Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | marshal n. | protokol görevlisi | ||
The marshal directed the proceedings of the ceremony. Protokol görevlisi, törenin gidişatını yönetti. More Sentences |
||||
General | marshal n. | mareşal | ||
The marshal led the troops into battle. Mareşal, birlikleri savaşa götürdü. More Sentences |
||||
General | marshal n. | (polis) şef | ||
The marshal ensured the safety of spectators during the marathon. Polis şefi, maraton sırasında seyircilerin güvenliğini sağladı. More Sentences |
||||
General | marshal n. | (itfaiye) şef | ||
The fire marshal investigated the cause of the fire. İtfaiye şefi, yangının nedenini araştırdı. More Sentences |
||||
General | marshal v. | sıralamak | ||
He took a moment to marshal his arguments. Argümanlarını sıralamak için biraz zaman ayırdı. More Sentences |
||||
General | marshal v. | toplamak | ||
The team worked tirelessly to marshal resources for the election. Ekip, seçim için kaynak toplamak üzere yorulmadan çalıştı. More Sentences |
||||
General | marshal v. | (topluluğu) organize etmek | ||
The event coordinator marshalled the volunteers for the charity walk. Etkinlik koordinatörü hayırseverlik yürüyüşü için gönüllülerini organize etti. More Sentences |
||||
General | marshal n. | teşrifatçı | ||
General | marshal n. | polis şefi | ||
General | marshal n. | itfaiye şefi | ||
General | marshal v. | önüne düşüp götürmek | ||
General | marshal v. | dizmek | ||
General | marshal v. | sıraya koymak | ||
General | marshal v. | planlı veya doğal bir şemaya göre sıralamak | ||
General | marshal v. | (hanedan armasının öğelerini) hak sırasına göre dizmek | ||
General | marshal v. | alacakları ödemenin sorumluluk veya uygunluk durumuna göre sıraya dizmek | ||
General | marshal v. | alacaklıları bir borçlunun mal varlığına karşı olan hak önceliğine göre sıralamak | ||
General | marshal v. | şekillenmek | ||
General | marshal v. | resmi veya törensel bir sırada birinin yerini almak | ||
General | marshal v. | kaydedip düzenlemek | ||
Law | ||||
Law | marshal n. | mahkeme icra memuru | ||
Law | marshal n. | polis şefi | ||
Law | marshal n. | polis müdürü | ||
Law | marshal n. | refakat memuru | ||
Law | marshal n. | sıraya koyma | ||
Automotive | ||||
Automotive | marshal n. | güvenlik görevlisi | ||
Railway | ||||
Railway | marshal v. | (treni oluşturan parçaları) tren hazırlama veya triyaj garına sevk etmek | ||
Military | ||||
Military | marshal n. | askeri birliklerin başındaki subay |