Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gong n. | gong | ||
The sound of the gong signalled the end of the performance. Gong sesi gösterinin sona erdiği anlamına geliyordu. More Sentences |
||||
General | gong n. | madalya | ||
The athlete earned a gong for winning the championship. Sporcu, şampiyonluğu elde ettiği için bir madalya kazandı. More Sentences |
||||
General | gong n. | çan sesi | ||
General | gong n. | gonk | ||
General | gong n. | çan | ||
General | gong n. | nişan | ||
General | gong n. | zil | ||
General | gong n. | küçük çekiçle çalınan fincan tabağına benzer elektrikli çan | ||
General | gong n. | saatlerde alarm veya zaman sesi çıkarmaya yarayan düz bobine sarılmış sert filmaşin | ||
General | gong v. | (polis) korna çalarak arabayı durdurmak | ||
General | gong v. | gong sesi çıkarmak | ||
Technical | ||||
Technical | gong n. | zil tası |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gong | gong n. | ||
The daily arrests, torturing and systematic persecution of Falun Gong practitioners is also very worrying. Falun Gong uygulayıcılarının her gün tutuklanması, işkence görmesi ve sistematik zulüm görmesi de çok endişe vericidir. More Sentences |
||||
General | gong | bong n. | ||
The clock tower emitted a deep bong. Saat kulesinden derin bir gong sesi geldi. More Sentences |