limited - Turc Anglais Dictionnaire

limited

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "limited" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 38 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
limited adj. kısıtlı
For a man with limited speaking time you did well!
Kısıtlı konuşma süresi olan biri için iyi iş çıkardınız!

More Sentences
limited adj. sınırlı
In my opinion, the role of the European Union in the Middle East peace process is still too limited.
Bence Avrupa Birliği'nin Orta Doğu barış sürecindeki rolü hala çok sınırlı.

More Sentences
General
limited adj. belirli
In principle, though, it is able to accept delay to a limited extent.
Yine de prensip olarak belirli ölçüde gecikmeyi kabul edebilir.

More Sentences
limited adj. sınırlı
Is it to be permanent or for a limited period?
Kalıcı mı olacak yoksa sınırlı bir süre için mi?

More Sentences
Trade/Economic
limited adj. limited (şirket)
Our company is a limited company.
Şirketimiz limited bir şirkettir.

More Sentences
Law
limited adj. sınırlı
This means that the limited budget that we have must be replenished.
Bu, sahip olduğumuz sınırlı bütçenin yenilenmesi gerektiği anlamına geliyor.

More Sentences
Technical
limited adj. kısıtlı
We still have a huge task ahead of us and limited time available.
Önümüzde hala çok büyük bir görev ve kısıtlı bir zaman var.

More Sentences
General
limited adj. sayılı
limited adj. sınırlı sorumlu (şirket)
limited adj. mahsur
limited adj. belirlenmiş
limited adj. kıt
limited adj. çevrili
limited adj. az
limited adj. ekspres (tren)
limited adj. limitet
limited adj. bitimli
limited adj. sınırlandırılmış
limited adj. hudutlu
limited adj. sınırlandır
limited adj. parçalı
limited adj. sınırlanmış
limited adj. dar
limited adj. ekspres tren
limited adj. hudutlarla sınırlı
limited adj. ekspres
limited adj. kısıtlanmış
limited adj. limitli
limited adj. az bulunan
limited adj. becerileri kısıtlı
limited adj. yaratıcılıktan uzak
Trade/Economic
limited adj. sınırlı sorumlu
Law
limited adj. mahdut
limited adj. sınırlandırılmış
limited adj. tahdit edilmiş
Railway
limited n. yolcu sayısının koltuk sayısı ile sınırlandırıldığı seferler
Chemistry
limited adj. mahdut
Military
limited adj. mahdut

Sens de "limited" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 389 résultat(s)

Anglais Turc
General
limited use n. sınırlı kullanım
The reduction in Regional Funds is justified by the limited use made of them in the past.
Bölgesel Fonlardaki azalma, geçmişte bu fonların sınırlı kullanımı ile gerekçelendirilmektedir.

More Sentences
limited resources n. sınırlı kaynaklar
This is a sound message which, with limited resources, Europe must take as a guiding principle.
Bu, sınırlı kaynaklara sahip Avrupa'nın yol gösterici bir ilke olarak benimsemesi gereken sağlam bir mesajdır.

More Sentences
limited amount n. sınırlı miktar
In Turkey only a limited amount of funds are allocated to direct farm income support.
Türkiye'de doğrudan çiftlik geliri desteğine sadece sınırlı miktarda fon tahsis edilmektedir.

More Sentences
limited company n. limited şirketi
Our company is a limited company.
Şirketimiz bir limited şirkettir.

More Sentences
limited time n. kısıtlı zaman
Unfortunately, the limited time we have available means that I can only touch on a few points.
Ne yazık ki kısıtlı zamanımız nedeniyle sadece birkaç noktaya değinmekle yetineceğim.

More Sentences
limited space n. sınırlı alan
We have limited space.
Sınırlı alanımız var.

More Sentences
be limited v. sınırlanmak
Our freedoms are being limited.
Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.

More Sentences
remain limited v. sınırlı kalmak
In German, it says here that the Union's own competences must remain limited.
Almanca'da burada Birliğin kendi yetkilerinin sınırlı kalması gerektiği söyleniyor.

More Sentences
be limited v. kısıtlanmak
Our freedoms are being limited.
Özgürlüklerimiz kısıtlanıyor.

More Sentences
be limited v. sınırlı olmak
When your resources are limited, you have to prioritize.
Kaynaklarınız sınırlı olduğunda, önceliklerinizi belirlemeniz gerekir.

More Sentences
time-limited adj. zamanla sınırlı
A concerted time-limited effort is needed, otherwise we are still going to be talking about this in ten years' time.
Zamanla sınırlı ortak bir çabaya ihtiyaç var, aksi takdirde on yıl sonra hala bu konuyu konuşuyor olacağız.

More Sentences
not limited to prep. sınırlı olmaksızın
It is a legal framework that is not limited to this type of tax measures.
Bu tür vergi önlemleriyle sınırlı olmayan bir yasal çerçevedir.

More Sentences
Trade/Economic
limited liability company n. limited şirket
Perhaps things will not be different with this form of European limited liability company.
Belki de Avrupa limited şirketinin bu formunda da işler farklı olmayacaktır.

More Sentences
limited liability company n. limited şirket
Why should this European limited liability company be such an attractive prospect?
Bu Avrupa limited şirketi neden bu kadar cazip bir olasılık olsun ki?

More Sentences
Law
limited liability company n. limited şirket
There are two different systems of managing limited liability companies under the company law of the Member States.
Üye Devletlerin şirketler hukuku kapsamında limited şirketlerin yönetimine ilişkin iki farklı sistem bulunmaktadır.

More Sentences
Computer
limited to expr. sınırlı
At present, then, discussion is limited to the securing of the casing, which is urgently needed.
Şu anda tartışma, acilen ihtiyaç duyulan muhafazanın emniyete alınmasıyla sınırlıdır.

More Sentences
General
contract of limited duration n. sınırlı süreli sözleşme
limited number of studies n. az sayıda çalışma
limited use n. kısıtlı kullanım
limited input output n. sınırlı girdi çıktı
limited edition n. sınırlı baskı
limited company n. limitet şirket
limited area n. kısıtlanmış bölge
limited liability company n. limitet şirket
limited train n. ekspres tren
limited partnership n. komandit şirket
limited participation n. sınırlı katılım
limited by time n. zamanla sınırlı
limited offer n. sınırlı teklif
limited scope n. dar kapsam
limited duration n. sınırlı süre
limited system n. sınırlı sistem
limited system n. kısıtlı sistem
limited authority n. sınırlandırılmış yetki
limited responsibility n. sınırlı sorumluluk
limited authority n. kısıtlı yetki
limited authority n. kısıtlanmış yetki
limited authority n. sınırlı yetki
limited liability n. sınırlı sorumluluk
limited participation n. az sayıda katılım
limited enrolment n. sınırlı kayıt/katılım
one with limited financial means n. maddi olanağı kısıtlı
one with limited finances n. maddi olanağı kısıtlı
limited powers n. kısıtlı güçler/yetkiler
time-limited project n. zaman sınırlı proje
limited working proficiency n. sınırlı/kısıtlı çalışma yeterliliği
limited energy resources n. sınırlı enerji kaynakları
limited source n. sınırlı kaynak
limited source n. kısıtlı kaynak
limited availability n. sınırlı biçimde bulunma/olma
limited availability n. sınırlı sayıda bulunma
limited availability n. sınırlı sayıda olma
limited availability of studies n. sınırlı sayıdaki araştırma
limited availability of studies n. kısıtlı sayıdaki araştırma
limited space n. sınırlı yer
limited space n. kısıtlı alan
limited space n. kısıtlı yer
limited partnership n. limitet ortaklık
be limited v. sınırlandırmaya tabi tutulmak
be limited v. sınırlı kalmak
remain limited v. kısıtlı kalmak
be correct to a limited degree v. doğruluk payı olmak
be true to a limited extent v. doğruluk payı olmak
work with limited means v. sınırlı araçlarla çalışmak
be limited to v. sınırlı olmak
be limited v. sınırlandırılmak
not limited to these adj. bunlarla sınırlı değil
limited in number adj. sayılı
not limited with adj. ile sınırlı olmaksızın
self-limited adj. bir süreliğine devam eden hastalık
limited in stock adj. stoklarla sınırlı
of/having limited means adj. maddi olanağı kısıtlı
mobility-limited adj. hareketi sınırlandırılmış
financially limited adj. imkanı kısıtlı
self-limited adj. kendisi ile sınırlı
self-limited adj. dış etkilerden bağımsız
self-limited adj. kendi özellikleri ile sınırlı
without being limited adv. ile sınırlı olmaksızın
(including) but not limited to adv. ile sınırlı olmaksızın
on a limited scale adv. sınırlı miktarda
on a limited scale adv. sınırlı ölçüde
in some limited circumstances adv. bazı sınırlı şartlar altında
in a limited number of patients adv. sınırlı sayıda hastada
not limited to prep. ile sınırlı kalmamak üzere
but not limited to prep. sınırlı olmaksızın
not limited to prep. sınırlı olmadan
Phrases
but not limited to this expr. bununla sınırlı kalmayacak şekilde
but not limited to expr. ile sınırlı olmamak üzere
including but not limited to expr. sınırlı olmamak kaydıyla
limited to expr. sınırlı olmak üzere
but not limited to expr. sınırlı olmadan
including but not limited to expr. tahdidi olmamak kaydı ile
including but not limited to expr. (ancak) bununla sınırlı olmamak üzere
including but not limited to expr. (ancak) bununla sınırlı kalmamak üzere
to a limited extent expr. bir dereceye kadar
to a limited extent expr. bir miktar
to a limited extent expr. biraz
to a limited extent expr. kısmen
Trade/Economic
limited life asset n. aktif değerin belirli eskime süresi
limited life asset n. aktif değerin aşınma süresi
limited partnership n. adi komandit şirket
limited order n. alıcının fiyat sınırı koyduğu sipariş
limited purpose company n. amaçları sınırlı şirket
company limited by share n. anonim şirket
company limited by shares n. anonim şirket
limited-life asset n. belirli bir ömre sahip sabit varlıklar
limited-life assets n. belirli bir ömre sahip ve amortismana tabi olan sabit varlıklar
limited liability to tax n. dar mükellefiyet
limited taxpayer n. dar mükellef
company limited by guarantee n. garanti ile sınırlı şirket
limited order n. fiyat sınırlı emir
private company limited by shares n. hisse senetleri halka arz edilmeyen limited şirket
public limited company n. halka açık şirket
public limited company n. halka açık limited şirket
partnership limited by shares n. hisselerle sınırlanmış ortaklık
public limited company n. halka açık limitet şirket
public company limited by shares n. hisse senetleri halka arz edilebilen sınırlı sorumlu limited şirketi
limited partnership association n. hisseli komandit şirket
company limited by guarantee n. hissedarlarının belirli bir miktara kadar şirketin tasfiye açığını garanti etmekle yükümlü olduğu şirket
limited life assets n. kısa ömürlü varlıklar
public limited company n. kamu şirketi
fallacy of limited decisions n. kararların sınırlılığı safsatası
limited examination n. kısmi denetim
limited audit n. kısmi denetleme
limited audit n. kısıtlı denetim
limited audit n. kısmi teftiş
limited audit n. kısmi denetim
partner with limited liability n. komanditer
limited function wholesaler n. krediyle satış yapmayan toptancı
limited partner n. komanditer ortak
limited partnership n. komandit şirket
limited partnership n. komandit şirket
limited company n. limited şirket
limited price order n. limit fiyatlı emirler
limited liability corporation n. limited şirket
limited liability company n. limitet şirket
llc (limited liability company) n. limited şirket
limited company n. limitet şirket
limited function wholesaler n. mal stoku bulundurmayan toptancı
limited asset n. nakde çevrilebilir aktif
company limited by guarantee n. ortaklarının sahip olduğu iştirak hisseleri oranında sorumlu şirket
limited dualist accounting system n. ölçülü ikinci muhasebe sistemi
private limited company n. özel limitet şirket
limited monist accounting system n. ölçülü birinci muhasebe sistemi
private limited by shares n. özel sektör hisseli limitet şirketi
limited consumer decision making n. sınırlı tüketici kararı
industry and trade limited company n. sanayi ticaret ve limitet şirketi
industry and trade limited company n. sanayi ticaret limitet şirketi
industry and trade limited company n. sanayi ticaret limited şirketi
industry and trade limited company n. sanayi ve ticaret limited şirketi
limited market n. sınırlı piyasa
limited company n. sınırlı sorumlu ortaklık
limited convertibility n. sınırlı konvertibilite
limited-payment life insurance n. sınırlı prim ödemeli hayat sigortası
limited auditing n. sınırlı denetleme
limited liability partnership n. sınırlı sorumlu ortaklık
limited responsibility n. sınırlı sorumluluk
limited purpose company n. sınırlı amaçlı şirket
limited-function wholesaler n. sınırlı faaliyetli toptancı
limited life n. sınırlı ömür
limited function wholesaler n. sınırlı fonksiyonlu toptancı
type approval with limited effect n. sınırlı tip onayı
limited check n. sınırlı çek
partnership limited by shares n. sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket
limited tax liability n. sınırlı vergi sorumluluğu
limited partner n. sınırlı sorumlu ortak
limited partnership n. sınırlı sorumlu ortaklık
limited real rights n. sınırlı ayni haklar
limited practice certificate n. sınırlı çalışma ruhsatı
limited partnership divided into shares n. sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket
limited-service retailer n. sınırlı hizmet sunan perakendeci
limited production n. sınırlı üretim
limited government n. sınırlı hükümet
limited warranty n. sınırlı garanti
limited-function merchant wholesaler n. sınırlı faaliyetli toptancı tacir
limited economies of scale n. sınırlı ölçek ekonomisi
limited liability n. sınırlı sorumluluk
limited liability company n. sınırlı sorumluluklu şirket
limited audit n. sınırlı denetim
on a limited scale n. sınırlı ölçüde
limited life asset n. sınırlı ömürlü sabit değer
limited liability company n. sınırlı sorumlu şirket
limited investigation n. sınırlı inceleme
limited company n. sınırlı sorumluluklu şirket
limited credit n. sınırlı kredi
limited company n. sınırlı sorumlu şirket
limited order n. sınırlı sipariş
limited-coverage warranty n. sınırlı kapsamlı yetki belgesi
limited demand n. sınırlı talep
limited-line store n. tek tür mal satış mağazası
time-limited campaigns n. zaman sınırlı kampanyalar
time-limited campaign n. zaman sınırlı kampanya
limited liability partnership (llp) n. sınırlı sorumlu ortaklık
one-person limited company n. tek ortaklı limited şirket
limited review n. (muhasebede) ilgili taraflara finansal verilerin güvenilir olduğuna dair garantiler veren hizmet
plc (public limited company) n. halka açık limited şirket
on a limited scale expr. sınırlı miktarda
lp (limited partnership) abrev. limited ortaklık
ltd (limited liability) abrev. sınırlı sorumluluk
ltd (limited liability) abrev. mahdut mesuliyet
ltd (limited company) abrev. limited şirket
Law
limited property right n. ayni hak
limited owner n. kısıtlı hakkı sahibi
limited owner n. kısıtlı malik
limited jurisdiction n. kısıtlı yargılama hakkı
limited partnership n. komandit şirket
limited partner n. mahdut mesuliyetti ortak
limited means n. mahdut imkanlar
limited liability n. mahdut mesuliyet
company with limited liability n. limited şirket
limited rights in rem n. mülkiyetten gayrı ayni haklar
limited jurisdiction n. özel kaza hakkı
limited heir n. ön mirasçı
limited jurisdiction n. özel kaza yetkisi
limited heir n. sınırlı mirasçı
extent of limited liability n. sınırlı sorumluluğun genişlemesi
limited partner n. sınırlı sorumlu ortak
limited owner n. sınırlı malik
limited power of attorney n. sınırlı vekalet
limited liability n. sınırlı sorumluluk
limited jurisdiction n. sınırlı kaza hakkı
limited real rights n. sınırlı ayni haklar
limited means n. sınırlı imkanlar
limited ownership possession n. sınırlı mülkiyet
limited means n. sınırlı sorumluluklar
limited jurisdiction n. sınırlı kaza yetkisi
exceptions to limited liability n. sınırlı sorumluluğa istisnalar
limited partnership in which the capital is divided into shares n. sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket
limited divorce n. tahditli boşanma
limited appeal n. tahditli temyiz başvuru
limited appeal n. üst mahkemeye tahditli başvuru
limited by law adj. kanunla sınırlanmış
Politics
selective limited tendering n. istekliler arasında ihale
limited power n. kısıtlı yetki
limited power n. mahdut yetki
limited government n. meşruti hükümet
limited monarchy n. meşruti krallık
limited power n. özel yetki
limited government n. sınırlı hükümet
limited liability companies n. sınırlı sorumlu şirketler
limited vote n. sınırlı oy
limited leave to remain n. sınırlı oturma izni
limited power n. sınırlı yetki
limited war n. sınırlı savaş
Institutes
rajar (radio joint audience research limited) n. ingiltere'de bir radyo araştırma kuruluşu
rajar (radio joint audience research limited) n. radyo ortak dinleyici araştırma kuruluşu
Insurance
limited terms n. sınırlı teminat veren sigorta şartları
Media
limdis (limited distribution) adj. dağıtımı sınırlı
limdis (limited distribution) adj. sınırlı dağıtıma tabi
Technical
hardware limited operating strategy n. donanım sınırlı çalıştırma stratejisi
limited irrigation n. kısıtlı sulama
limited solid solubility n. kısıtlı katı çözünürlüğü
limited solid solution n. kısıtlı katı çözeltisi
limited solubility n. kısıtlı çözünürlük
limited slip differential n. kilitli diferansiyel
limited solid solubility diagram n. kısıtlı katı çözünürlüklü çizge
limited shelf-life material n. raf ömrü sınırlanmış malzemeler
computer limited n. sınırlı kompüter
limited flame spread material n. sınırlı alev yayma özelliğine sahip malzeme
limited flame spread n. sınırlı alev yayılması
limited air contact n. sınırlı hava teması
limited tape n. sınırlı şerit
limited ductility n. sınırlı süneklik
limited flame spread n. sınırlandırılmış alev yayılması
limited input/output n. sınırlı girdi-çıktı
limited run n. sınırlı çalışma
limited submission of tenders n. sınırlı ihale
limited fire hazard n. sınırlandırılmış yangın tehlikesi
limited capacity n. sınırlı kapasite
limited value n. sınırlı değer
limited access road n. sınırlı erişimli yol
limited hand throttle n. sınırlandırılmış el gazı
injection products with limited ductility n. sünekliği sınırlı olan enjeksiyon mamulleri
load limited governor n. yük sınırlı regülatör
output limited adj. çıktı sınırlamalı
peripheral limited adj. çevresel birim sınırlamalı
input/output-limited adj. girdi/çıktı sınırlamalı
input-limited adj. girdi sınırlamalı
processor limited adj. işlemci sınırlamalı
process limited adj. işlem sınırlamalı
temperature limited adj. sıcaklık sınırlı
Computer
limited tape n. sınırlı şerit
limited access n. sınırlı erişim
limited access user n. sınırlı kullanıcı
limited input/output n. sınırlı girdi/çıktı
input limited v. girdi sınırlamak
memory limited adj. bellek sınırlı
band-limited adj. bant-sınırlı
peripheral limited adj. çevresel birim sınırlamalı
output limited adj. çıktı sınırlamalı
processor limited adj. işlemci sınırlamalı
process limited adj. işlem sınırlamalı
band-limited adj. sınırlı bantlı
rim (research in motion limited) abrev. (eski adıyla) blackberry limited
Informatics
distortion-limited operation n. bozulumla kısıtlı işletme
Telecom
quantum-noise-limited operation n. çok küçük gürültü sınırlı çalışma
dispersion-limited operation n. dağılımı sınırlı çalışma
quantum-limited operation n. en alt seviyede çalışma
quantum-noise-limited operation n. en az gürültüde sınırlı çalışma
residential limited service scheme n. konutla sınırlı hizmet planı
limited resource link n. sınırlı kaynak bağlantısı
attenuation-limited operation n. sınırlı zayıflatma çalışması
bandwidth-limited operation n. sınırlı bant genişliğinde çalışma
the network limited capacity n. şebekeyle sınırlı yetenek
reverberation limited condition n. yankılama sınırlı ortam
attenuation-limited operation n. zayıflatması sınırlı çalışma
Electric
tape-limited-band adj. bant tahditli
Television
ctv (canadian television network limited) n. (kanada'da) bir televizyon yayın ağı
Construction
resource-limited schedule n. kaynak-sınırlı program
Lighting
luminaries with limited surface temperatures n. yüzey sıcaklığı sınırlı armatürler
Automotive
electronically controlled limited-slip differential n. elektronik kontrollü sınırlı kaydırmalı difernsiyel
helical limited slip differential n. helis sınırlı kaydırmalı diferansiyel
limited slip differential n. kilitli diferansiyel
limited access road n. sınırlı erişimli yol
limited warranty n. sınırlı garanti
limited sight distance n. sınırlı görüş mesafesi
limited-slip differential n. sınırlı kaydırmalı diferansiyel
limited-slip gear oil n. sınırlı kaydırmalı diferansiyel yağı
limited edition n. sınırlı üretim
limited-slip differential n. sınırlı kaymalı diferansiyel
torque sensitive limited-slip differential n. torka duyarlı sınırlı kaydırmalı diferansiyel
Traffic
limited access highway n. ekspres yol
limited access highway n. erişimi kontrol edilen, önemli kavşaklarda diğer yollara bağlanan ve yüksek hız yapılan bölünmüş karayolu
lsz (limited speed zone) [new zealand] abrev. sınırlı hız alanı
lsz (limited speed zone) [new zealand] abrev. hız sınır alanı
Medical
limited neck extension n. boyun ekstansiyon kısıtlılığı
self limited lymphadenopathy n. kendi kendini sınırlayan lenfadenopati
self-limited condition n. kendini sınırlayan durum
organ-limited amyloidosis n. organa sınırlı amiloidoz
limited open rotator cuff repair n. sınırlı açık rotator manşet tamiri
limited epidemiologic data n. sınırlı epidemiyolojik veriler
patients with limited involvement n. sınırlı tutulum gösteren hastalar
limited resection n. sınırlı rezeksiyon
limited radiologic involvement n. sınırlı radyolojik tutulum
limited-stage small cell lung cancer n. sınırlı evre küçük hücreli akciğer kanseri
limited metastatic capacity n. sınırlı metastaz kapasitesi
symptom-limited exercise n. semptom sınırlı egzersiz
limited incision technique n. sınırlı insizyon tekniği
symptom-limited exercise test n. semptom sınırlı egzersiz testi
limited food effects study n. sınırlı besin etkileri çalışması
limited abdominal ultrasonography n. sınırlı abdominal ultrasonografi
limited stage patients n. sınırlı evrede tanı konan hastalar
limited cardiac and pulmonary functions n. sınırlı kardiyak ve pulmoner fonksiyonlar
limited community ambulator n. toplum içinde sınırlı bağımsız yürüyebilen
self-limited adj. kendi kendiyle sınırlı
self-limited adj. sınırlı
Psychology
central limited capacity n. merkezi sınırlı kapasite
sex-limited adj. cinsiyetle sınırlı
adolescent-limited adj. ergenlikle sınırlı
Dentistry
limited mouth opening n. ağız açıklığında azalma
Pathology
vasculitis limited to skin n. deriye sınırlı vaskülit
Optics
diffraction limited adj. kırınımla sınırlı
Statistics
limited information methods n. sınırlı bilgi yöntemleri
Physics
region of limited proportionality n. sınırlı orantı bölgesi
bnfl (british nuclear fuels limited) abrev. birleşik krallık hükümetine ait bir nükleer yakıt şirketi
Education
lep (limited english proficiency) n. sınırlı ingilizce yeterliliği
Environment
limited mobile shelter n. kısıtlı seyyar sığınak
limited quantity n. sınırlı miktar
Meteorology
high resolution limited area model n. yüksek çözünürlüklü sınırlı bölge modeli
Military
treaty limited items n. anlaşma ile sınırlandırılmış teçhizat
conventional armaments and equipment limited by the treaty n. antlaşmayla sınırlandırılan konvansiyonel silah ve araç
treaty limited equipment n. antlaşmayla sınırlandırılmış silah ve araç
limited distribution messages n. dağıtımı sınırlı mesajlar
limited standard article n. geçici standart madde
limited standard item n. mahdut standart malzeme
limited production type item n. mahdut miktarda üretilen malzeme
limited procurement n. mahdut tedarikli malzeme
limited attack n. mahdut hedefli taarruz
limited objective attack n. mahdut hedefli taarruz
limited depository bank n. mahdut yetkili hazine bankası
limited assignment n. mahdut görevli sınıf
limited war n. mevzii harp
limited service n. muharebe kabiliyeti düşük malzeme
limited traverse n. sınırlı yana dönüş imkanı
limited denied war n. sınırlı önlenen harp
limited standard type n. sınırlı standart tipte madde
limited visibility operations n. sınırlı görüş koşulları altında harekat
limited distribution messages n. sınırlı dağıtıma tabi mesajlar
limited access route n. sınırlı giriş yolu
limited conventional war n. sınırlı klasik harp
limited conventional war n. sınırlı konvansiyonel harp
limited production type n. sınırlı istihsal tipi madde
limited war n. sınırlı harp
limited test ban treaty n. sınırlı nükleer deneyleri yasaklama antlaşması
limited special inspection n. sınırlı özel denetleme
limited war n. tahditli harp
limited traverse emplacement n. yana dönüş imkanı sınırlı mevzi
limited storage n. zamanı sınırlı depolama
limited combat ready adj. kısmen harbe hazır