gentle - Turc Anglais Dictionnaire

gentle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "gentle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 54 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
gentle adj. yumuşak ve nazik
His voice was soft and gentle.
Sesi yumuşak ve nazikti.

More Sentences
gentle adj. kibar
Mary is very gentle with her baby sister.
Mary bebek kız kardeşine karşı çok kibardır.

More Sentences
gentle adj. nazik
The far from gentle criticism levelled at the Lamassoure report speaks for itself.
Lamassoure raporuna yöneltilen hiç de nazik olmayan eleştiriler her şeyi anlatıyor.

More Sentences
General
gentle adj. hoşgörülü
As he grew older, he became gentler.
Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu.

More Sentences
gentle adj. hafif
For Athena's family, life at home in the green season acquires a gentle rhythm.
Athena'nın ailesi için yeşil mevsimde evde yaşam hafif bir ritim kazanıyor.

More Sentences
gentle adj. yumuşak
Tom is as gentle as a lamb.
Tom yumuşak huylu.

More Sentences
Technical
gentle n. kibar
Basset hounds are gentle dogs.
Basset tazıları kibar köpeklerdir.

More Sentences
gentle adj. nazik
Just be gentle and-and take her a nice little gift.
Sen nazik ol ve ona küçük bir hediye götür.

More Sentences
gentle adj. yumuşak
The long cruel winter at last came to an end, giving place to a gentle warm spring.
Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı.

More Sentences
Meteorology
gentle adj. nazik
Just be gentle and-and take her a nice little gift.
Sen nazik davran ve ona küçük, şirin bir hediye al.

More Sentences
Archaic
gentle adj. kibar
It was a very gentle kiss.
Çok kibar bir öpücüktü.

More Sentences
General
gentle n. eğitimli şahin
gentle v. soylulaştırmak
gentle v. (karakterini, davranışlarını) yumuşatmak
gentle v. (hayvanı) evcilleştirmek ve uysallaştırmak
gentle v. yumuşatmak
gentle v. yatıştırmak
gentle v. pürüzsüzleştirmek
gentle v. sakinleştirmek
gentle v. ılımlılaştırmak
gentle v. azaltmak
gentle v. kısmak
gentle v. yumuşak bir şekilde okşamak
gentle v. nazikçe okşamak
gentle v. nazikçe ilerlemek
gentle v. nazikleşmek
gentle v. (at) evcilleştirmek
gentle v. (at) uysallaştırmak
gentle v. okşamak
gentle v. okşayarak yatıştırmak
gentle v. kibarlaşmak
gentle adj. hafif (rüzgar/yağmur)
gentle adj. tatlı
gentle adj. asil
gentle adj. uysal
gentle adj. aheste
gentle adj. mülayim
gentle adj. halim
gentle adj. soylu
gentle adj. anlayışlı
gentle adj. hassas
gentle adj. mutedil
gentle adj. yavaş
gentle adj. ince
gentle adj. asillere uygun
gentle adj. değerli
gentle adj. itibarlı
gentle adj. arma takmaya yetkili olan
gentle adj. hanedan arması takan
gentle adj. alçak (tepe, yokuş)
Archaic
gentle adj. asil
gentle adj. yiğit
Entomology
gentle n. kurtçuk
gentle n. yem kurtçuğu

Sens de "gentle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 60 résultat(s)

Anglais Turc
General
gentle breeze n. ılımlı rüzgar
gentle wind n. mutedil rüzgar
gentle splash n. şırıltı
gentle slope n. tatlı eğim
gentle slope n. hafif eğim
gentle sex n. cins-i latif
gentle words n. kibar sözler
gentle words n. nazik sözler
gentle words n. tatlı sözler
gentle touch n. hafifçe dokunuş
gentle touch n. yumuşak dokunuş
gentle reminder n. nazik hatırlatma
gentle introduction n. yumuşak giriş (konu, ders)
become as gentle as a lamb v. kuzu kesilmek
gentle [obsolete] v. asilin statüsünü yükseltmek
as gentle as a lamb adj. yumuşak huylu
as gentle as adj. kadar yumuşak
of gentle birth adj. asil
of gentle birth adj. soylu
gentle [dialect] [uk] adj. perilere ait
gentle [dialect] [uk] adj. perilerle ilgili
gentle [dialect] [uk] adj. periler tarafından ziyaret edilen
gentle-hearted adj. kibar
gentle-hearted adj. nazik
Phrases
love makes all hearts gentle expr. sevgi bütün kalpleri yumuşatır
Colloquial
none too gentle expr. hiç nazik değil
Idioms
a gentle giant n. boylu poslu kibar kimse
gentle giant n. boylu poslu kibar kimse
gentle giant n. dev gibi görüntüsünün arkasında yufka bir yüreğe/naif bir kişiliğe sahip kimse
be as gentle as a lamb v. çok nazik/kibar olmak
as gentle as a dove expr. halim selim
gentle as a dove expr. halim selim
as gentle as a lamb expr. karıncayı bile incitemez
gentle as a lamb expr. yumuşak başlı
gentle as a lamb expr. uysal
as gentle as a lamb expr. yumuşak başlı
as gentle as a lamb expr. uysal
Politics
gentle revolution n. kadife devrim
Textile
the gentle craft n. ayakkabıcılık zanaatı
the gentle craft n. ayakkabı ticareti
gentle washing n. hassas yıkama
Aeronautic
gentle landing n. düzgün iniş
gentle turn n. düzgün dönüş
gentle bank n. hafif yatış
Marine
gentle slope-type dike n. tatlı eğimli tipte hendek
gentle slope-type seawall n. tatlı eğimli tipte deniz duvarı
gentle slope-type coastal dike n. tatlı eğimli tipte kıyı hendeği
gentle slope revetment n. tatlı eğimli dış duvar
gentle slope revetment works n. tatlı eğimli dış duvar işleri
gentle breeze n. yumuşak meltem
Zoology
gentle giant n. nazik dev
gentle giant n. kocaman olmasına rağmen sakin ve zararsız olan hayvan
Botanic
flower-gentle (amarantus melancholicus) n. bir horozibiği çiçeği türü
Meteorology
gentle breeze n. hafif meltem
gentle breeze n. zayıf briz
Sport
gentle exercise n. hafif antrenman
gentle exercise n. hafif egzersiz
Ornithology
tercel gentle n. eğitimli erkek şahin
falcon-gentle n. dişi doğan
falcon-gentle n. dişi bayağı doğan