güvensizlik

Sens de "güvensizlik" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	güvensizlik	distrust n.
That ignorance of each other breeds fear and distrust and eventually will breed conflict. Birbirimizi tanımamak korku ve güvensizliği besler ve nihayetinde çatışmayı doğurur. More Sentences
2	Common Usage	güvensizlik	lack of confidence n.
The Council has demonstrated its lack of confidence in the Commission. Konsey, Komisyon'a olan güvensizliğini ortaya koymuştur. More Sentences
3	Common Usage	güvensizlik	mistrust n.
It can also, however, happen surreptitiously through concealed mistrust. Bununla birlikte üstü kapalı güvensizlik yoluyla el altından da gerçekleşebilir. More Sentences
4	Common Usage	güvensizlik	insecurity n.
The message which came out of Luxembourg last Monday has triggered insecurity in the candidate countries. Geçtiğimiz Pazartesi günü Lüksemburg'dan gelen mesaj aday ülkelerde güvensizliği tetikledi. More Sentences
General
5	General	güvensizlik	no confidence n.
People who are humiliated can one day deliver a vote of no confidence to the Commission. Aşağılanan insanlar bir gün Komisyon'a güvensizlik oyu verebilirler. More Sentences
6	General	güvensizlik	disbelief n.
During the movie, I tried to suspend my disbelief, but failed. Film sırasında, güvensizliğimi askıya almaya çalıştım, ama başaramadım. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	güvensizlik	mistrust n.
Treaties are based on mistrust born of past experience. Antlaşmalar geçmiş deneyimlerden doğan güvensizlik üzerine kuruludur. More Sentences
8	Trade/Economic	güvensizlik	insecurity n.
Where there are armed conflicts and insecurity, it obviously will not have the same results. Silahlı çatışmaların ve güvensizliğin olduğu yerlerde aynı sonuçları vermeyeceği açıktır. More Sentences
General
9	General	güvensizlik	doubt n.
10	General	güvensizlik	mistrustfulness n.
11	General	güvensizlik	distrustfulness n.
12	General	güvensizlik	discredit n.
13	General	güvensizlik	shyness n.
14	General	güvensizlik	shiness n.
15	General	güvensizlik	unreliability n.
16	General	güvensizlik	nonsurety [obsolete] n.
17	General	güvensizlik	tremor n.
18	General	güvensizlik	uncertainty n.
19	General	güvensizlik	uncertainness n.
20	General	güvensizlik	unconfidence n.
21	General	güvensizlik	unfirmness n.
22	General	güvensizlik	untrust n.
23	General	güvensizlik	misfaith n.
24	General	güvensizlik	incertitude n.
25	General	güvensizlik	infidelity n.
26	General	güvensizlik	insafety n.
Idioms
27	Idioms	güvensizlik	bad faith n.
Statistics
28	Statistics	güvensizlik	unreliability n.

Sens de "güvensizlik" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kendine güvensizlik	diffidence n.
2	General	güvensizlik oyu	vote of no confidence n.
3	General	güvensizlik duygusu	a feeling of insecurity n.
4	General	güvensizlik oyu	censure motion n.
5	General	güvensizlik oyu	motion of no confidence n.
6	General	güvensizlik oyu	motion of non-confidence n.
7	General	güvensizlik oyu	no-confidence n.
8	General	toplumsal güvensizlik	public distrust n.
9	General	güvensizlik oyu	motion confidence n.
10	General	kendine güvensizlik	lack of self-confidence n.
11	General	köklü güvensizlik	deep-seated distrust n.
12	General	kendine güvensizlik	self-distrust n.
13	General	güvensizlik uyandırmak	raise doubts v.
14	General	güvensizlik uyandırmak	raise doubt v.
15	General	güvensizlik yaratmak	discredit v.
16	General	güvensizlik işareti olan	incertain adj.
Colloquial
17	Colloquial	güvensizlik çeken	racked with insecurity/insecurities adj.
Idioms
18	Idioms	güvensizlik sergilemeden biriyle dürüst bir şekilde konuşmak	look someone in the eye v.
Law
19	Law	güvensizlik önergeleri	motions of non-confidence n.
Politics
20	Politics	güvensizlik oyu	vote of no confidence n.
21	Politics	güvensizlik oyu	vote of nonconfidence n.
22	Politics	güvensizlik önergesi	motion of censure n.
23	Politics	sosyal güvensizlik reformu	social insecurity reform n.
24	Politics	yapıcı güvensizlik oyu	constructive vote of no confidence n.
25	Politics	güvensizlik oyu	vote of non-confidence n.
26	Politics	güvensizlik oyu	motion of non-confidence n.
Psychology
27	Psychology	güvene karşı güvensizlik	trust versus mistrust n.
28	Psychology	temel güvensizlik	basic mistrust n.
29	Psychology	yerçekimsel güvensizlik	gravitational insecurity n.
Social Sciences
30	Social Sciences	tüm insanlara duyulan nefret veya güvensizlik	misanthropism n.
31	Social Sciences	kadınlara karşı nefret ve güvensizlik duyan	misogynic adj.