| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | sensible adj. | mantıklı | ||
|
It is sensible to simplify the two key tests relating to public health – on gastro-enteritis and e-coli. Gastroenterit ve E. Coli gibi halk sağlığına yönelik iki temel testin basitleştirilmesi mantıklı olacaktır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | sensible adj. | aklı başında | ||
|
The reform of the common fisheries policy is necessary, and no sensible person would deny this. Ortak balıkçılık politikası reformu gereklidir ve aklı başında hiç kimse bunu inkar edemez. More Sentences |
||||
| General | sensible adj. | hassas | ||
|
I urge sensible handling of transport and the individual identification of animals. Nakil işlemlerinin hassasiyetle yürütülmesini ve hayvanların bireysel olarak tanımlanmasını tavsiye ediyorum. More Sentences |
||||
| General | sensible adj. | makul | ||
|
I believe that one quarter makes for a sensible compromise on which to agree. İnanıyorum ki dörtte bir, üzerinde anlaşmaya varılacak makul bir uzlaşma sağlar. More Sentences |
||||
| General | sensible adj. | duyarlı | ||
|
Sensible solutions keep getting tangled up in the institutional undergrowth. Duyarlı çözümler kurumsal çalılıklara takılıp kalmaya devam ediyor. More Sentences |
||||
| Psychology | ||||
| Psychology | sensible adj. | duyarlı | ||
|
We are sensible in the way we handle things, but we want to do it as a team. İşleri ele alış şeklimizde duyarlıyız ancak bunu bir ekip olarak yapmak istiyoruz. More Sentences |
||||
| Biochemistry | ||||
| Biochemistry | sensible adj. | duyarlı | ||
|
Therefore, let us be sensible and take the time to create the conditions necessary for successful accession. Bu nedenle, duyarlı olalım ve başarılı bir katılım için gerekli koşulları yaratmak üzere zaman ayıralım. More Sentences |
||||
| Common Usage | ||||
| Common Usage | sensible adj. | akla uygun | ||
| General | ||||
| General | sensible n. | duyuları etkileyen şey | ||
| General | sensible n. | algılanabilir şey | ||
| General | sensible n. | kavranabilen şey | ||
| General | sensible n. | hissedilebilen şey | ||
| General | sensible adj. | halden anlayan | ||
| General | sensible adj. | anlayışlı | ||
| General | sensible adj. | sezilir | ||
| General | sensible adj. | etkilenebilir | ||
| General | sensible adj. | duyar | ||
| General | sensible adj. | hisseden | ||
| General | sensible adj. | akla yakın | ||
| General | sensible adj. | farkına varılır | ||
| General | sensible adj. | akıllı | ||
| General | sensible adj. | duygulu | ||
| General | sensible adj. | akıllıca | ||
| General | sensible adj. | akla uygun | ||
| General | sensible adj. | akla yatkın | ||
| General | sensible adj. | gözle görülür derecede büyük | ||
| General | sensible adj. | boyut, miktar veya derecesi fark edilir olan | ||
| General | sensible adj. | hatırı sayılır | ||
| General | sensible adj. | duyulara ait | ||
| General | sensible adj. | duyular ile ilişkili | ||
| General | sensible adj. | hissedilebilen nesnelere ait | ||
| General | sensible adj. | hissedilebilen nesneler ile ilişkili | ||
| General | sensible adj. | duyulara yönelik | ||
| General | sensible adj. | kullanışlı (giysi) | ||
| Technical | ||||
| Technical | sensible adj. | duyulur | ||
| Technical | sensible adj. | fark edilir | ||
| Technical | sensible adj. | hissedilir | ||
| Medical | ||||
| Medical | sensible adj. | sansibil | ||
| Psychology | ||||
| Psychology | sensible adj. | duyulur | ||
| Psychology | sensible adj. | olumlu veya olumsuz ani duygusal yanıta sebep olan | ||
| Music | ||||
| Music | sensible n. | yedinci nota | ||
| Music | sensible n. | dizinin yedinci derecesi | ||
| Archaic | ||||
| Archaic | sensible adj. | zihinde güçlü bir etki yaratan | ||
