satıcılar - Turc Anglais Dictionnaire

satıcılar

Sens de "satıcılar" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
General
satıcılar salesmen n.
Nobody likes impolite salesmen.
Kimse kaba satıcıları sevmez.

More Sentences
satıcılar vendors n.
When I was younger I thought that ice cream vendors could eat as much ice cream as they wanted for free.
Ben gençken dondurma satıcılarının istedikleri kadar dondurmayı bedava yiyebileceklerini düşünürdüm.

More Sentences
Trade/Economic
satıcılar sellers n.
Indeed, we will need sellers in the market for it to work.
Gerçekten de bunun işe yaraması için piyasada satıcılara ihtiyacımız olacak.

More Sentences
General
satıcılar salespeople n.
satıcılar sales people n.
Trade/Economic
satıcılar short term payables to suppliers n.
satıcılar long term payables to suppliers n.
satıcılar trade creditors n.
satıcılar suppliers n.
satıcılar creditors n.
satıcılar trade payable n.

Sens de "satıcılar" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
Trade/Economic
perakende satıcılar retail outlets n.
Who does it benefit, except a handful of large retail outlets which you can count on the fingers of one hand?
Bunun kime faydası var, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda büyük perakende satış mağazası dışında?

More Sentences
General
muhtemel alıcılar ile satıcılar arasında aracılık yapan sanat tüccarı art runner n.
Idioms
(işportacılar veya seyyar satıcılar) mallarını bağırarak satmaya çalışmak cry one's wares v.
Trade/Economic
(londra borsasında olduğu gibi) alıcılar ve satıcılar arasında her gün yerine periyodik olarak gerçekleşen hesaplaşma term settlement n.
müşterilerin satın almayı istedikleri ürünler ile ilgili satıcılar tarafından yapılan tavsiyeler suggestive selling n.
müşterilerin satın almayı istedikleri ürünler ile ilgili satıcılar tarafından yapılan tavsiyeler suggestion selling n.
pazarlamada alıcılarla satıcılar arasında ileri ve geri bilgi akışı communication n.
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı oligopsony n.
satıcılar listesi bidders list n.
Computer
yetkili satıcılar resellers n.