pity

Sens de "pity" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 13 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	pity n.	acıma
Therefore, ladies and gentlemen, there is no need for long laments of pity such as I heard just now. Bu nedenle, hanımefendiler ve beyefendiler, az önce duyduğum gibi uzun acıma haykırışlarına gerek yok. More Sentences
2	Common Usage	pity n.	merhamet
Tom doesn't want pity. Tom merhamet istemiyor. More Sentences
3	Common Usage	pity n.	yazık
It is a pity, but that is the way it is. Yazık ama durum bu. More Sentences
General
4	General	pity v.	merhamet etmek
Tom wants people to pity him. Tom insanların ona merhamet etmesini istiyor. More Sentences
5	General	pity v.	acımak
Pity the consumer who will eat GMOs without knowing it, whom we will quite deliberately be misleading. GDO'ları bilmeden yiyecek olan ve kasıtlı olarak yanlış yönlendireceğimiz tüketiciye acıyorum. More Sentences
6	General	pity n.	şefkat
7	General	pity n.	acınacak şey
8	General	pity n.	acıma duygusu
9	General	pity n.	pişmanlık nedeni
10	General	pity n.	pişmanlık duyulan durum
11	General	pity n.	talihsizlik
12	General	pity v.	(birinin) haline üzülmek
13	General	pity adj.	acıyan

Sens de "pity" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 88 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	self-pity n.	kendine acıma
Tom didn't have time for self-pity. Tom'un kendine acımak için zamanı yoktu. More Sentences
2	General	feel pity for v.	acımak
The bishop felt pity for the immigrants who were abandoned, and gave them help. Piskopos terk edilen göçmenlere acımış ve onlara yardım etmiş. More Sentences
3	General	be a pity v.	yazık olmak
It would be a pity if we weren't allowed to do that. Bunu yapmamıza izin verilmezse çok yazık olur. More Sentences
Colloquial
4	Colloquial	that's a pity expr.	yazık
That's a pity. Yazık. More Sentences
Idioms
5	Idioms	have pity on (one) v.	(birine) merhamet etmek
Have pity on me! Bana merhamet edin! More Sentences
6	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) acımak
People took pity on the orphan. İnsanlar yetime acımışlar. More Sentences
Speaking
7	Speaking	it's a pity expr.	çok yazık
It's a pity that you didn't catch up with Tom while he was in town. Tom şehirdeyken ona yetişememiş olman çok yazık. More Sentences
8	Speaking	what a pity! expr.	ne yazık!
What a pity so few Members were here, but perhaps more will turn up in the Chamber when word gets around. Ne yazık ki bu kadar az Üye buradaydı, ama belki de haber yayıldığında daha fazlası Meclise gelecektir. More Sentences
9	Speaking	what a pity expr.	ne kötü
What a pity it is that you can't come! Gelemiyor olmanız ne kötü! More Sentences
10	Speaking	it's a pity expr.	ne yazık
It's a pity we're not all as reliable as Tom. Ne yazık ki hepimiz Tom kadar güvenilir değiliz. More Sentences
11	Speaking	what a pity! expr.	yazık
What a pity! Yazık. More Sentences
12	Speaking	it's a pity expr.	yazık
It's a pity. Yazık oldu. More Sentences
General
13	General	self-pity n.	kendi kendine acıma
14	General	self-pity n.	kendini zavallı hissetme
15	General	have no pity v.	gözünün yaşına bakmamak
16	General	take pity on v.	merhamet etmek
17	General	pity somebody v.	acımak
18	General	take pity on v.	insaf etmek
19	General	pity on v.	merhamet etmek
20	General	pity one's fate v.	derdine yanmak
21	General	arouse pity for v.	acındırmak
22	General	take pity v.	insaf etmek
23	General	have no pity on somebody v.	gözünün yaşına bakmamak
24	General	kill without pity v.	canına kıymak
25	General	kill without pity v.	gözünün yaşına bakmadan canına kıymak
26	General	feel pity for v.	-e acımak
27	General	take pity on v.	-e acımak
28	General	take a pity on v.	acımak
29	General	have a pity on v.	acımak
30	General	plead for pity v.	merhamet dilemek
31	General	have pity v.	merhamet göstermek
32	General	have pity v.	yumuşamak
33	General	have pity v.	merhamete gelmek
34	General	full of pity adj.	acıyıcı
35	General	more's the pity adv.	ne yazık ki
36	General	out of pity adv.	merhameten
37	General	out of pity adv.	acıyarak
38	General	without pity adv.	acımadan
Phrases
39	Phrases	out of pity expr.	acıyarak
40	Phrases	out of pity expr.	merhameten
Colloquial
41	Colloquial	pity party n.	bir insanın kendine acıması veya başkalarının kendine acımasını istemesi durumu
42	Colloquial	have pity on someone v.	güç durumdaki birine acımak
43	Colloquial	have pity on someone v.	onun için üzülmek
44	Colloquial	have pity on someone v.	merhamet duymak
45	Colloquial	drown in self-pity adj.	bitmiş
46	Colloquial	drown in self-pity adj.	tükenmiş
47	Colloquial	drown in self-pity adj.	kedere/üzüntüye boğulmuş
48	Colloquial	drown in self-pity adj.	kendini bırakmış/salmış
49	Colloquial	drown in self-pity adj.	boş vermiş
50	Colloquial	have pity on us! expr.	acı bize!
51	Colloquial	more's the pity expr.	maalesef
52	Colloquial	more's the pity expr.	yazık ki
53	Colloquial	that's a pity expr.	çok yazık
54	Colloquial	that's a pity expr.	ne yazık
55	Colloquial	that's a pity expr.	çok üzücü
Idioms
56	Idioms	take pity on someone v.	acımak
57	Idioms	have pity on someone v.	acımak
58	Idioms	have pity on someone v.	merhamet göstermek
59	Idioms	take pity on someone v.	merhamet göstermek
60	Idioms	have pity on someone v.	merhamet etmek
61	Idioms	take pity on someone v.	merhamet etmek
62	Idioms	have pity on v.	-e acımak
63	Idioms	have pity on v.	'-e merhamet duymak
64	Idioms	have pity on v.	için üzülmek
65	Idioms	have pity on v.	'-e merhamet etmek
66	Idioms	have pity on v.	'-e merhamet göstermek
67	Idioms	have pity on (one) v.	güç durumdaki (birine) acımak
68	Idioms	have pity on (one) v.	(birine) merhamet duymak
69	Idioms	have pity on (one) v.	(biri) için üzülmek
70	Idioms	have pity on (one) v.	(birine) merhamet göstermek
71	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) merhamet etmek
72	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) insaf etmek
73	Idioms	take pity on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) merhamet göstermek
Speaking
74	Speaking	may god have pity on him expr.	allah acısın
75	Speaking	have pity on us! expr.	bize acı!
76	Speaking	it is a pity expr.	çok yazık
77	Speaking	it's a real pity! expr.	çok yazık!
78	Speaking	what a pity expr.	ne yazık
79	Speaking	what a pity expr.	ne yazık
80	Speaking	it is a pity expr.	ne yazık
81	Speaking	I pity you expr.	sana acıyorum
82	Speaking	what a pity expr.	vah vah!
83	Speaking	what a pity! expr.	vah!
84	Speaking	it is a pity expr.	yazık
85	Speaking	what a pity! expr.	vah vah
Slang
86	Slang	what a pity n.	hay anasını
Star Wars
87	Star Wars	boz pity base n.	boz merhameti üssü
88	Star Wars	boz pity salient n.	boz çukuru çıkıntısı