refrain - Turc Anglais Dictionnaire

refrain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "refrain" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 26 résultat(s)

Anglais Turc
General
refrain n. nakarat
You know that I have repeated this request during every Budget procedure; it has become a familiar refrain.
Bu talebimi her bütçe görüşmesinde tekrarladığımı biliyorsunuz; bu artık tanıdık bir nakarat haline geldi.

More Sentences
Literature
refrain n. nakarat
The recurrent refrain was that, in future, all-round improvements to systems will be required as a matter of necessity.
Tekrarlanan nakarat, gelecekte sistemlerde çok yönlü iyileştirmelerin bir zorunluluk olarak gerekli olacağıdır.

More Sentences
Music
refrain n. nakarat
You know that I have repeated this request during every Budget procedure; it has become a familiar refrain.
Bu talebimi her bütçe görüşmesi sırasında tekrarladığımı biliyorsunuz; bu artık tanıdık bir nakarat haline geldi.

More Sentences
refrain n. nakarat
The recurrent refrain was that, in future, all-round improvements to systems will be required as a matter of necessity.
Tekrarlanan nakarat, gelecekte sistemlerde çok yönlü iyileştirmelerin bir zorunluluk olarak gerekli olacağı yönündeydi.

More Sentences
Archaic
refrain v. durdurmak
Please fasten your seat belts, and kindly refrain from smoking.
Lütfen emniyet kemerinizi takınız ve sigara içmekten uzak durunuz.

More Sentences
Common Usage
refrain v. kendini tutmak
General
refrain n. terane
refrain v. frenlemek
refrain v. çekinmek
refrain v. geri durmak
refrain v. kendini tutmak
refrain v. sakınmak
refrain v. kaçınmak
Politics
refrain v. alıkoymak
Technical
refrain v. kendini tutmak
refrain v. kaçınmak
refrain v. sakınmak
Literature
refrain n. şiirin tekrarlanan kısmı
Music
refrain n. şarkı
refrain n. melodi
Archaic
refrain v. zapt etmek
refrain v. gemlemek
refrain v. gem vurmak
refrain v. hakim olmak
refrain v. kontrol altına almak
refrain v. dizginlemek

Sens de "refrain" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Anglais Turc
General
refrain from v. sakınmak
Please refrain from insulting me.
Lütfen beni aşağılamaktan sakının.

More Sentences
Phrasals
refrain from (doing something) v. (bir şey yapmaktan) kaçınmak
I cannot refrain from delivering this explanation of the vote.
Bu oylama açıklamasını yapmaktan kaçınamam.

More Sentences
refrain from (doing something) v. (bir şey yapmaktan) imtina etmek
Please refrain from smoking in public places.
Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.

More Sentences
General
constant refrain n. sürekli tekrarlanan durum ya da eylem
refrain from v. çekinmek (bir durumdan)
refrain from v. çekinmek
refrain from v. çekinmek (birinden)
refrain from a vote v. çekimser oy kullanmak
refrain from v. bir şeyden uzak durmak
not refrain to support v. desteğini esirgememek
refrain from v. imtina etmek
Law
right to refrain from testifying n. ifade vermekten imtina hakkı
right to refrain from testifying n. şahadetten imtina hakkı