Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | hayatını kaybetmek | pass away v. | ||
Tom passed away last week. Tom geçen hafta hayatını kaybetti. More Sentences |
||||
General | hayatını kaybetmek | lose one's life v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | hayatını kaybetmek | conk out v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | hayatını kaybetmek | lose your life v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | ambulans beklerken hayatını kaybetmek | die waiting for an ambulance v. |
General | ambulans beklerken hayatını kaybetmek | die while waiting for an ambulance v. |
General | kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmek | die in the hospital where he/she was taken v. |
General | hareket halindeki bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetmek | be killed by a drive by shooting v. |
Phrasals | ||
Phrasals | kan kaybından hayatını kaybetmek | bleed out v. |
Idioms | ||
Idioms | (kutsal bir amaç uğruna) hayatını kaybetmek | pay the ultimate price v. |