Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | migration n. | göç | ||
The Commission sensibly suggested looking at ways of allowing legal routes for migration. Komisyon makul bir şekilde göç için yasal yollara izin vermenin yollarını aramayı önerdi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | migration n. | göçmenlik | ||
Transparency must lie at the heart of creating a common stance within the EU on immigration and migration. Göç ve göçmenlik konusunda AB içerisinde ortak bir duruşun oluşturulmasının temelinde şeffaflık yatmalıdır. More Sentences |
||||
General | migration n. | göç | ||
The second issue is the really huge and complex issue of migration. İkinci konu ise gerçekten çok büyük ve karmaşık olan göç meselesidir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | migration n. | göç | ||
So for economic reasons too, we need a mature debate about a policy of managed migration. Dolayısıyla ekonomik nedenlerle de, kontrollü bir göç politikası hakkında mantıklı bir tartışmaya ihtiyacımız var. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | migration n. | göç | ||
Accordingly, the Dutch Government explicitly does not view labour migration as a goal in itself. Buna göre, Hollanda Hükümeti açıkça işgücü göçünü kendi başına bir amaç olarak görmemektedir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | migration n. | göç | ||
Secondly, migration must be placed at the very heart of development today. İkinci olarak, göç bugün kalkınmanın tam merkezine yerleştirilmelidir. More Sentences |
||||
Food Engineering | ||||
Food Engineering | migration n. | göç | ||
Also the International Organization for Migration is involved with our support. Uluslararası Göç Örgütü de bizim desteğimizle bu işe dahil oldu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | migration n. | insanların ve hayvanların toplu halde ve uzun mesafelerde yer değiştirmesi | ||
General | migration n. | göçüş | ||
General | migration n. | yer değiştirme | ||
General | migration n. | göçer | ||
General | migration n. | göçme | ||
General | migration n. | yapay olmayan yeraltı petrol, gaz veya su hareketi | ||
General | migration n. | göçe katılan kimseler | ||
General | migration n. | belirli bir dönemde göç eden kimseler | ||
Politics | ||||
Politics | migration n. | göçmenlik | ||
Technical | ||||
Technical | migration n. | migrasyon | ||
Technical | migration n. | taşıma | ||
Computer | ||||
Computer | migration n. | geçiş | ||
Textile | ||||
Textile | migration n. | yaş boya işlemi sırasında renklendiricinin dağılması | ||
Medical | ||||
Medical | migration n. | yerdeğiştirim | ||
Food Engineering | ||||
Food Engineering | migration n. | geçiş | ||
Food Engineering | migration n. | migrasyon | ||
Chemistry | ||||
Chemistry | migration n. | atomun moleküldeki durumundan bir başka evreye doğru yer değiştirmesi | ||
Chemistry | migration n. | elektromotor etki altındaki iyonların bir elektrot veya diğerine doğru hareketi |