lively - Turc Anglais Dictionnaire

lively

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "lively" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 40 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
lively adj. canlı
The debate in Bucharest will therefore be a very lively one.
Bu nedenle Bükreş'teki tartışma çok canlı geçecektir.

More Sentences
General
lively adj. hareketli
Today's party was really lively, wasn't it?
Bugünkü parti çok hareketliydi, değil mi?

More Sentences
lively adj. enerjik
He's a bit lively.
O biraz enerjik.

More Sentences
lively adj. hayat dolu
She is a lively girl.
O hayat dolu bir kız.

More Sentences
lively adj. yaşam dolu
Tom is very lively.
Tom çok yaşam dolu.

More Sentences
lively adj. canlı
It has been a very lively debate, characterised by emotion and level-headedness, and touching on various points.
Duyguların ve sağduyunun hakim olduğu ve çeşitli noktalara değinen çok canlı bir tartışma oldu.

More Sentences
lively adj. hareketli
We had a lively party last night.
Dün gece hareketli bir parti vardı.

More Sentences
lively adj. hararetli
The Committee on Budgets can look forward to some lively debates.
Bütçe Komisyonu'nu hararetli tartışmalar beklemektedir.

More Sentences
lively adj. heyecanlandırıcı
lively adj. civelek
lively adj. keskin
lively adj. diri
lively adj. parlak (renk)
lively adj. neşeli
lively adj. ferah
lively adj. eğlenceli
lively adj. kıvrak
lively adj. ruhlu
lively adj. şakrak
lively adj. deli dolu
lively adj. oynak
lively adj. fıkırdak
lively adj. parlak
lively adj. şuh
lively adj. civcivli
lively adj. kıpırdak
lively adj. (renk) parlak
lively adj. zinde
lively adj. heyecanlı
lively adj. olaylı
lively adj. kesin
lively adj. açık
lively adj. anlamlı
lively adj. etkili
lively adj. köpüklü (şarap/şampanya)
lively adj. serin
lively adj. temiz (hava)
lively adj. ferah
lively adj. uzağa yapılan vuruş
lively adv. canlı bir şekilde

Sens de "lively" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

Anglais Turc
General
lively hope n. güçlü umut
lively life n. canlı hayat
lively discussion n. hararetli tartışma
lively conversation n. hararetli sohbet
lively street n. hareketli cadde
make lively v. canlılık kazandırmak
make lively v. canlı hale getirmek
make things lively for someone v. birinin başına iş açmak
become lively v. canlanmaya başlamak
be lively v. kıpır kıpır olmak
have lively times v. hareketli günler yaşamak
small and lively adj. fındık kurdu gibi
Colloquial
look lively! expr. acele et!
look lively! expr. canlan!
look lively! expr. harekete geç!
Idioms
lively as a grig adj. neşe dolu
lively as a grig adj. hayat dolu
lively as a grig adj. şen
lively as a grig adj. şen şakrak
lively as a grig adj. çok canlı
lively as a grig adj. aşırı neşeli
lively as a grig adj. şen şatır
lively as a grig adj. çok keyifli
as lively as a cricket expr. cıvıl cıvıl
Trade/Economic
lively trade n. canlı ticaret
Religious
lively stones n. azizler
Music
a lively dance tune n. köçekçe