Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | finansman sağlamak | obtain finance v. | ||
If they are to obtain finance on the capital market, businesses need these reliefs, which they had expected. Eğer sermaye piyasasından finansman sağlayacaklarsa, işletmelerin bekledikleri bu kolaylıklara ihtiyaçları var. More Sentences |
||||
General | finansman sağlamak | finance v. | ||
Prevention for immigration was also what was said, financing for other countries. Göçün önlenmesi, diğer ülkeler için finansman sağlanması da söylenenler arasındaydı. More Sentences |
||||
General | finansman sağlamak | fund v. | ||
In future, it will be funded to the tune of EUR 1 billion every year, and that includes 2003. Gelecekte 2003 yılı da dahil olmak üzere her yıl 1 milyar Euro tutarında finansman sağlanacaktır. More Sentences |
||||
General | finansman sağlamak | get finance v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | finansman sağlamak | put money up (for something) v. | ||
Idioms | finansman sağlamak | put money up v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması | securitisation n. |
Trade/Economic | şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması | structured finance n. |
Trade/Economic | şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması | asset securitization n. |
Trade/Economic | şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması | securitization n. |