kapsam - Turc Anglais Dictionnaire

kapsam

Sens de "kapsam" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kapsam extent n.
The best way of illustrating the extent of the reform is to compare current policy with future policy.
Reformun kapsamını göstermenin en iyi yolu, mevcut politika ile gelecekteki politikayı karşılaştırmaktır.

More Sentences
kapsam scope n.
In particular, the debates focused on the scope of the directive.
Tartışmalar özellikle direktifin kapsamı üzerinde yoğunlaşmıştır.

More Sentences
General
kapsam extension n.
Our committee supports the extension of the scope of Regulation 1408/71.
Komitemiz 1408/71 sayılı Yönetmeliğin kapsamının genişletilmesini desteklemektedir.

More Sentences
kapsam coverage n.
Please make up your minds and help the Commission to expand the coverage of delegations.
Lütfen kararınızı verin ve delegasyonların kapsamının genişletilmesi için Komisyona yardımcı olun.

More Sentences
kapsam range n.
The issue of the arms trade itself remains out of range.
Silah ticareti konusunun kendisi kapsam dışında kalmaktadır.

More Sentences
kapsam scope n.
The first one relates to the scope and goal of the future thematic strategy.
Bunlardan ilki, gelecekteki tematik stratejinin kapsamı ve hedefiyle ilgilidir.

More Sentences
kapsam remit [brit] n.
I would simply respond by saying that water is outside the remit of GATS.
Ben sadece suyun GATS kapsamı dışında olduğunu söyleyerek cevap vermek istiyorum.

More Sentences
Trade/Economic
kapsam scope n.
God has been left out of the scope of the Constitution.
Tanrı, Anayasa'nın kapsamı dışında bırakılmıştır.

More Sentences
Technical
kapsam scope n.
To sum up, this venture that we are embarking upon together is of enormous scope, but it is also very exciting.
Özetle, birlikte giriştiğimiz bu girişimin kapsamı çok büyük, ancak aynı zamanda çok heyecan verici.

More Sentences
kapsam extent n.
To that extent most of the services engage in espionage in the economic domain.
Bu kapsamda servislerin çoğu ekonomik alanda casusluk faaliyetlerinde bulunmaktadır.

More Sentences
General
kapsam content n.
kapsam purview n.
kapsam compass n.
kapsam comprehension n.
kapsam subsumption n.
kapsam subsuming n.
kapsam gauge n.
kapsam enclosure n.
kapsam comprehensiveness n.
kapsam sweep n.
kapsam contents n.
kapsam reach n.
kapsam tether n.
kapsam tour [obsolete] n.
kapsam track [dialect] n.
kapsam area n.
kapsam verge [obsolete] n.
kapsam mountance [obsolete] n.
kapsam degree n.
kapsam diapason n.
kapsam scantling [obsolete] n.
kapsam scouth [scotland] n.
kapsam scowth n.
kapsam four corners n.
Law
kapsam covering n.
Computer
kapsam enclosures n.
Marine Biology
kapsam extensive n.

Sens de "kapsam" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 85 résultat(s)

Turc Anglais
General
kapsam dışında bırakmak exclude v.
Furthermore, in the Council we have debated whether or not to exclude the Hörbranz Pass, the Lindau-St.
Ayrıca Konsey'de Hörbranz Geçidi'nin, Lindau-St. Geçidi'nin kapsam dışında bırakılıp bırakılmayacağını tartıştık.

More Sentences
kapsam genişletmek broaden the scope v.
On that score, therefore, we need to broaden the scope.
Bu nedenle kapsamı genişletmemiz gerekmektedir.

More Sentences
kapsam dışı outside the scope adj.
Any development of harmonised regulatory approaches falls outside the scope of the framework programme.
Uyumlaştırılmış düzenleyici yaklaşımların geliştirilmesi çerçeve programın kapsamı dışında kalmaktadır.

More Sentences
Phrases
kapsam dahilinde within the scope expr.
Finally, gametes are not included within the scope of the directive.
Son olarak, gametler direktif kapsamına dahil edilmemiştir.

More Sentences
General
dar kapsam narrow scope n.
dar kapsam limited scope n.
kapsam geçerliliği content validity n.
hukuki kapsam legal scope n.
evrensel kapsam universal coverage n.
kapsam ve sınırlılıklar scope and limitations n.
kapsam eksikliği undercoverage n.
çok geniş kapsam vastitude n.
sınıf çizgisinin veya durumun izin verdiği kapsam verge n.
kapsam genişliği bigness n.
aşırı olmayan kapsam veya derece measure n.
geniş kapsam mucho n.
kısıtlı kapsam infield n.
kayda değer kapsam considerable n.
uygunsuz kapsam genişlemesi stretch n.
kapsam dışında bırakmak leave it out of the scope v.
kapsam genişletmek enlarge the scope v.
kapsam genişletmek widen the scope v.
kapsam dışı bırakmak descope v.
belirli sınırlar koyarak kapsam altına almak bracket v.
belirli sınırlar koyarak kapsam dışı bırakmak bracket v.
kapsam dışı out of scope adj.
kapsam dışı out of the scope adj.
kapsam dışı out of coverage adj.
kapsam dışında bırakılmamış unexcluded adj.
boyut, kapsam veya önem bakımından başta gelen main adj.
kapsam dışı olan dehors adj.
dünya çapında olan (kapsam, uygulanabilirlik) oecumenical adj.
kapsam ve etki bakımından diğerlerini geride bırakan olympian adj.
kapsam ve etki bakımından diğerlerini aşan olympian adj.
boyut, oran, kapsam veya güç bakımından önemsiz sayılan dwarf adj.
faaliyet düzeyi, kapsam veya miktar bakımından azaltılmış scaled-down adj.
Idioms
bağlam/kapsam dışında bırakmak take something out of context v.
bağlam/kapsam dışında bırakmak lift something out of context v.
kapsam dışı olmak be out of the frame v.
Trade/Economic
kapsam ekonomisi economies of scope n.
kapsam değişikliği yönetimi scope change management n.
kapsam daraltma downscoping n.
kapsam ekonomisi economy of scope n.
kapsam değişikliği scope change n.
proje kapsam tanımı project scope definition n.
yasal kapsam legal scope n.
miktar ve kapsam açısından in amount and scope expr.
Law
kapsam dışında olan underinclusive adj.
Industry
arazide petrol veya gaz keşfedildikten sonra kapsam değerlendirmesi için yapılan sondaj appraisal drilling n.
Insurance
sigorta poliçelerinde sivil idare emrinin neden olduğu kayıpları kapsam dışı bırakan bir hüküm civil authority clause n.
(poliçe kapsam veya uygulama alanını değiştiren) ek hüküm rider n.
Media
kapsam analizi content analysis n.
Technical
amaç ve kapsam tarifi goal and scope definition n.
hacimsel kapsam volumetric content n.
kapsam planlama scope planning n.
kapsam değişimi scope change n.
kapsam ölçütü, (çalışmaya vb) dahil etme ölçütü inclusion criteria n.
kapsam değişim kontrolü scope change control n.
kapsam doğrulama scope verification n.
toplanır kapsam additive n.
Computer
bozuk kapsam bad scope n.
kapsam seçeneği scope option n.
kapsam adı scope name n.
kapsam seçenekleri scope options n.
kapsam kimliği scope id n.
toplam kapsam sayısı total scopes n.
üst kapsam adı superscope name n.
üst kapsam superscope n.
yeni kapsam new scope n.
yeni üst kapsam new superscope n.
kapsam seç select scopes expr.
kapsam oluşturuluyor creating scope expr.
kapsam oluştur create scope expr.
yeni bir kapsam ekle add a scope expr.
Telecom
kapsam içi arabağlantı in span interconnection n.
kapsam içinde anahtar-sözcük dizini keyword in context index n.
kapsam ekonomisi economies of scope n.
Construction
kapsam tanımı scope definition n.
kapsam temeli scope baseline n.
proje kapsam yönetimi project scope management n.
Statistics
kapsam geçerliliği content validity n.
Chemistry
kapsam faktörü coverage factor n.
Biology
bilimsel deneylerde kullanılması için boyut veya kapsam olarak sınırlandırılmış ekosistem mesocosm n.
Education
kapsam içi in-scope adj.
Geology
alansal kapsam areal extent n.