make peace - Turc Anglais Dictionnaire

make peace

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "make peace" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
make peace v. barış yapmak
It's easier to make war than to make peace.
Savaş yapmak, barış yapmaktan daha kolaydır.

More Sentences
make peace v. barışmak
These people must also be given the benefit of visas, for it takes two to make peace.
Bu insanlara da vize verilmelidir, çünkü barışmak için iki kişi gerekir.

More Sentences
General
make peace v. barışmak

Sens de "make peace" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

Anglais Turc
General
make peace with v. ile barışmak
Tom made peace with Mary.
Tom Mary ile barıştı.

More Sentences
make peace with v. barış yapmak
You must make peace with your enemy, not with your friend.
Düşmanınızla barış yapmalısınız, dostunuzla değil.

More Sentences
Idioms
make (one's) peace with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) barışmak
Whoever declares war on poverty must make peace with nature.
Yoksulluğa savaş açan herkes doğayla barışmalıdır.

More Sentences
General
make one's peace with v. barışmak
make one's peace v. arayı düzeltmek
make one's peace v. barışmak
Idioms
make one's peace with v. aradaki sorunu çözmek
make your peace with something v. bir şeyi kabullenmek/ile barışık olmak
make one's peace with v. barışmak
make (one's) peace with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aradaki sorunu çözmek
make peace with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) barışmak
make peace with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) barış yapmak
make peace with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aradaki sorunu çözmek
make peace with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) arası düzelmek
make peace with somebody v. biriyle barışmak
make peace with somebody v. biriyle barış yapmak
make peace with somebody v. biriyle aradaki sorunu çözmek
make peace with somebody v. biriyle arası düzelmek
Speaking
make peace with your past expr. geçmişin ile barış
Politics
make-peace n. arabulucu
make-peace n. sulh getiren
make-peace n. uzlaştırıcı
make-peace adj. barış getiren