Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kızgın olmak | be angry at v. | ||
I thought she was angry at me because I didn't pay the bill in time. Faturayı zamanında ödemediğim için bana kızgın olduğunu düşündüm. More Sentences |
||||
General | kızgın olmak | be worked up v. | ||
General | kızgın olmak | bridle v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | kızgın olmak | bristle at v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | kızgın olmak | sizzle v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | kızgın olmak | take it in snuff v. | ||
Idioms | kızgın olmak | be ticked off v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | (birine) kızgın olmak | be mad at (someone) v. | ||
I don't like it when Tom is mad at me. Tom'un bana kızgın olmasından hoşlanmıyorum. More Sentences |
||||
General | birine kızgın olmak | be annoyed with v. | ||
General | birine kızgın olmak | be upset with v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | biraz kızgın olmak | be a little angry v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | çok kızgın olmak | be at the boiling point v. | ||
Idioms | çok kızgın olmak | be spitting feathers v. | ||
Idioms | oldukça üzgün/kızgın olmak | be rather upset/angry v. | ||
Idioms | kızgın bir durumda olmak | be in a state v. | ||
Idioms | kızgın bir durumda olmak | get into a state v. | ||
Idioms | kızgın olmak/kızmak | be riled up v. | ||
Idioms | kızgın olmak/kızmak | get riled up v. | ||
Idioms | çok kızgın olmak/kızmak | get (all) riled up v. | ||
Idioms | çok kızgın olmak/kızmak | be (all) riled up v. | ||
Slang | ||||
Slang | birine kızgın/sinirli olmak | be ticked off at/with v. |