göbek - Turc Anglais Dictionnaire

göbek

Sens de "göbek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
göbek belly n.
Fadil didn't have a big belly.
Fadıl'ın büyük bir göbeği yoktu.

More Sentences
General
göbek potbelly n.
He has a potbelly.
Göbeği var.

More Sentences
göbek heart n.
Tom is in the heart of the action.
Tom olayın tam göbeğinde.

More Sentences
göbek pot n.
You should cut back on the beer, or you'll get a potbelly.
Birayı azaltmalısın, yoksa göbek yapacaksın.

More Sentences
Technical
göbek belly n.
You shouldn't have your eyes bigger than your belly.
Gözlerin göbeğinden daha büyük olmamalı.

More Sentences
Medical
göbek navel n.
It is unfortunate that we sometimes tend to contemplate our own navels too much.
Ne yazık ki bazen kendi göbeğimizi çok fazla düşünme eğiliminde olabiliyoruz.

More Sentences
Slang
göbek potbelly n.
Tom has a potbelly.
Tom'un göbeği var.

More Sentences
göbek pot n.
Tom has a pot belly.
Tom'un göbeği var.

More Sentences
Common Usage
göbek core n.
göbek tummy n.
General
göbek paunch n.
göbek bay window n.
göbek rotary n.
göbek the middle (of) n.
göbek midpoint n.
göbek pod n.
göbek spare tire n.
göbek generation n.
göbek head n.
göbek center n.
göbek bellybutton n.
göbek omphalos n.
göbek belly button n.
göbek centre n.
göbek branch n.
göbek abdome n.
göbek centerpiece n.
göbek center point n.
göbek kern n.
göbek centre-piece n.
göbek center-piece n.
göbek middle third n.
göbek midsection n.
göbek centrepiece n.
göbek lettuce n.
Colloquial
göbek kyte [scotland] n.
göbek gut n.
göbek pancheon [obsolete] n.
Idioms
göbek breadbasket n.
göbek dinner basket n.
Technical
göbek kernel n.
göbek hub n.
göbek centre point n.
göbek rotary island n.
göbek mandrel n.
Computer
göbek hub n.
Telecom
göbek umbilical adj.
Automotive
göbek disc n.
göbek spare tyre n.
göbek clutch hub n.
göbek rim n.
göbek core n.
Aeronautic
göbek boss n.
Medical
göbek umbilicus n.
Anatomy
göbek bellybutton n.
göbek omphalos n.
göbek umbilicus n.
göbek omphalus n.
göbek navel n.
Botanic
göbek cluster n.
göbek navel n.
Slang
göbek bell foundry n.
göbek spare tire n.
göbek labonza n.
göbek mary [obsolete] n.

Sens de "göbek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 289 résultat(s)

Turc Anglais
General
göbek dansı belly dance n.
Mary is very good at belly dancing.
Mary göbek dansında çok iyidir.

More Sentences
göbek deliği belly button n.
She got her belly button pierced.
Göbek deliğini deldirdi.

More Sentences
göbek adı middle name n.
Tom is my husband's middle name.
Tom kocamın göbek adı.

More Sentences
Medical
göbek kordonu umbilical cord n.
A developing embryo connects to the placenta via the umbilical cord.
Gelişmekte olan bir embriyo göbek kordonu aracılığıyla plasentaya bağlanır.

More Sentences
göbek kordon kanı umbilical cord blood n.
There are serious alternatives, adult stem cells, stem cells from umbilical cord blood.
Yetişkin kök hücreleri, göbek kordon kanından elde edilen kök hücreler gibi ciddi alternatifler var.

More Sentences
Anatomy
göbek kordonu umbilical cord n.
Umbilical cord prolapse occurs in approximately one in five hundred pregnancies, and is considered an emergency.
Göbek kordonu sarkması yaklaşık beş yüz gebelikten birinde görülür ve acil bir durum olarak kabul edilir.

More Sentences
Common Usage
göbek deliği navel n.
General
şiş göbek potbelly n.
göbek bağı funicle n.
göbek bağı navel cord n.
göbek deliği umbilicus n.
göbek taşı central massage platform in a turkish bath n.
göbek çukuru bellybutton n.
hareketli göbek plunger n.
göbek atma belly dancing n.
koca göbek paunch n.
göbek adı name given at birth n.
koca göbek pot n.
koca göbek potbelly n.
göbek (şişman) paunch n.
göbek ve ispit hub and spoke n.
göbek (marul/enginar vb'nde) heart n.
dışarı fırlamış göbek gorbelly n.
şiş göbek pot n.
göbek (etli meyvelerde) core n.
göbek bağı funiculus n.
şiş göbek paunch n.
büyük göbek paunch n.
göbek süsü centerpiece n.
göbek deliği belly-button n.
göbek havası belly-dance music n.
göbek dansı belly-dance n.
göbek çatlağı heartshake n.
sarkan göbek bulging belly n.
sarkan göbek drooping belly n.
sarkan göbek hanging belly n.
sarkan göbek bulging tummy n.
göbek taşı navel stone n.
meditasyon amacıyla kişinin göbek deliğine konsantre olması omphaloskepsis n.
göbek pamuğu navel fluff n.
göbek pamuğu navel lint n.
göbek deliği pamuğu belly button fluff n.
göbek deliği pamuğu navel lint n.
göbek pamuğu belly button lint n.
göbek deliği pamuğu navel fluff n.
göbek pamuğu pupik lint n.
göbek deliği pamuğu pupik lint n.
göbek deliği pamuğu belly button lint n.
göbek pamuğu belly button fluff n.
göbek süsü centrepiece n.
göbek marul head lettuce n.
göbek deliğinde biriken pamuk dip lint n.
göbek deliğinde biriken pamuk belly button fluff n.
göbek deliğinde biriken pamuk navel fluff n.
göbek deliğinde biriken pamuk belly button lint n.
göbek deliğinde biriken pamuk navel lint n.
göbek kayışı belly strap n.
(bisiklette) arka göbek freehub n.
göbek piercingi navel ring n.
göbek (kavşak) roundabout n.
çıkık göbek boep [south africa] n.
transa geçebilmek için kendi göbek deliğine gözlerini dikme omphalopsychism n.
transa geçebilmek için kendi göbek deliğine bakan kimse omphalopsychite n.
göbek havası [mecazi] great fun n.
dışarı fırlamış göbek gor-belly n.
göbek bağı düşene kadar bebeğin karnına sarılan kuşak belly button band n.
göbek bağı düşene kadar bebeğin karnına sarılan kuşak bellyband n.
göbek büyütme bellycheer [obsolete] n.
şiş göbek pot belly n.
şiş göbek pot-belly n.
(meyve) göbek coke [dialect] [uk] n.
koca göbek corporation n.
şiş göbek corporation n.
göbek adı forename n.
göbek bağlamak become paunchy v.
göbek atmak dance the belly dance v.
göbek atmak jump for joy v.
göbek atmak be very pleased v.
göbek atmak be wild with joy v.
göbek atmak belly dance v.
yedi göbek istanbullu olmak be 7th generation istanbul resident v.
göbek eritmek lose belly fat v.
göbek eritmek burn belly fat v.
göbek bağlamak become bloated v.
göbek bağlamak get paunchy v.
göbek bağı umbilical adj.
göbek (ile ilgili) omophalic adj.
katman katman yığılarak (göbek şeklinde) umbilically adv.
Phrasals
(göbek vb) çıkıntı yapmak pooch out v.
Colloquial
göbek çevresi around the middle n.
içe doğru olan göbek deliği insy n.
içe çökük göbek deliği insy n.
dışarı çıkık olmayan göbek deliği insy n.
çıkık göbek deliği outie n.
çıkık göbek deliği outsy n.
çıkık göbek deliği outy n.
(birinin) adeta göbek adı gibi olan karakteristik yönü middle name n.
göbek deliği çıkık olmayan kimse innie n.
(birinin) göbek adı olmak be (one's) middle name v.
göbek eritmeye yönelik gut-busting adj.
göbek eriten gut-busting adj.
Idioms
koca göbek spare tire n.
koca göbek a spare tyre n.
göbek eritme çabası battle of the bulge n.
birinin göbek adı olmak be somebody's middle name v.
Speaking
sabır benim göbek adımdır patience is my middle name! expr.
Technical
halka şeklindeki bir göbek üzerine yapılan sarım toroid coil n.
açık göbek open core n.
baryumlu göbek camı barium crown glass n.
boji göbek mili pivot pin n.
boji göbek mili yatağı pivot bearing n.
demir göbek iron core n.
dengeli göbek balanced core n.
göbek karbon içeriği core carbon content n.
göbek kiti hub kit n.
göbek başlığı hub cap n.
göbek bileşimi core composition n.
göbek boyu delgisi radial drill n.
göbek dinamometresi hub dynamometer n.
göbek lastiği hub rubber n.
göbek tutucusu hub retainer n.
göbek oturma yeri wheel seat n.
göbek sertliği core hardness n.
göbek karbonu niceliği core carbon content n.
göbek başlığı anahtarı hub cap wrench n.
göbek kilidi (tekerde) lock hub n.
göbek kapağı hub cover n.
göbek karbonu core carbon n.
görünür göbek yoğunluğu apparent core density n.
göbek yuvası hub casing n.
göbek içyapısı core microstructure n.
göbek redüksiyonu hub reduction n.
göbek manşonu hub sleeve n.
göbek deliği big hole n.
orta göbek mili bottom bracket axle n.
orta göbek yatağı (bisiklet) bottom bracket bearing n.
pervane göbek somunu airscrew spinner n.
poyra göbek hub n.
sabit göbek fixed hub n.
tel göbek wire core n.
tambur göbek ünitesi drum hub unit n.
tepkin göbek reactive core n.
tekerlek göbek rulmanı wheel bearing n.
yaprak göbek laminated core n.
yıldız göbek hub n.
(bisiklette) orta mil veya göbek bottom bracket n.
yumuşak demir göbek soft iron core n.
göbek kablosu umbilical n.
göbek kablosu umbilical cord n.
göbek kablosu umbilical cable n.
Computer
göbek adı middle n.
yıldız göbek hub n.
Informatics
mıknatıslı göbek magnetic core n.
pasif göbek passive hub n.
Telecom
göbek bağı umbilical connector n.
istif edilebilir göbek stackable hub n.
Electric
açık göbek open core n.
göbek kaybı core loss n.
istavroz göbek cruciform core n.
lamine göbek laminated core n.
levhalardan oluşturulmuş göbek laminated core n.
tel göbek wire core n.
yaprak göbek laminated core n.
Textile
üzerine iplik/yün sarılabilen silindirik göbek tube n.
Construction
istavroz göbek cruciform core n.
kartonpiyer göbek ceiling rose n.
kartonpiyer göbek rose n.
Woodworking
göbek kerestesi heartwood n.
göbek kerestesi duramen n.
göbek kerestesi heart n.
dalbergia cinsi çeşitli ağaçlardan elde edilen sert ve dayanıklı göbek kerestesi cocobola n.
dalbergia cinsi çeşitli ağaçlardan elde edilen sert ve dayanıklı göbek kerestesi cocobolo n.
Automotive
bakır göbek copper core n.
buji göbek teli centre electrode n.
çift flanşlı göbek double flange hub n.
debriyaj plakası göbek yayı clutch plate hub spring n.
elektromanyetik göbek electromagnetic hub n.
frezeli göbek splined hub n.
göbek deliği center bore n.
göbek deliği çapı centre spigot size n.
göbek merkezli jant hub centric n.
göbek odometresi hub odometer n.
göbek flanşı hub flange n.
göbek ve jant hub and rim n.
göbek aşınma plakası hub wear plate n.
kapı kilidi göbek sivici door key cylinder switch n.
porya göbek somunu hub-securing nut n.
Railway
çatma müşterek göbek built-up common crossing n.
çatma göbek built-up crossing n.
göbek kısmı frog n.
göbek ucu frog end n.
Aeronautic
göbek çapının pervane çapına oranı hub/tip ratio n.
pervane göbek somunu airscrew spinner n.
Marine
göbek kordonu navel string n.
Medical
göbek fıtığının ilk evresinde göbeğin dışarı fırlaması acromphalus n.
göbek fıtığı acromphalus n.
dışarıya çıkık göbek deliği bulging belly button n.
göbek kordonu navel string n.
göbek kordonu sarkması/prezentasyonu prolapsus/presentation of the umbilical cord n.
göbek kordonu düştükten sonra yerinde kalan yumru biçimindeki granülasyon dokusu gralunoma n.
göbek bağı umbilical cord n.
göbek venleri umbilical veins n.
göbek fıtığı yoluyla omentum eviserasyonu omental evisceration through umbilical hernia n.
göbek kesesi umbilical cyst n.
göbek fıtığı exomphalos n.
göbek kordunu klempi umbilical cord clamp n.
göbek kordonu klempi umbilical cord clamp n.
göbek kordonu navel cord n.
göbek kordununda bulunan mukozal bağ doku wharton's jelly n.
göbek kordununda bulunan mukozal bağ doku substantia gelatinea funiculi umbilicalis n.
göbek kordonunun bağlanması clamping of the umbilical cord n.
göbek çukuru umbilication n.
göbek kordonu klemplenmesi umbilical cord clamping n.
göbek fıtığı umbilical hernia n.
göbek deliğinin enflamasyonu omphalitis n.
göbek bağının doğumda kesilmesi omphalotomy n.
göbek ve ince bağırsak askısına ait omphalomesenteric adj.
göbek şeklinde umbilicate adj.
göbek deliğine benzer omphaloid adj.
göbek şeklinde omphaloid adj.
göbek anlamını veren bir ön ek omphalo- pref.
göbek deliği anlamını veren bir ön ek omphalo- pref.
Anatomy
göbek fıtığının ilk evresinde göbeğin dışarı fırlaması acromphalus n.
göbek fıtığı acromphalus n.
göbek deliği navel n.
göbek çukuru umbilicus n.
göbek bağı umbilical cord n.
göbek bağı umbilical n.
göbek vezikülü umbilical vesicle n.
göbek gibi çukurlaşma umbilication n.
göbek deliği ve etrafındaki bölgeye verilen ad umbilical region n.
kandaki besleyici maddeleri plasentadan fetüse taşıyan, göbek kordonunda bir toplardamar umblical vein n.
kandaki besleyici maddeleri plasentadan fetüse taşıyan, göbek kordonunda bir toplardamar vena umbilicalis n.
göbek deliği çevresindeki derideki ince toplardamarlar vena paraumbilicalis n.
göbek deliği çevresindeki derideki ince toplardamarlar paraumbilical vein n.
göbek vezikülü yolk sack n.
göbek bağının bağlı olduğu yerdeki skar omphalus n.
göbek altında yer alan bölüm pelvic n.
göbek (ile ilgili) umbilical adj.
göbek şeklinde umbilicated adj.
göbek biçiminde umbiliform adj.
göbek şeklinde umbiliform adj.
göbek deliğine ilişkin umbilical adj.
göbek bağına ilişkin umbilical adj.
göbek deliğine benzeyen umbilical adj.
göbek bağına benzeyen umbilical adj.
göbek ile ilişkili omphalic adj.
göbek deliğine ait omphalic adj.
göbek deliği ile ilişkili omphalic adj.
göbek ve ince bağırsak askısına ait omphalomesaraic adj.
Veterinary
göbek flebiti umbilical phlebitis n.
Gastronomy
göbek salatası lettuce salad n.
göbek salata iceberg lettuce n.
göbek marul iceberg n.
Biology
göbek keseciği embilical vesicle n.
göbek mantarı boletaceae n.
göbek mantarı family boletaceae n.
göbek mantarı bolete n.
göbek kaburgası gastralium n.
göbek kaburgaları gastralia n.
göbek kaburgası gastalium n.
Marine Biology
(spiral deniz kabuğu) göbek şeklinde perforate adj.
Botanic
göbek marul head lettuce (lactuca sativa capitata) n.
göbek bağı umbilical cord n.
göbek döllenmesi chalazogamy n.
iç göbek chalaza n.
boston göbek marul boston lettuce n.
göbek marul iceberg lettuce n.
göbek otu navelwort (umbilicus rupestris) n.
göbek oluşturmak heart v.
Tobacco
göbek tutucu core holder n.
Social Sciences
cezayir kabilelerine özgü bir göbek dansı ouled nail n.
Religious
göbek deliği ile fal bakma omphalomancy n.
Archaic
şişman göbek tunbelly n.
Slang
şiş göbek corporation n.
şişko göbek corporation n.
koca göbek labonza n.
şiş göbek labonza n.
büyük göbek labonza n.
göt göbek t. and a n.
çıkıntılı göbek melon n.
vücudun göbek, karın boşluğu gibi bölgesinden içilen içki (shot) body shot n.
British Slang
çıkık olmayan göbek deliği innie n.
çıkık göbek deliği outtie n.
dışarı taşmış göbek deliği outtie n.
kadında göbek gunt v.
Modern Slang
göbek/göbek deliği fetişizmi alvinophilia n.
göbek ile ilgili cinsel fetişizm alvinophilia n.
göbekten veya göbek deliğinden tahrik olma alvinophilia n.