harmony - Turc Anglais Dictionnaire

harmony

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "harmony" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 50 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
harmony n. ahenk
Reason alone cannot achieve harmony between infinite truth and universal fact.
Akıl tek başına, sınırsız gerçeklik ve evrensel gerçek arasındaki ahengi oluşturamaz.

More Sentences
harmony n. uyum
To unite all the citizens of Europe, we must create true harmony between the States and between the peoples.
Tüm Avrupa vatandaşlarını birleştirmek için, Devletler ve halklar arasında gerçek bir uyum yaratmalıyız.

More Sentences
General
harmony n. uyum
Hopefully, we will rapidly achieve harmony between the Council and Parliament.
Umarım Konsey ve Parlamento arasında uyumu hızlı bir şekilde yakalarız.

More Sentences
harmony n. ahenk
A harmony prevailed among them.
Aralarında bir ahenk hüküm sürüyordu.

More Sentences
harmony n. harmoni
Fifth Harmony is an amazing girl group.
Beşinci Harmoni inanılmaz bir kız grubudur.

More Sentences
Politics
harmony n. uyum
Greater harmony between higher education and researcher training is necessary as well.
Yükseköğretim ve araştırmacı eğitimi arasında da daha fazla uyum gereklidir.

More Sentences
Technical
harmony n. uyum
I have never before seen more harmony or unanimity in the House.
Meclis'te daha önce hiç bu kadar uyum ya da oybirliği görmemiştim.

More Sentences
Linguistics
harmony n. uyum
I have never before seen more harmony or unanimity in the House.
Meclis'te daha önce hiç bu kadar uyum ve oybirliği görmemiştim.

More Sentences
Common Usage
harmony n. armoni
General
harmony n. uygunluk
harmony n. adaptasyon
harmony n. uyumluluk
harmony n. akort
harmony n. düzen
harmony n. uyuşma
harmony n. uyarlanma
harmony n. intibak
harmony n. geçim
harmony n. imtizaç
harmony n. gönül birliği
harmony n. düzenlik
harmony n. ağız tadı
harmony n. bağdaşma
harmony n. armoni
harmony n. unsurların eşit şekilde yerleştirildiği hoş düzenleme
harmony n. güzel ilişki
harmony n. kavgasız ilişki
harmony n. dilin müzikalitesi
harmony n. dinginlik
harmony n. renk uyumu
harmony n. uyuşum
Technical
harmony n. harmoni
Anatomy
harmony n. iki yüzeyin yan yana gelmesiyle oluşan sütür
harmony n. düz dikiş
Chemistry
harmony n. ahenk
Literature
harmony n. paralel pasajların derlemesi
Geography
harmony n. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
harmony n. new jersey eyaletinde yerleşim yeri
harmony n. pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
harmony n. minnesota eyaletinde şehir
harmony n. indiana eyaletinde yerleşim yeri
harmony n. maine eyaletinde yerleşim yeri
harmony n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
harmony n. new york eyaletinde yerleşim yeri
Art
harmony n. armoni
Music
harmony n. armoni
harmony n. akortların yapısı, sırası ve ilişkisinin incelendiği çalışmalar
harmony n. kulağa hoş gelen seslerin oluşturduğu kombinasyon
harmony n. hoş ses yapısı
harmony n. akort oluşturmak için aynı anda çalınan iki veya daha fazla nota

Sens de "harmony" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 93 résultat(s)

Anglais Turc
General
live in harmony v. ahenk içinde yaşamak
Furthermore, mutual aid is an example of living in harmony with one another instead of having conflict.
Ayrıca karşılıklı yardımlaşma, çatışma yerine birbirimizle ahenk içinde yaşamanın bir örneğidir.

More Sentences
work in harmony v. uyum içinde çalışmak
Our two hands need to work in harmony.
İki elimizin uyum içinde çalışması gerekiyor.

More Sentences
Phrases
in harmony (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) uyum içerisinde
We regard these concerns of ours as being in harmony with the Commission's objectives as regards transport.
Bu endişelerimizin Komisyon'un ulaştırma konusundaki hedefleriyle uyum içerisinde olduğunu düşünüyoruz.

More Sentences
Linguistics
vowel harmony n. ünlü uyumu
Vowel harmony is important in the Hungarian language.
Ünlü uyumu Macar dilinde önemlidir.

More Sentences
General
consonant harmony n. ünsüz uyumu
perfect harmony n. kusursuz uyum
harmony during the development of career n. kariyer geliştirmede ahenk
family harmony n. evlilikte uyum
total harmony n. tam bir uyum
lack of harmony n. uyumsuzluk
total harmony n. tam uyum
harmony of the spheres n. alanların armonisi
lack of harmony n. ahenksizlik
vowel harmony n. ses uyumu
lack of harmony n. geçimsizlik
peace and harmony n. dirlik düzenlik
social harmony n. toplumsal uyum
social harmony n. toplumsal uyumluluk
body mind harmony n. vücut-kafa uyumu
body mind harmony n. beden-zihin ahengi
sexual harmony n. cinsel uyum
poetic harmony n. şiirsel ahenk
visual harmony n. görsel bütünlük
internal harmony n. iç harmoni
internal harmony n. iç uyum
internal harmony n. iç dengesi
internal harmony n. iç uyumu
internal harmony n. iç denge
ensure harmony v. bağdaştırmak
fail to reach a state of comfort and harmony v. rahat yüzü görmemek
fail to reach a state of comfort and harmony v. dirlik yüzü görmemek
fail to reach a state of comfort and harmony v. rahata kavuşamamak
be in harmony v. bütünlük içinde olmak
live together in harmony v. birlikte/beraber uyum içinde yaşamak
work in harmony v. ahenk içinde çalışmak
work with harmony v. uyum içinde çalışmak
work with harmony v. ahenk içinde çalışmak
obsessed with harmony adj. uyum takıntısı olan
obsessed with harmony adj. uyum takıntılı
out of harmony with prep. ile uyumsuz
in harmony with prep. ile uyumlu olarak
Phrases
in harmony adj. ahenk içinde
in harmony (with someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) ahenk içerisinde
Idioms
be in harmony v. ahenk içinde olmak
get in harmony v. ahenk içinde olmak
be in harmony with v. aynı düşünceleri paylaşmak
be in harmony with v. benzeşmek
be in harmony with v. birbirine çok iyi gitmek
get in harmony v. uyum içinde olmak
be in harmony with v. uymak
be in harmony v. uyum içinde olmak
be in harmony with v. uyum içinde olmak
be in harmony with v. uyuşmak
Trade/Economic
economic harmony n. ekonomik ahenk
economic harmony n. ekonomik uyum
Law
disturbing individuals’ peace and harmony n. kişilerin huzur ve sükununu bozma
Politics
be in harmony with v. uyum içinde olmak
Technical
colour harmony n. renk harmonisi
colour harmony n. renk uyumu
Textile
colour harmony n. renk uyumu
Psychology
preestablished harmony n. önverili harmoni
Chemistry
color harmony n. renk ahengi
Literature
imitative harmony n. başka bir anlama da gelebilecek bir kelimenin istenilen anlamı verecek şekilde kullanılması
imitative harmony n. bir duyguyu anlamından çok çıkardıkları seslerle anlatma
imitative harmony n. cisimleri seslerle taklit ve tasvir etme
imitative harmony n. taklidi ahenk
Linguistics
split harmony n. ayrık uyum
backness harmony n. büyük ünlü uyumu
palatal harmony n. büyük ünlü uyumu
progressive harmony n. ilerleyici uyum
labial harmony n. küçük ünlü uyumu
flatness harmony n. küçük ünlü uyumu
consonant harmony n. sessiz uyumu
vocal harmony n. ses uyumu
consonant harmony n. ünsüz benzeşmesi
consonant-vowel harmony n. ünsüz-ünlü uyumu
consonant harmony n. ünsüz uyumu
consonantal harmony n. ünsüz uyumu
Geography
new harmony n. indiana eyaletinde yerleşim yeri
new harmony n. teksas eyaletinde şehir
north harmony n. new york eyaletinde yerleşim yeri
new harmony n. utah eyaletinde şehir
Music
modern harmony n. çağdaş armoni
harmony of the spheres n. kürelerin armonisi
harmony of the spheres n. kürelerin müziği
musical harmony n. akorların kompozisyonu ve ilerlemesine göre müziğin yapısı
open harmony n. tonları geniş bir şekilde dağıtılmış veya ayrılmış armoni
dispersed harmony n. üst ve alt notaları arasında bir oktavdan fazla aralık bulunan akorun oluşturduğu armoni
close harmony n. kapalı armoni ile şarkı söyleme
close-harmony singing n. kapalı armoni ile şarkı söyleme
four-part harmony n. dört parçalı armoni
four-part harmony n. her akorun dört notadan oluştuğu armoni
compose a harmony v. ahenk yapmak