important

Sens de "important" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 26 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	important adj.	mühim
How could I make such an important decision without him? Böyle mühim bir hususta, o olmadan nasıl hüküm verebilirdim? More Sentences
2	Common Usage	important adj.	önemli
It is particularly important for them that we offer more training opportunities to compensate for language difficulties. Dil zorluklarını telafi etmek için daha fazla eğitim fırsatı sunmamız onlar için özellikle önemlidir. More Sentences
General
3	General	important adj.	önem teşkil eden
The directive will be important for the sector's industry and will point the way to developments in the years to come. Direktif, sektör endüstrisi için önem teşkil edecek ve önümüzdeki yıllardaki gelişmelerin önünü açacaktır. More Sentences
4	General	important adj.	ciddi
The magazine spread many important charges against the Senator. Dergi senatöre karşı birçok ciddi suçlama yaydı. More Sentences
5	General	important adj.	önemli
It is particularly important for them that we offer more training opportunities to compensate for language difficulties. Dil zorluklarını telafi etmek için daha fazla eğitim fırsatı sunmamız onlar için özellikle önemlidir. More Sentences
6	General	important adj.	gururlu
7	General	important adj.	nüfuzlu
8	General	important adj.	saygın
9	General	important adj.	kibirli
10	General	important adj.	muazzam
11	General	important adj.	sözü geçer
12	General	important adj.	kendini beğenmiş
13	General	important adj.	itibarlı
14	General	important adj.	azametli
15	General	important adj.	etkili
16	General	important adj.	ehemmiyetli
17	General	important adj.	sayılı
18	General	important adj.	okkalı
19	General	important adj.	devasa
20	General	important adj.	çok büyük
21	General	important adj.	çok fazla
22	General	important adj.	acil
23	General	important adj.	ivedi
24	General	important adj.	unutulmayacak nitelikte
25	General	important adj.	belirgin
26	General	important adj.	esasi

Sens de "important" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 156 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	an important role n.	önemli bir rol
Here again, the European Parliament has an important role to play. Burada da Avrupa Parlamentosu önemli bir rol oynamaktadır. More Sentences
2	General	important role n.	önemli rol
We must not forget the important role Russia can play in this process. Rusya'nın bu süreçte oynayabileceği önemli rolü unutmamalıyız. More Sentences
3	General	important problem n.	önemli sorun
There is another important problem, which is how to prevent the sick from being ostracized. Bir başka önemli sorun da hastaların dışlanmasının nasıl önleneceğidir. More Sentences
4	General	important matter n.	önemli mesele
After that intervention inspired by naked self-interest, may I come back to more important matters of the day? Düpedüz kişisel çıkarlardan kaynaklı bu müdahalenin ardından, günün daha önemli meselelerine geri dönebilir miyim? More Sentences
5	General	an important step n.	önemli bir adım
This is an important step in the procedure. Bu, prosedürde önemli bir adımdır. More Sentences
6	General	important step n.	önemli adım
The directive that the plenary has adopted today represents another important step. Genel Kurul'un bugün kabul ettiği yönerge bir başka önemli adımı temsil etmektedir. More Sentences
7	General	important decisions n.	önemli kararlar
We face important decisions in connection with our common decision making. Ortak karar alma sürecimizle bağlantılı olarak önemli kararlarla karşı karşıyayız. More Sentences
8	General	important matters n.	önemli konular
We have come to agree on important matters. Önemli konularda anlaşmaya vardık. More Sentences
9	General	important guest n.	önemli misafir
Important guests arrive tomorrow. Yarın önemli misafirler gelecek. More Sentences
10	General	important guest n.	önemli konuk
Many important guests have already been received here. Burada birçok önemli konuk ağırlandı. More Sentences
11	General	important issue n.	önemli husus
In the text that you presented, you stress two important issues. Sunduğunuz metinde iki önemli hususu vurguluyorsunuz. More Sentences
12	General	important information n.	önemli bilgi
Be sure to check out system requirements and other important information before you install. Yüklemeden önce sistem gereksinimlerini ve diğer önemli bilgileri kontrol ettiğinizden emin olun. More Sentences
13	General	important achievements n.	önemli başarılar
Some important achievements have been made. Bazı önemli başarılar elde edildi. More Sentences
14	General	important documents n.	önemli belgeler
After we had prepared the report, two important documents came from the Commission. Biz raporu hazırladıktan sonra Komisyon'dan iki önemli belge geldi. More Sentences
15	General	important task n.	önemli görev
Tonight I should like to point out specifically the important task of Parliamentary ushers. Bu akşam özellikle Parlamento yer göstericilerinin önemli görevine dikkat çekmek istiyorum. More Sentences
16	General	be important v.	önemli olmak
I think his opinion is important. Onun görüşünün önemli olduğunu düşünüyorum. More Sentences
17	General	become important v.	önemli hale gelmek
Europe must become important for its citizens. Avrupa kendi vatandaşları için önemli hale gelmelidir. More Sentences
18	General	take important steps v.	önemli adımlar atmak
The new Commission has already taken important steps to move away from the way it used to function. Yeni Komisyon, daha önceki işleyiş biçiminden uzaklaşmak için şimdiden önemli adımlar atmıştır. More Sentences
19	General	most important adj.	en önemli
For me, as for many others, the most important ethical issue is about reducing human suffering. Benim için, diğer pek çok kişi için olduğu gibi, en önemli etik mesele insanların acılarını azaltmaktır. More Sentences
20	General	all-important adj.	çok önemli
There is no doubt that this matter of the Irish Box is all-important. Hiç şüphe yok ki İrlanda'nın hassas biyolojik alanlarına ilişkin bu mesele çok önemlidir. More Sentences
21	General	self-important adj.	kendini beğenmiş
How self-important you are! Ne kadar da kendini beğenmişsin! More Sentences
22	General	extremely important adj.	son derece önemli
That is why all of this is along the right lines, and why it is extremely important. İşte bu yüzden tüm bunlar doğru çizgide ve bu yüzden son derece önemli. More Sentences
23	General	highly important adj.	son derece önemli
The effective annual interest rate in particular is highly important for the consumer. Özellikle efektif yıllık faiz oranı tüketici için son derece önemlidir. More Sentences
24	General	equally important adj.	aynı derecede önemli
It is equally important to ensure an increased number of Senegalese seamen on board EU vessels. AB gemilerinde Senegalli denizcilerin sayısının artırılması da aynı derecede önemlidir. More Sentences
Colloquial
25	Colloquial	someone important n.	önemli biri
Someone important to society has passed away. Toplum için önemli biri vefat etti. More Sentences
26	Colloquial	important person n.	önemli biri
If you study, you'll become an important person in the future. Eğer çalışırsan, gelecekte önemli biri olursun. More Sentences
27	Colloquial	family is important expr.	aile önemlidir
Family is important. Aile önemlidir. More Sentences
28	Colloquial	not important expr.	önemli değil
Is it not important for the Italian Presidency to find a solution that satisfies everyone? İtalya Dönem Başkanlığı'nın herkesi tatmin edecek bir çözüm bulması önemli değil mi? More Sentences
Speaking
29	Speaking	it's not important interj.	önemli değil
It's not important what my name is. İsmimin ne olduğu önemli değil. More Sentences
30	Speaking	it's not important interj.	önemi yok
It's not important! Önemi yok. More Sentences
31	Speaking	that's important expr.	önemli
That's important to know. Onu bilmek önemli. More Sentences
General
32	General	important people n.	ekabir
33	General	very important person n.	çok önemli kişi
34	General	important person n.	ağır top
35	General	important people n.	erkan
36	General	important person n.	önemli kimse
37	General	important albums n.	önemli albümler
38	General	the most important n.	püf nokta
39	General	important development n.	büyük gelişme
40	General	important development n.	önemli gelişme
41	General	important days n.	önemli günler
42	General	important situation n.	önemli durum
43	General	important problem n.	önemli problem
44	General	important meeting n.	önemli toplantı
45	General	very important guest n.	ağır misafir
46	General	important note n.	önemli not
47	General	an important role n.	büyük bir rol
48	General	an important problem n.	önemli bir sorun/problem
49	General	the most important feature n.	en önemli özellik
50	General	important developments n.	önemli gelişmeler
51	General	important places n.	önemli yerler
52	General	an important health problem n.	önemli bir sağlık sorunu
53	General	a very important improvement/development n.	çok önemli bir gelişme
54	General	important mistake n.	önemli hata
55	General	important effect n.	önemli etki
56	General	important comments n.	önemli yorumlar
57	General	important matters n.	ciddi konular
58	General	important matter n.	önemli husus
59	General	important information n.	önemli bilgiler
60	General	important cities n.	önemli şehirler
61	General	important words n.	önemli kelimeler
62	General	consider important v.	mühimsemek
63	General	be important v.	önem arz etmek
64	General	think oneself important v.	kendini bir şey sanmak
65	General	consider important v.	önem vermek
66	General	be considered important v.	önemsenmek
67	General	take an important place v.	önemli yer tutmak
68	General	put one's signature under important successes v.	önemli başarılara imza atmak
69	General	think oneself be important v.	fasulye gibi kendini nimetten saymak
70	General	be important v.	çok şey ifade etmek
71	General	consider (someone/something) important v.	çok önemsemek
72	General	be the most important v.	başında gelmek
73	General	be one of (the most important/largest...) among v.	arasında yer almak
74	General	make something important v.	önemli kılmak
75	General	be all important v.	hayati önem taşımak
76	General	be all important v.	hayati önemde olmak
77	General	play an important role v.	önemli rol oynamak
78	General	play an important role v.	önemli bir rol oynamak
79	General	be all-important v.	hayati önem taşımak
80	General	become self-important v.	büyüklük taslamak
81	General	be all-important v.	hayati önemde olmak
82	General	occupy an important position v.	önemli bir yere sahip olmak
83	General	occupy an important place v.	önemli bir yere sahip olmak
84	General	have an important position v.	önemli bir yere sahip olmak
85	General	have an important place v.	önemli bir yere sahip olmak
86	General	make something important v.	önemli hale getirmek
87	General	be important v.	öneme sahip olmak
88	General	find it very/extremely important v.	son derece önemli bulmak
89	General	make life important v.	hayatı önemli kılmak
90	General	become important v.	önem kazanmak
91	General	point out an important matter v.	önemli bir noktaya temas etmek
92	General	mention an important point v.	önemli bir noktaya temas etmek
93	General	touch on an important matter v.	önemli bir noktaya temas etmek
94	General	have an important role v.	önemli bir yeri olmak
95	General	get to the important part v.	önemli bölüme geçmek
96	General	become even more important v.	daha da önem kazanmak
97	General	serve a very important purpose v.	çok önemli bir amaca hizmet etmek
98	General	be deemed important v.	önemsenmek
99	General	become more and more important v.	gittikçe önem kazanmak
100	General	self important adj.	kendini beğenmiş
101	General	self important adj.	kendini yüksek gören
102	General	important to adj.	-e önemli
103	General	important-looking adj.	görünüşte etkileyici
104	General	self-important adj.	kurumlu
Phrases
105	Phrases	your call is important to us expr.	aramanız bizim için önemli
106	Phrases	your call is important to us expr.	bizi aradığınız için teşekkür ederiz
107	Phrases	from most important to least important expr.	en önemliden daha az önemliye doğru
108	Phrases	as an important constituent expr.	önemli bir parçası olarak
Colloquial
109	Colloquial	a very important experience n.	çok önemli bir deneyim
110	Colloquial	someone important n.	önemli kimse
111	Colloquial	an important experience n.	önemli bir tecrübe
112	Colloquial	an important experience n.	önemli bir deneyim
113	Colloquial	important person n.	önemli kimse
114	Colloquial	money is not important expr.	para önemli değil
Idioms
115	Idioms	important milestone in someone's life n.	hayatındaki/yaşamındaki önemli bir dönüm noktası
116	Idioms	(important) milestone in (one's) life n.	(birinin) hayatındaki (önemli) bir dönüm noktası
117	Idioms	have more important fish to fry v.	yapacak daha önemli işleri olmak
118	Idioms	have more important fish to fry v.	yapacak daha ilginç şeyleri olmak
119	Idioms	have more important fish to fry v.	yapacak başka işleri olmak
120	Idioms	have more important fish to fry v.	yapacak daha önemli bir işi olmak
Speaking
121	Speaking	the most important moment of her life n.	hayatının en önemli anı
122	Speaking	the most important moment of his life n.	hayatının en önemli anı
123	Speaking	it's not important interj.	ne önemi var
124	Speaking	it is not important anymore expr.	artık bir önemi kalmadı
125	Speaking	it's not important anymore expr.	artık önemi yok
126	Speaking	what's really important is expr.	asıl önemlisi
127	Speaking	what we're doing here is far more important expr.	bizim burada yaptığımız şey çok daha önemli
128	Speaking	it's very important to me expr.	benim için çok önemli
129	Speaking	not important for me expr.	benim için önemli değil
130	Speaking	what is important for us is.. expr.	bizim için önemli olan
131	Speaking	do you understand how important this is? expr.	bunun ne kadar önemli olduğunu anlıyor musun?
132	Speaking	you knew how important this was to me expr.	bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyordun
133	Speaking	what is more important expr.	daha önemlisi
134	Speaking	is that the most important thing in life? expr.	hayattaki en önemli şey bu mu?
135	Speaking	your opinions are important to us expr.	görüşleriniz bizim için önemlidir
136	Speaking	dreams are important expr.	hayaller önemlidir
137	Speaking	the most important part of my job expr.	işimin en önemli kısmı
138	Speaking	it was very important to them expr.	onlar için çok önemliydi
139	Speaking	it's kind of important expr.	önemli sayılır
140	Speaking	nothing important happened expr.	kayda değer birşey olmadı
141	Speaking	nothing important happened expr.	önemli birşey olmadı
142	Speaking	I got a very important question to ask you expr.	sana soracağım çok önemli bir sorum var
143	Speaking	you are important to me expr.	sen benim için önemlisin
144	Speaking	you are important to me expr.	sizler benim için önemlisiniz
Trade/Economic
145	Trade/Economic	systemically important financial institution n.	sistemik öneme sahip finansal kuruluş
146	Trade/Economic	commercially important person n.	ticari açıdan önemli kişi
147	Trade/Economic	systemically important bank n.	sistemik önemli banka
Politics
148	Politics	systemically important institutions n.	sistem içinde önemli kurumlar
149	Politics	systemically important n.	sistemik olarak önemli
150	Politics	global systemically important insurers n.	sistemik öneme sahip küresel sigorta şirketleri
151	Politics	systemically important advanced countries n.	sistem içinde önemi olan gelişmiş ülkeler
Computer
152	Computer	important urls n.	önemli url'ler
Medical
153	Medical	an important public health issue n.	önemli bir halk sağlığı sorunu
Marine Biology
154	Marine Biology	important storms n.	önemli fırtınalar
Environment
155	Environment	important bird area (iba) n.	önemli kuş alanı (öka)
Military
156	Military	very important person n.	çok önemli kişi