grade - Turc Anglais Dictionnaire

grade

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "grade" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 117 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
grade n. sınıf
My son just started first grade.
Oğlum birinci sınıfa yeni başladı.

More Sentences
grade n. kademe
They offer better compensation packages for senior grades.
Üst kademeler için daha iyi tazminat paketleri sunuyorlar.

More Sentences
General
grade n. kalite
We only offer high-grade coffee.
Bizler yalnızca yüksek kalite kahve sunuyoruz.

More Sentences
grade n. eğim
The track has a fairly steep grade.
Pistin oldukça dik bir eğimi var.

More Sentences
grade n. derece
Chris got a very nice grade on that difficult homework assignment.
Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.

More Sentences
grade n. seviye
She has a high grade of intelligence.
Yüksek bir zeka seviyesine sahip.

More Sentences
grade n. not
His mother complained about his exam grades.
Annesi sınavda aldığı notlarından şikayetçiydi.

More Sentences
grade v. not vermek (sınav kağıdını veya ödevi okuyup)
You can't change the grades after you've given them in, so make sure they are correct.
Notları verdikten sonra değiştiremezsiniz, bu yüzden doğru olduklarından emin olun.

More Sentences
grade v. derecelendirmek
Sheets are graded according to thread count.
Çarşaflar iplik sayısına göre derecelendirilir.

More Sentences
grade v. notlandırmak
I can't go out; I need to grade exam papers tonight.
Dışarı çıkamam, bu gece sınav kağıtlarını notlandırmam lazım.

More Sentences
Trade/Economic
grade n. not
The Justice and Home Affairs Council deserves to be graded an emphatic 'unsatisfactory'.
Adalet ve İçişleri Konseyi kesin bir 'yetersiz' notunu hak ediyor.

More Sentences
Technical
grade v. derecelendirmek
His job was graded entry-level.
İşi giriş seviyesinde derecelendirildi.

More Sentences
Statistics
grade n. derece
She has a high grade of intelligence.
Onun yüksek bir zeka derecesi var.

More Sentences
Linguistics
grade n. not
My grades have improved since first semester.
İlk yarıyıldan bu yana notlarım düzeldi.

More Sentences
grade n. puan
These are graded on a hundred-point scale.
Bunlar yüz puanlık bir ölçekte derecelendirilir.

More Sentences
Common Usage
grade n. rütbe
grade v. puanlamak
grade n. aşama
General
grade n. rütbe
grade n. ayar
grade n. cins
grade n. aşama
grade n. kademe
grade n. not (öğretmenin öğrenciye verdiği)
grade n. numara
grade n. basamak
grade n. dereceli
grade n. paye
grade n. meyil
grade n. sınıf (ilköğretimde)
grade n. yokuş
grade n. düzey
grade n. (askeri) rütbe
grade n. mertebe
grade n. tabaka
grade n. güç derecesi
grade n. değer derecesi
grade n. aşındırıcı bağın güç derecesi
grade n. (cevher, mineral) nispi değer
grade n. (cevher, mineral) içerik
grade n. hastalığın şiddet düzeyi
grade n. gübredeki bitki besin içeriği düzeyi
grade n. (kimyasal madde) saflık veya yoğunluk derecesi
grade n. ilkokul
grade n. giysi deseni
grade n. üç braille türünden biri
grade n. kabul edilen düzey
grade n. kabul edilen standart
grade n. sertçe kazıma
grade n. sertçe kesme
grade n. rendeleme
grade v. ayırmak
grade v. derecelere ayırmak
grade v. puanlamak
grade v. düzenlemek
grade v. tasnif etmek
grade v. düzeltmek
grade v. sınıflamak
grade v. düzlemek
grade v. tesviye etmek
grade v. not vermek
grade v. sınıflandırmak
grade v. derecelendirme yapmak
grade v. (mal) tasnif etmek
grade v. hafif geçişlerle birleşmek
grade v. renk tonunu başka renk tonuyla karıştırmak
grade v. gradyan oluşturmak
grade v. karıştırmak
grade v. yokuşta ilerlemek
grade v. belirli derecede olmak
grade v. belirli dereceyi hak etmek
grade v. geniş bir yüzeyi düzleştirmek veya pürüzsüzleştirmek
grade v. belirli bir eğim seviyesine indirmek
Trade/Economic
grade n. mertebe
grade n. tabaka
Law
grade n. suçun ciddiyet düzeyi
Technical
grade n. eğim
grade n. grad
grade n. tenör
grade n. hattın iletim kapasitesi
grade v. sınıflandırmak
Mechanic
grade n. kalite
Textile
grade v. standart giysi modelinden çalışma modeli çıkarmak
grade v. standart giysi modelini çalışma modeline dönüştürmek
grade v. bitmiş dikişten dikiş payının bir kısmını kırpmak
Construction
grade n. kot
grade n. yol düzleyici ile düzlenen alan
grade v. (kanal veya yol hattını) aynı düzeye getirmek
Automotive
grade n. eğim
grade n. kalınlık numarası
grade n. kalite
grade v. sınıflandırmak
grade v. tasnif etmek
Railway
grade n. rampa
Mining
grade n. tenor
Food Engineering
grade n. standart gıda kalitesi
grade n. kabul edilebilir kalite standardı
grade v. (yiyecekleri) niteliğine, saflığına veya uygun standartlara göre sınıflandırmak
Math
grade n. grad
Biology
grade n. takson grubunun örgütlenme düzeyi
grade n. aynı örgütlenme düzeyine sahip takson grubu
Breeding
grade v. dişi atları safkan erkek atlarla çiftleştirerek ıslah etmek
grade adj. (evcil hayvan) ıslah edilmiş ancak safkan olmayan
Apiculture
grade n. balı sınıflandırma
Education
grade n. belirli bir alanda yetiştirilen bir grup ilkokul öğrencisi
grade adj. ilkokula ait
grade adj. ilkokulda ders veren
Linguistics
grade n. kök veya ekin ses değişimi dizisindeki aşamaları
grade v. (sesli harf) ses değişimi veya ünlü almaşması ile değiştirmek
Environment
grade n. düzey
Geography
grade n. yer seviyesi
grade n. rakım
grade n. deniz seviyesinin üstündeki yükseklik
grade n. (ırmak profili) denge düzeyinde
grade n. (kara yüzeyi) denge eğiminde
Military
grade n. deniz harp rütbesi
Ottoman Turkish
grade n. mansab

Sens de "grade" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
grade school n. ilköğretim okulu
I went to grade school here.
İlköğretim okuluna burada gittim.

More Sentences
first grade n. birinci sınıf
Tom has been in love with Mary since the first grade.
Tom birinci sınıftan beri Mary'ye aşık.

More Sentences
grade school n. ilkokul
I went to grade school here.
İlkokulu burada okudum.

More Sentences
passing grade n. geçer not
You have a passing grade.
Geçer not aldın.

More Sentences
eighth-grade n. sekizinci sınıf
I'm an eighth-grade science teacher in Boston.
Boston'da sekizinci sınıf fen bilgisi öğretmeniyim.

More Sentences
1st grade n. 1.sınıf
I have been in theater since 1st grade.
1.sınıftan beri tiyatronun içindeyim.

More Sentences
7th grade adj. yedinci sınıf
I dropped out of school when I was in the 7th grade.
Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.

More Sentences
Idioms
make the grade v. başarılı olmak
We all try hard to make the grade in life, but only a few succeed.
Hepimiz, hayatta başarılı olmak için çok çabalıyoruz, ancak sadece birkaçı başarılı oluyor.

More Sentences
make the grade v. başarı kazanmak
We all try hard to make the grade in life, but only a few succeed.
Hayatta başarı kazanmak için hepimiz çok çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.

More Sentences
Speaking
what grade? expr. kaçıncı sınıf?
What grade are you in?
Kaçıncı sınıftasın?

More Sentences
Education
ninth grade [usa] n. dokuzuncu sınıf
I was in the ninth grade last year.
Geçen yıl dokuzuncu sınıftaydım.

More Sentences
tenth grade n. onuncu sınıf
He is in the tenth grade.
Onuncu sınıfa gidiyor.

More Sentences
6th grade n. altıncı sınıf
You know I didn't like you in the 6th grade.
Altıncı sınıfta senden hoşlanmadığımı biliyorsun.

More Sentences
sixth grade n. altıncı sınıf
You know I didn't like you in sixth grade.
Altıncı sınıfta senden hoşlanmadığımı biliyorsun.

More Sentences
fifth grade n. beşinci sınıf
My son who is in the fifth grade has transferred from Shizuoka to an elementary school in Nagoya.
Beşinci sınıfta olan oğlum Shizuoka'dan Nagoya'daki bir ilkokula transfer oldu.

More Sentences
grade point average n. not ortalaması
What's Tom's grade point average?
Tom'un not ortalaması nedir?

More Sentences
eleventh grade [us] n. on birinci sınıf
I'm in the eleventh grade.
On birinci sınıftayım.

More Sentences
General
grade control n. kalite kontrolü
senior grade n. yüzbaşı
grade crossing n. hemzemin geçit
final grade n. başarı notu
low grade n. alt tabaka
multipurpose grade n. çok amaçlı sınıf
failing grade n. kırık not
lumber grade n. kereste sınıfı
grade 1 natural site area n. 1. derece doğal sit alanı
log grade n. tomruk sınıfı
purity grade n. saflık derecesi
conduct grade n. sicil
grade of service n. hizmet niteliği
success grade n. başarı puanı
final grade period n. kanaat dönemi
adverse grade n. tersine eğim
existing grade n. mevcut zemin
grade control n. tenor kontrolü
grade control n. nitelik denetimi
below-grade work n. zemin altı işler
high-grade materials n. kaliteli gereçler
first-grade skills n. birinci sınıfta öğrencilere öğretilen beceriler
third grade n. 3. sınıf
passing grade n. ders geçme notu
first grade n. 1.sınıf
2nd grade n. 2.sınıf
second grade n. 2.sınıf
third grade n. 3.sınıf
4th grade n. 4.sınıf
third grade student n. 3. sınıf öğrencisi
8th grade n. 8. sınıf
3rd grade student n. 3. sınıf öğrencisi
3rd grade n. 3.sınıf
viscosity grade n. viskozite sınıfı
5th grade n. 5. sınıf
grade of recommendation n. öneri derecesi
grade cricket [australia] n. rekabetçi kriket
down grade n. (eğimli tren yolu) iniş
grade a test v. not vermek
assign a grade v. bir not vermek
grade up v. ıslah etmek
give a grade v. not vermek
make the grade v. başarmak
grade up v. düzeltmek
lower one's grade v. notunu düşürmek
have a good grade v. iyi not almak
get a good grade v. iyi not almak
increase one's grade v. notunu yükseltmek
increase grade v. not yükseltmek
be in fourth grade v. dördüncü sınıfta olmak
enrich weapons-grade uranium v. uranyumu silah derecesinde zenginleştirmek
grade down v. orantılı olarak azaltmak
grade up v. iyileştirmek
grade up v. artırmak
at grade adj. eşdüzey
on the down grade adj. kötüleşmekte
high grade adj. yüksek rütbeli
high-grade adj. birinci sınıf
at-grade adj. eşdüzey
high-grade adj. ekstra
high-grade adj. üstün nitelikli
high-grade adj. kaliteli
off-grade adj. düşük kaliteli
high-grade adj. üstün kaliteli
high grade adj. kusursuz
high grade adj. çok kaliteli
medical grade adj. tıbbi kullanıma uygun
top-grade adj. en iyi kalite
weapons-grade adj. son derece güçlü
weapons-grade adj. son derece yoğun
weapons-grade adj. son derece dayanıklı
junior-grade adj. düşük rütbeli
junior-grade adj. alt kıdemli
high-grade adj. yüksek kaliteli
low-grade adj. düşük kaliteli
low-grade adj. alt sınıfa ait
low-grade adj. bayağı
low-grade adj. adi
low-grade adj. düşük ölçekli
low-grade adj. sınır dereceli
low-grade adj. sınır ölçeğinde
on the up grade adv. iyileşmekte
at grade adv. aynı seviyede
at grade adv. aynı düzeyde
below grade adv. yer altında
-grade suf. belirli bir hareket veya ilerleme şekli anlamı veren son ek
Phrasals
grade someone down (on something) v. birine (bir şeyde) düşük not/puan vermek
grade someone down (on something) v. (bir şeyde) birinin puanını/notunu kırmak
grade down v. düşük not/puan vermek
grade down v. notunu kırmak
Colloquial
grade two haircut n. iki numara saç tıraşı
grade 2 haircut n. iki numara saç tıraşı
grade three haircut n. üç numara saç tıraşı
grade 3 haircut n. üç numara saç tıraşı
grade-grubber n. sadece iyi not almaya odaklanmış öğrenci
grade-grubber n. sadece notlarını/iyi not almayı düşünen öğrenci
grade-grubber n. nottan başka bir şey düşünmeyen öğrenci
grade-grubber n. yağcılıkla öğretmene notlarını değiştirtmeye çalışan öğrenci
grade-grubber n. not için yağcılık yapan öğrenci
grade-grubber n. soruların hazırlanışını sorgulayarak notunu değiştirtmeye çalışan öğrenci
grade-grubber n. sorunun yanlış/eksik olduğunu iddia ederek notunu değiştirtmeye çalışan öğrenci
grade-grubbing n. not için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. sadece iyi not almak için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. not için yağcılık/yalakalık yapma
grade-grubber n. çalışkan öğrenci
grade-grubber n. sürekli yüksek notlar tutturmaya çalışan öğrenci
grade-grubber n. not için yalakalık yapan öğrenci
grade-grubbing n. yüksek not almak için çalışma
grade-grubbing n. sadece not için çalışma
grade-grubbing n. not için yağcılık/yalakalık yapma
grade-grubbing n. not için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. sadece iyi not almak için çalışan öğrenci
grade-grubbing n. not için yalakalık yapan öğrenci
graduate to third grade v. üçüncü sınıfa geçmek
grade-grubbing adj. nota odaklı
grade-grubbing adj. not delisi
grade-grubbing adj. not peşinde koşan
grade-grubbing adj. not odaklı
grade-grubbing adj. not delisi
grade-grubbing adj. sadece not düşünen
grade-grubbing adj. nottan başka bir şey düşünmeyen
grade-grubbing adj. sadece iyi not almaya odaklanmış
grade-grubbing adj. sadece notlarını/iyi not almayı düşünen
grade-grubbing adj. nottan başka bir şey düşünmeyen
Idioms
be above (one's) pay grade v. bir şeye mevkisi/rütbesi/yetkisi yetmemek
be above (one's) pay grade v. (bir konunun birini) aşmak
be above (one's) pay grade v. (bir konunun birinin) alanı dışında olmak
be above (one's) pay grade v. (bir konuyu) anlamamak
be above (one's) pay grade v. bir şeye bilgisi/uzmanlığı/ihtisası yetmemek
be above (one's) pay grade v. (konu, alan) (birini) aşmak
grade someone down v. birine düşük not/puan vermek
make the grade v. bekleneni vermek
make the grade v. yükselmek
make the grade v. umulan kadar iyi yapmak
above one's pay grade adj. konunun bir kişiyi aşması/bilgisi dahilinde olmayan
above (one's) pay grade adj. (birinin) mevkisi/rütbesi dışında
above (one's) pay grade adj. (birinin) nüfuzunun üzerinde
above (one's) pay grade adj. (birinin) yapabileceğinin ötesinde
above (one's) pay grade adj. (birinin) alanı dışında
above (one's) pay grade adj. (birini) aşmaşana
above (one's) pay grade adj. (birinin) bilgisinin/yeteneğinin dışında
on the upward grade adv. sağlığı toparlanmakta
on the upward grade adv. iyileşmekte
on the upward grade adv. şöhreti/yıldızı parlamakta
on the upward grade adv. yükselmekte
on the up grade adv. (sağlığı) toparlanmakta
on the up grade adv. iyiye gitmekte
on the up grade adv. yıldızı parlamakta
on the up grade adv. yükselmekte
on the up grade adv. ünü yayılmakta
on the up grade adv. toparlanma sürecinde
on the up grade adv. iyileşme sürecinde
beyond (one's) pay grade expr. yetkisi dahilinde olmama
beyond (one's) pay grade expr. yetenekleri dışında olma
beyond (one's) pay grade expr. beni aşar
beyond (one's) pay grade expr. bilgisi dahilinde olmama
beyond (one's) pay grade expr. yetenekleri dışında olma
beyond (one's) pay grade expr. … yapacak olmama
beyond (one's) pay grade expr. … ile uğraşamama
Speaking
I am in fifth grade expr. beşinci sınıfa gidiyorum
what grade is she in? expr. o kaçıncı sınıfa gidiyor?
he is in first grade expr. o 1. sınıfta
what grade are you in? expr. kaçıncı sınıftasın?
what grade is he in? expr. o kaçıncı sınıfa gidiyor?
he is in first grade expr. o 1inci sınıfta
what grade are you going into? expr. kaçıncı sınıftasın?
what grade are you in? expr. kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
what grade are you going into? expr. kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
he is in 1st grade expr. o 1inci sınıfta
what grade are you going into? expr. kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
he is in 1st grade expr. o 1. sınıfta
he is in 1st grade expr. 1inci sınıfa gidiyor
I'm in 9th grade expr. 9. sınıfta okuyorum
he is in 1st grade expr. 1. sınıfta okuyor
he is in first grade expr. 1. sınıfta okuyor
he is in first grade expr. 1inci sınıfa gidiyor
he is in first grade expr. 1inci sınıfta okuyor
he is in 1st grade expr. 1. sınıfa gidiyor
he is in first grade expr. 1. sınıfa gidiyor
he is in 1st grade expr. 1inci sınıfta okuyor
Trade/Economic
grade of fineness n. altın ayarı
grade a n. birinci kalite
low grade n. düşük kalite standardı
low grade n. düşük kalite
up to grade n. istenilen nitelikte
grade label n. kalite etiketi
grade labelling n. kalite etiketlemesi
commodity grade n. mal kalite derecesi
pay grade n. maaş derecesi
commodity grade n. mal gradı
grade labeling n. malı kalitesine göre etiketleme
certification grade products n. sertifikalı ürünler
grade description method n. seviye tanım yöntemi
classification change in grade n. ücret derecesi değişikliği
classification change in grade n. ücret kademesi değişikliği
in-grade salary decrease n. ücrette yapılan bir değişme sonucunda maaş miktarının azalması
investment grade n. yatırım derecesi
investment grade n. yatırım kategorisi
high-grade adj. az riskli
high-grade adj. risksiz (tahviller)
Technical
ruling grade n. azami meyil
longitudinal grade n. boyuna eğim
boron steel grade n. borlu çelik niteliği
low-grade ore n. cılız cevher
extra low carbon grade austenitic stainless steels n. çok düşük karbonlu ostenitli paslanmaz çelikler
steel grade n. çelik cinsi
bare grade n. çıplak derece
steel grade n. çelik türü
metallurgical- grade bauxide n. değerlendirilebilir boksit
low grade n. düşük kaliteli
forging grade steels n. dövme nitelikli çelikler
low-grade ore n. düşük nitelikli cevher
low-grade steels n. düşük nitelikli çelikler
low grade fuel n. düşük kaliteli yakıt
low-grade cast irons n. düşük nitelikli dökme demirler
grade of accuracy n. doğruluk derecesi
low-grade alloys n. düşük nitelikli alaşımlar
grade line n. eğim çizgisi
porosity grade n. gözeneklilik derecesi
hydraulic grade line n. hidrolik eğim çizgisi
grade of accuracy n. hassaslık derecesi
low grade fuel n. ısıl değeri düşük
improved sub-grade n. ıslah edilmiş taban
high-grade massecuite n. ilk ürün lapası
channel grade n. kanal meyli
paving grade bitumens n. kaplama sınıfı bitümler
rough grade n. kaba tesviye
winter grade motor oil n. kış sınıfı motor yağı
grade line n. kırmızı hat
product grade n. mamul kalitesi
intermediate grade steel n. orta sertlikte çelik
nuclear-grade uranium n. nükleer saflıktaki uranyum
quality steel grade n. nitelikli çelik türü
oxygen-free high grade copper n. oksijensiz yüksek nitelikli bakır
pure grade of aluminium sulphate n. saf alüminyum sülfat
voice-grade channel n. ses iletim kanalı
voice grade channel n. ses niteliğinde kanal
grade bar n. seviye çubuğu
sediment grade n. sediment büyüklüğü
voice-grade channel n. ses kanalı
off-grade iron n. standartdışı pik
off-grade metal n. standartdışı metal
grain grade n. tane derecesi
sub-grade n. taban
uniform grade n. tekdüze eğim
commercial grade n. tecimsel nitelikli
range of grade n. tane grubu
highway grade separation n. üstgeçit
channel grade n. yatak meyli
high-grade limestone n. yüksek nitelikli kireçtaşı
high-grade fuel n. yüksek oktanlı benzin
above-grade wall n. zemin üstü duvar
high-grade materials n. yüksek nitelikli gereçler
high grade coal n. yüksek ısıl değerli kömür
high electrical grade n. yüksek elektrik vasıflı
high-grade ore n. yüksek nitelikli cevher
high grade simulation n. yüksek seviyeli simülasyon
high-grade iron ore n. yüksek tenörlü demir cevheri
high grade coal n. yüksek kaliteli kömür
high-grade resin n. yüksek nitelikli reçine
high-grade steels n. yüksek nitelikli çelikler
high-grade iron ore n. yüksek nitelikli demir cevheri
high-grade fuel n. yüksek nitelikli yakıt
high-grade ore n. yüksek tenörlü cevher
off-grade adj. düşük tenörlü
economic grade adj. ekonomik sınıf
off-grade adj. standartdışı
high-grade adj. yüksek nitelikli
Computer
grade level n. sözvarlığı düzeyi
Informatics
service grade n. hizmet niteliği
voice-grade channel n. ses niteliğinde kanal
voice-grade circuit n. telefon niteliğinde devre
Telecom
grade of service n. hizmet derecesi
voice grade channel n. ses niteliğinde kanal
voice grade circuit n. ses niteliğinde devre
voice grade n. ses derecesi
voice grade n. ses niteliği
grade of service n. servis seviyesi
voice-grade channel n. ses kanalı
plenum grade n. tavan arası kablodaki eğim
Textile
high-grade finish n. kaliteli apre
Construction
finished grade n. bitmiş zemin
concrete grade n. beton sınıfı
grade strip n. düzey belirtme çıtası
trowel-grade hydraulic cement mortars n. mala ile tesviye edilmeye uygun hidrolik çimento harçları
grade stake n. nivelman kazığı
slab on grade n. saha betonu
slab on grade n. sıkıştırılmış zemin üzerinde imal edilen beton döşeme
soil grade n. toprak derecesi
slab on grade n. tesviyeli zemin üzerine giriş katı betonu ya da temel betonu
grade beam n. takviye kirişi
grade separation n. üstgeçit köprüsü
grade of fire resistance n. yangına dayanım derecesi
below-grade wall n. zemin altı duvar
concrete floor on grade n. zemin betonu
grade separation n. alt geçit veya üst geçit kullanan kesişme
grade-constructed adj. yer seviyesinde inşa edilmiş
Woodworking
lumber grade n. kereste sınıfı
log grade n. tomruk sınıfı
Automotive
vehicle grade n. araç sınıfı
multi-grade oil n. çok dereceli yağ
ca oil grade n. ca yağ sınıfı
cb oil grade n. cb yağ sınıfı
cc oil grade n. cc yağ sınıfı
cd oil grade n. cd yağ sınıfı
ce oil grade n. ce yağ sınıfı
cf oil grade n. cf yağ sınıfı
cf-2 oil grade n. cf-2 yağ sınıfı
cf-4 oil grade n. cf-4 yağ sınıfı
cg-4 oil grade n. cg-4 yağ sınıfı
ch-4 oil grade n. ch-4 yağ sınıfı
ci-4 oil grade n. cı-4 yağ sınıfı
bolt grade n. cıvata sınıflandırması
cj-4 oil grade n. cj-4 yağ sınıfı
mid-grade gasoline n. orta dereceli benzin
sa oil grade n. sa yağ sınıfı
sb oil grade n. sb yağ sınıfı
sc oil grade n. sc yağ sınıfı
sd oil grade n. sd yağ sınıfı
se oil grade n. se yağ sınıfı
sf oil grade n. sf yağ sınıfı
sg oil grade n. sg yağ sınıfı
sh oil grade n. sh yağ sınıfı
sj oil grade n. sj yağ sınıfı
sl oil grade n. sl yağ sınıfı
sm oil grade n. sm yağ sınıfı
single-grade oil n. tek dereceli yağ
oil grade n. yağ sınıfı
viscosity grade n. viskozite derecesi
oil grade n. yağ sınıfı
Traffic
grade-separated junction n. farklı seviyeli kavşak
grade separated junction n. farklı seviyeli kavşak
urban at-grade signalized intersection n. ışık kontrollü hemzemin kavşak
grade elevation n. kırmızı kot
at-grade junction n. hemzemin kavşak
Railway
grade crossing n. demiryolu geçidi
grade crossing n. hemzemin geçit
grade crossing n. hemzemin
bevelled grade crossing n. meyilli hemzemin geçit
up grade n. rampa
Aeronautic
fuel grade n. yakıt oktan sayısı
Marine
junior grade lieutenant n. teğmen
phi grade scale n. zemin sınıflaması için kullanılan bir yöntem
Mining
low-grade ore n. cılız töz
grade of ore n. cevher tenörü
ore grade n. cevher niteliği
ore grade n. cevher kalitesi
low grade ore n. düşük tenörlü cevher
low-grade ore n. düşük tenörlü cevher
cut off grade n. limit tenör
metallurgical grade silicon n. metalürjik kalitede silisyum
cut off grade n. sınır tenör
high purity grade n. yüksek saflık dereceli
high-grade n. yüksek tenör
high-grade v. maden ocağından (cevheri) çalmak
high-grade v. sadece zengin maden cevherini çıkarmak
high-grade adj. yüksek tenörlü (cevher)
Medical
grade i degenerative lumbar spondylolisthesis n. derece i dejeneratif lomber spondilolistesis
low-grade mucoepidermoid carcinoma n. düşük dereceli mukoepidermoid karsinoma
low grade hypercoagulability n. düşük derecede hiperkoagülabilite
low-grade astrocytomas n. düşük dereceli astrositomlar
low-grade gliomas n. düşük gradeli glial tümör
low-grade n. düşük dereceli
low grade astrocytoma n. düşük gradeli astrositom
stage and grade of disease n. hastalığın evre ve derecesi
grade of hepatic steatosis n. hepatik steatoz derecesi
hospital grade n. hastane sınıfı
laboratory-grade instruments n. laboratuvar-sınıfı enstrümanlar
tumor grade n. tümör derecesi
high-grade neoplastic infiltrative cells n. yüksek dereceli neoplastik infiltratif hücreler
high-grade gliomas n. yüksek gradeli glial tümör
high-grade basilar artery stenosis n. yüksek dereceli baziler arter stenoz
trash grade n. çepel derecesi
high-grade adj. yüksek dereceli
Pathology
high-grade serous ovarian carcinoma n. yüksek dereceli seröz karsinom
Food Engineering
food grade ink n. gıda mürekkebi
high-grade masscuite n. ilk ürün lapası
food-grade adj. gıda saflığında
non-food grade adj. gıdada kullanılamaz
food-grade adj. gıdada kullanılabilir
feed grade adj. yem saflığında
utility-grade adj. kullanılabilir ancak kalitesiz (sığır eti)
Gastronomy
low-grade massecuite n. son şeker lapası
Math
grade measure of an angle n. açının grad ölçüsü
Statistics
grade correlation n. derece korelasyonu
Physics
weapon-grade plutonium n. demonte edilen nükleer silahlardan elde edilip plütonyum kuyularında depolanan plütonyum 239
Chemistry
analytical grade boric acid n. analitik saflıktaki borik asit
analytical grade diammonium phosphate n. analitik saflıktaki diamonyum fosfat
analytical grade ethylene oxide n. analitik saflıktaki etilen oksid
pharmaceutical grade tallow n. eczacılıkta kullanılan donyağı
photographic grade chemicals n. fotoğrafçılıkta kullanılan kimyasal maddeler
technical grade adj. teknik dereceli
technical grade adj. az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (madde)
technical-grade adj. teknik dereceli
technical-grade adj. az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (kimyevî madde)
special-grade adj. özel saflıkta
commercial-grade adj. ticarette kullanılan
commercial-grade adj. ortalama
commercial-grade adj. değersiz
Biochemistry
reagent-grade water n. reagent-kalitesinde su
Zoology
-grade suf. yürüme anlamı veren son ek
Agriculture
fertilizer grade n. gübre gradı
fertilizer grade n. gübre dozu
fertilizer grade n. gübre gradi
feed grade salt n. yemlik tuz
conservation-grade adj. hayvan yemleri ve sağlığı, kimyasal gübre kullanımı, vahşi yaşamın korunması ve arazi yönetimi ile alakalı belirli şartların sağlanması ve mümkün olduğunda geleneksel yöntemlerle gıda üretilmesi ile ilişkili
Breeding
high-grade n. birinci sınıf hayvan
Tobacco
grade classification n. tütünün kalite özelliklerine göre sınıflandırılması
Education
ninth grade [usa] n. okulun dokuzuncu yılı
ninth grade [usa] n. lisenin ilk yılı
o grade n. eski iskoç eğitim sertifikası sisteminde temel seviye
o grade n. bir dersi standart not ile geçme durumu
ordinary grade n. eski iskoç eğitim sertifikası sisteminde temel seviye
ordinary grade n. bir dersi standart not ile geçme durumu
tenth grade n. öğrencilerin 15 veya 16 yaşlarında olduğu, okulun onuncu yılı
tenth grade n. 10. sınıf
weighted high school grade point average n. ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı
grade point average n. ağırlıklı not ortalaması
cumulative grade point average (cgpa) n. ağırlıklı genel not ortalaması
weighted grade point average n. ağırlıklı genel not ortalaması
cumulative grade point average (cgpa) n. alınmış tüm derslerin ağırlıklı ortalaması
cumulative grade point average n. ağırlıklı genel not ortalaması
average grade n. ağırlık notu
first grade activities n. birinci sınıf etkinlikleri
course grade n. ders notu
diploma grade n. diploma notu
fourth-grade n. dördüncü sınıf
term grade n. dönem notu
semester grade n. dönem notu
grade point average n. dönem not ortalaması
pass grade n. geçme notu
grade point average n. genel not ortalaması
letter grade n. harf notu
2nd grade n. ikinci sınıf
grade school n. ilköğretim okulu
classroom performance grade n. kanaat notu
final grade n. kanaat notu
final grade period n. kanaat dönemi
graduation grade n. mezuniyet notu
graduation grade n. mezuniyet derecesi
grade-point average n. not ortalaması
grade conversion table n. not çevirme tablosu
grade scale n. not baremi
grade point averages n. not ortalaması
twelfth grade n. onikinci sınıf
school grade n. okul derecesi
homework grade n. ödev notu
grade repetition n. sınıf tekrarı
regulations for passing a grade level n. sınıf geçme yönetmeliği
eighth grade teacher n. sekizinci sınıf öğretmeni
grade retention n. sınıf tekrarı
repeating a grade level n. sınıf tekrarı
regulations for promotion to a higher grade n. sınıf geçme yönetmeliği
thesis grade n. tez sonucu
thesis grade n. tez notu
below the grade level n. vasatın altında
grade point average n. genel akademik ortalama
jg (junior grade) n. 11. sınıf
bubs grade n. anasınıfı
o grade n. temel seviye
grade inflation n. ortalama notu yükseltme
grade point n. (üniversitede) not
first grade [us] n. ilköğretim birinci sınıf
fourth grade [us] n. dördüncü sınıf
standard grade n. standart not
standard grade n. beceri ve bilginin kullanımını test eden bir sınav çeşidi
get the passing grade v. barajı geçmek
fifth-grade adj. beşinci sınıf
first-grade adj. birinci sınıf
second-grade adj. ikinci sınıf
third-grade adj. üçüncü sınıf
grade-appropriate adj. diploma seviyesine uygun
mpg (main professional grade) abrev. (ingiltere'de) sınıf öğretmenlerinin temel maaş skalası
Linguistics
o grade n. ses değişiminde görülüp "o" sesli harfiyle karakterize edilen bir kök aşaması
o grade n. ses değişiminde görülüp "o" sesli harfiyle karakterize edilen bir ek aşaması
o-grade n. ses değişiminde görülüp "o" sesli harfiyle karakterize edilen kök/ek aşaması
History
eighth grade graduation n. ortaokul mezuniyeti
Environment
weapons-grade material n. nükleer silah imalatı için uygun nükleer malzeme
Geography
metamorphic grade n. metamorfik derecelenme
Geology
ore grade n. cevher derecesi
low grade metamorphism n. düşük dereceli metamorfizma
low grade-green schist n. düşük dereceli yeşil şist
real block grade n. gerçek blok tenörü