sızlanmak

Sens de "sızlanmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 49 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	sızlanmak	snivel v.
The child continued to snivel after falling and scraping his knee. Çocuk düşüp dizini sıyırdıktan sonra sızlandı durdu. More Sentences
2	General	sızlanmak	whine v.
Why are you always whining? Neden hep sızlanıyorsun? More Sentences
3	General	sızlanmak	groan v.
Everybody groans. Herkes sızlanıyor. More Sentences
4	General	sızlanmak	grizzle v.
The tired toddler began to grizzle in the late afternoon. Yorgun çocuk öğleden sonra sızlanmaya başladı. More Sentences
5	General	sızlanmak	complain v.
Bob complained to his friend. Bob arkadaşına sızlandı. More Sentences
6	General	sızlanmak	whimper v.
Tom started whimpering. Tom sızlanmaya başladı. More Sentences
7	General	sızlanmak	bellyache v.
Stop your bellyaching. Sızlanmayı kes. More Sentences
8	General	sızlanmak	moan v.
I am tired of hearing you moan and groan. İnlemeni ve sızlanmanı duymaktan bıktım. More Sentences
9	General	sızlanmak	grump v.
She would grump about the weather no matter how pleasant it was. Kadın, hava ne kadar güzel olursa olsun hep sızlanırdı. More Sentences
Common Usage
10	Common Usage	sızlanmak	bemoan v.
General
11	General	sızlanmak	grunt v.
12	General	sızlanmak	whinge v.
13	General	sızlanmak	yammer v.
14	General	sızlanmak	beef v.
15	General	sızlanmak	grouch v.
16	General	sızlanmak	crab v.
17	General	sızlanmak	kick v.
18	General	sızlanmak	squeal v.
19	General	sızlanmak	bleat v.
20	General	sızlanmak	gripe v.
21	General	sızlanmak	grouse v.
22	General	sızlanmak	snotter v.
23	General	sızlanmak	winge v.
24	General	sızlanmak	find fault v.
25	General	sızlanmak	yowl v.
26	General	sızlanmak	begroan v.
27	General	sızlanmak	bite (at) v.
28	General	sızlanmak	querken [dialect] v.
29	General	sızlanmak	wherrit v.
30	General	sızlanmak	meach [dialect] v.
31	General	sızlanmak	mean [scotland] v.
32	General	sızlanmak	grane [obsolete] v.
33	General	sızlanmak	munge [dialect] [uk] v.
34	General	sızlanmak	sniffle v.
Phrasals
35	Phrasals	sızlanmak	gripe about v.
36	Phrasals	sızlanmak	front off v.
37	Phrasals	sızlanmak	whine out v.
Colloquial
38	Colloquial	sızlanmak	rag on v.
39	Colloquial	sızlanmak	dump v.
Idioms
40	Idioms	sızlanmak	whip the cat [australia/new zealand] v.
41	Idioms	sızlanmak	make a noise about something v.
42	Idioms	sızlanmak	grouse at v.
Slang
43	Slang	sızlanmak	rag v.
44	Slang	sızlanmak	bitch out v.
45	Slang	sızlanmak	beef v.
46	Slang	sızlanmak	rag about v.
47	Slang	sızlanmak	gritch v.
48	Slang	sızlanmak	piss and moan v.
49	Slang	sızlanmak	blow off v.

Sens de "sızlanmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	yüksek sesle sızlanmak	yaup n.
2	General	sürekli sızlanmak	noodge v.
3	General	yüksek sesle sızlanmak	yaulp v.
4	General	ağlayıp sızlanmak	bubble [scotland] v.
5	General	homurdanıp sızlanmak	ho [dialect] [uk] v.
6	General	ağlayıp sızlanmak	snuffle v.
Phrasals
7	Phrasals	ağlayıp sızlanmak	take on v.
8	Phrasals	(bir şey hakkında) sızlanmak	front off about something v.
9	Phrasals	(biri veya bir şey hakkında) sızlanmak	groan about (someone or something) v.
10	Phrasals	bir şey hakkında birisine içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak	rant at someone about something v.
11	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında sızlanmak	beef about (someone or something) v.
12	Phrasals	biri/bir şey hakkında sızlanmak	beef about someone/something v.
13	Phrasals	birine/bir şeye sızlanmak	fuss at someone or something v.
14	Phrasals	'-e sızlanmak	fuss at v.
15	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında sızlanmak	gripe about (someone or something) v.
16	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sızlanmak	gripe about (someone or something) to (someone or something) v.
17	Phrasals	(birine/bir şeye) sızlanmak	gripe to (someone or something) v.
18	Phrasals	(birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında sızlanmak	gripe to (someone or something) about (someone or something) v.
19	Phrasals	bir şeyle/şeyden sızlanmak	groan with something v.
20	Phrasals	hakkında sızlanmak	groan about v.
21	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak	grouse about (someone or something) v.
22	Phrasals	(birine) sızlanmak/yakınmak	grouse at (someone) v.
23	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak	grumble about (someone or something) v.
24	Phrasals	-'e sızlanmak	grumble at v.
25	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) ilgili sızlanmak	moan about (someone or something) v.
26	Phrasals	(birine/bir şeye) içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak	rant at (someone or something) v.
27	Phrasals	-e içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak	rant at v.
28	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında sızlanmak	whine about (someone or something) v.
29	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında sızlanmak	whinge about (someone or something) [uk] v.
Idioms
30	Idioms	ağlayıp sızlanmak	take on (so) v.
31	Idioms	sürekli söylenmek/sızlanmak/yakınmak/dert yanmak	run on v.
32	Idioms	başkalarının ilgisini çekmek için sızlanmak	cry the blues v.
33	Idioms	henüz olmamış bir şeyle ilgili sızlanmak	cry before one is hurt v.
Slang
34	Slang	durmadan yanıp yakılmak/ağlayıp sızlanmak	pitch a bitch (about someone or something) v.
35	Slang	ağlayıp sızlanmak	pitch a bitch v.
36	Slang	(birinden/bir şeyden) sızlanmak	rag about (someone or something) v.