Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
silver
silver
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historique
Phrases
Sens de
"silver"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 49 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
silver
n.
gümüş rengi
His hair has turned
silver.
Onun saçı
gümüş rengine
döndü.
More Sentences
2
General
silver
n.
gümüş para
My brother polished the
silver.
Kardeşim
gümüşleri parlattı.
More Sentences
Sport
3
Sport
silver
n.
gümüş madalya
Mary put the
silver
locket around her neck.
Mary
gümüş madalyonu
boynuna taktı.
More Sentences
Common Usage
4
Common Usage
silver
adj.
gümüş
General
5
General
silver
n.
çatal bıçak
6
General
silver
n.
çatal (sofrada kullanılan)
7
General
silver
n.
gümüş eşya
8
General
silver
n.
bıçak ve kaşıklar
9
General
silver
n.
sim
10
General
silver
n.
gümüş
11
General
silver
n.
hanedan armacılığında kullanılan gümüş metali
12
General
silver
n.
hanedan armacılığında kullanılan beyaz renk
13
General
silver
v.
sırlamak
14
General
silver
v.
gümüş kaplamak
15
General
silver
v.
gümüşlemek
16
General
silver
v.
ağarmak
17
General
silver
v.
beyazlamak
18
General
silver
v.
gümüş renge dönüştürmek
19
General
silver
adj.
gümüş gibi parlayan
20
General
silver
adj.
gümüşten yapılmış
21
General
silver
adj.
yirmi beşinci yıl dönümüne dair
22
General
silver
adj.
bir dizinin yirmi beşinci etkinliğine dair
23
General
silver
adj.
yirmi beşinci (evlilik yıl dönümü)
24
General
silver
adj.
net ve çınlamalı sesi bulunan
25
General
silver
adj.
net ve çınlamalı ses çıkaran
26
General
silver
adj.
hoş tınılı
27
General
silver
adj.
ikna edici
28
General
silver
adj.
güçlü ve etkili şekilde ikna edici
29
General
silver
adj.
gümüşlü
30
General
silver
adj.
gümüş içeren
31
General
silver
adj.
gümüş veren
32
General
silver
adj.
kısmen gümüş ihtiva eden
33
General
silver
adj.
kısmen gümüşten oluşan
34
General
silver
adj.
para standardı olarak gümüş kullanımını destekleyen
35
General
silver
adj.
gümüşle kakılmış
36
General
silver
adj.
gümüş kaplı
37
General
silver
adj.
gümüş kaplanmış
38
General
silver
adj.
hanedan armacılığında kullanılan gümüş metaline ait
39
General
silver
adj.
hanedan armacılığında kullanılan beyaz renge ait
Technical
40
Technical
silver
v.
gümüşle kaplamak
Computer
41
Computer
silver
n.
açık gri
Dyeing
42
Dyeing
silver
n.
grinin hafif kahverengimsi olan orta bir tonu
Marine Biology
43
Marine Biology
silver
n.
kuzey pasifik kıyılarında görülen küçük bir somon
Zoology
44
Zoology
silver
n.
gümüş tilki
Social Sciences
45
Social Sciences
silver
adj.
panama kanal bölgesi'ndeki siyahi nüfusa ait
46
Social Sciences
silver
adj.
panama kanal bölgesi'ndeki siyahi nüfus için olan
History
47
History
silver
adj.
altın çağın ardından gelen daha az parlak döneme ait veya ilişkili
Geography
48
Geography
silver
n.
teksas eyaletinde şehir
Photography
49
Photography
silver
n.
gümüş bromür ve gümüş klorür gibi fotoğrafçılıkta kullanılan gümüş halojenürlere verilen ad
Sens de
"silver"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
silver fox
n.
gümüş tilki
How many
silver foxes
do you have?
Kaç tane
gümüş tilkin
var?
More Sentences
2
General
silver coin
n.
gümüş para
I have several
silver coins.
Birkaç
gümüş param
var.
More Sentences
3
General
silver bullet
n.
gümüş kurşun
The vampire was shot with a
silver bullet.
Vampir bir
gümüş kurşunla
vuruldu.
More Sentences
4
General
silver necklace
n.
gümüş kolye
I'm looking for a
silver necklace.
Ben
gümüş kolye
bakıyorum.
More Sentences
Technical
5
Technical
silver chloride
n.
gümüş klorür
Silver chloride
is not completely water-soluble.
Gümüş klorür
tamamen suda çözünmez.
More Sentences
6
Technical
silver nitrate
n.
gümüş nitrat
The stain on the lab coat is due to
silver nitrate.
Laboratuvar önlüğündeki leke
gümüş nitrattan
kaynaklanıyor.
More Sentences
7
Technical
silver spoon
n.
gümüş kaşık
Donna was born with a
silver spoon
in her mouth.
Donna ağzında
gümüş kaşıkla
doğdu.
More Sentences
8
Technical
silver salts
n.
gümüş tuzları
The inorganic industry is used to make other
silver salts.
İnorganik sanayi diğer
gümüş tuzlarını
yapmak için kullanılıyor.
More Sentences
Chemistry
9
Chemistry
silver nitrate
n.
gümüş nitrat
The stain on the lab coat is due to
silver nitrate.
Laboratuvar önlüğündeki leke
gümüş nitrat
yüzünden.
More Sentences
General
10
General
sterling silver
n.
som gümüş
11
General
silver plating
n.
gümüş kaplama
12
General
coin silver
n.
para gümüşü
13
General
silver fir
n.
gerçek köknar
14
General
silver jubilee
n.
evliliğin yirmi beşinci yıldönümü
15
General
silver wire
n.
gümüş tel
16
General
silver paper
n.
yaldızlı kağıt
17
General
silver poplar
n.
akkavak
18
General
silver screen
n.
sinema
19
General
nickel silver
n.
nikel gümüşü
20
General
silver fir
n.
akçam ağacı
21
General
silver poplar
n.
akçakavak
22
General
silver pheasant
n.
gümüşsülün
23
General
silver gray
n.
gümüş rengi
24
General
silver fox
n.
renar arjante
25
General
nickel silver
n.
almangümüşü
26
General
silver white
n.
gümüş beyazı
27
General
silver thread
n.
sırma
28
General
silver jubilee
n.
yirmi beşinci yıldönümü
29
General
the silver screen
n.
beyazperde
30
General
silver coins
n.
gümüş paralar
31
General
silver carp
n.
gümüş sazan
32
General
silver mine
n.
gümüş madeni
33
General
german silver
n.
almangümüşü
34
General
silver anniversary
n.
bir kuruluş vb'nin 25. yıl dönümü
35
General
beaten silver
n.
dövülmüş gümüş
36
General
silver leaf
n.
varak
37
General
small silver coin
n.
akça
38
General
silver fir
n.
ak köknar
39
General
silver grey
n.
gümüşrengi
40
General
silver bath
n.
gümüş banyosu
41
General
small silver coin
n.
akçe
42
General
silver money
n.
ak akçe
43
General
moondust silver
n.
aytozu grisi
44
General
silver mines
n.
gümüş madenleri
45
General
silver wedding
n.
evliliğin 25. yıldönümü
46
General
silver-gilt thread
n.
sırma
47
General
silver currency
n.
gümüş para
48
General
silver plate
n.
gümüş kaplama
49
General
silver bullion
n.
gümüş külçe
50
General
silver money
n.
gümüş para
51
General
standard silver
n.
gümüş alaşımı
52
General
silver wedding anniversary
n.
evliliğin 25.yıl dönümü
53
General
silver coinage
n.
gümüş bozuk para
54
General
silver rain
n.
gümüş yağmur
55
General
silver-plated cutlery
n.
gümüş ile kaplanmış kesiciler (bıçak vb.)
56
General
silver mirror
n.
gümüş ayna
57
General
silver vase
n.
gümüş vazo
58
General
silver designer
n.
gümüş tasarımcısı
59
General
silver eagle winged watch
n.
gümüş kartal kanatlı saat
60
General
silver ornaments
n.
gümüş süs eşyaları
61
General
silver dollar
n.
gümüş dolar
62
General
silver foil wrapper
n.
alüminyum folyo
63
General
silver beater
n.
gümüşü döverek varak haline getiren kimse
64
General
silver cord
n.
kişinin fiziksel varlığı ile ruhsal varlığı arasındaki bağlantı
65
General
silver cord
n.
anne ile yavrusu arasındaki duygusal bağ
66
General
silver gilt
n.
gümüş kaplama
67
General
silver gilt
n.
gümüş görünümlü kaplama
68
General
silver lining
n.
bulutun beyaz kenarı
69
General
silver plate
n.
gümüş sofra takımı
70
General
silver plate
n.
gümüşle kaplı tabak çanak
71
General
silver stick [uk]
n.
sarayda görevli olan bazı ingiliz süvarilerine verilen bir unvan
72
General
silver storm
n.
ince buz
73
General
silver storm
n.
soğuğa maruz kalan ağaç gibi cisimlerin üzerindeki buz tabakası
74
General
silver storm
n.
şeffaf buz
75
General
silver triangle
n.
yasadışı uyuşturucu üretim merkezleri olan peru, bolivya ve kolombiya'yı kapsayan güney amerika bölgesi
76
General
silver-gilt
n.
ince altın tabakası ile kaplanmış gümüş
77
General
silver-worker
n.
gümüş işleyici
78
General
silver-worker
n.
gümüş eşyalar yapan veya onaran kimse
79
General
free silver
n.
serbest gümüş sikke basımını savunma
80
General
silver-plate
v.
gümüş kaplamak
81
General
silver-plate
v.
gümüşle kaplamak
82
General
hand to on a silver platter
v.
altın tepside sunmak
83
General
serve on a silver platter
v.
altın tepside sunmak
84
General
set one's sights on the silver screen
v.
gözünü beyazperdeye dikmek
85
General
head for silver screen
v.
gözünü beyazperdeye dikmek
86
General
silver-tongued
adj.
güzel konuşan
87
General
silver-haired
adj.
beyaz saçlı
88
General
silver-plated
adj.
gümüş kaplama
89
General
silver-coloured
adj.
gümüşi
90
General
silver-colored
adj.
gümüşi
91
General
silver [obsolete]
adj.
tatlı ve nazik
92
General
silver [obsolete]
adj.
huzurlu
93
General
silver [obsolete]
adj.
sakin
94
General
silver [obsolete]
adj.
uysal
95
General
silver-spoon
adj.
varlıklı aileden gelen
96
General
silver-spoon
adj.
ailesi varlıklı olan
97
General
silver-spoon
adj.
zengin çevreye sahip
98
General
silver-blue
adj.
rengi açık parlak mavi olan
99
General
silver-bodied
adj.
gövdesi gümüş grisi olan
100
General
silver-gray
adj.
gümüşi gri olan
101
General
silver-gray
adj.
gümüş grisi olan
102
General
silver-green
adj.
rengi açık parlak yeşil olan
103
General
silver-grey
adj.
gümüşi gri olan
104
General
silver-grey
adj.
gümüş grisi olan
105
General
silver-scaled
adj.
gövdesi tümüyle veya kısmen gümüşi pullarla kaplı olan
106
General
silver-white
adj.
gümüş beyazı olan
107
General
silver-white
adj.
gümüşi beyaz olan
Proverb
108
Proverb
speech is silver, but silence is gold
söz gümüşse sükut altındır
109
Proverb
every cloud has a silver lining
her şeyde bir hayır vardır
110
Proverb
every cloud has a silver lining
her işte bir hayır vardır
111
Proverb
speech is silver, but silence is gold
söz gümüş ise sükut altındır
112
Proverb
every cloud has a silver lining
her şerde bir hayır vardır
113
Proverb
every cloud has a silver lining
her hayırda bir şer her şerde bir hayır vardır
114
Proverb
every silver lining has a cloud
her iyi şeyin kötü bir yanı vardır
115
Proverb
every silver lining has a cloud
iyi şeyler kötü şeylere gebedir
116
Proverb
every silver lining has a cloud
her hayırda bir şer vardır
117
Proverb
every silver lining has a cloud
her an her şey olabilir
118
Proverb
every silver lining has a cloud
bir anda her şey ters yüz olabilir
119
Proverb
every silver lining has a cloud
çok gülen çok ağlar
120
Proverb
every dark cloud has a silver lining
her şeyde bir hayır vardır
121
Proverb
every dark cloud has a silver lining
her işte bir hayır vardır
122
Proverb
every dark cloud has a silver lining
her yokuşun bir inişi vardır
123
Proverb
every dark cloud has a silver lining
her şerde bir hayır vardır
124
Proverb
every dark cloud has a silver lining
her felakette bir hayır vardır
125
Proverb
every dark cloud has a silver lining
her gecenin bir sabahı vardır
126
Proverb
every dark cloud has a silver lining
gün doğmadan neler doğar
127
Proverb
speech is silver, but silence is golden
söz gümüşse sükut altındır
128
Proverb
speech is silver, silence is golden
söz gümüşse sükut altındır
Colloquial
129
Colloquial
silver state
n.
nevada eyaletinin takma adı
130
Colloquial
silver fox
n.
kır saçlı ve çekici adam
131
Colloquial
silver-spooned
adj.
varlıklı bir aileye doğmuş olan
132
Colloquial
silver-spooned
adj.
varlıklı bir aileye ait
133
Colloquial
silver-spooned
adj.
varlıklı bir aile ile ilişkili
134
Colloquial
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
şanslı doğmuş
135
Colloquial
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
varlıklı bir ailede doğmuş
136
Colloquial
and there's the silver lining
expr.
işte bu da bir umut ışığı
137
Colloquial
and there's the silver lining
expr.
işte bu da işin olumlu yanı/iyi tarafı
138
Colloquial
and there's the silver lining
expr.
en azından
139
Colloquial
and there's the silver lining
expr.
neyse ki
Idioms
140
Idioms
silver lining
n.
umut ışığı
141
Idioms
a silver lining
n.
şerrin içindeki hayır
142
Idioms
silver lining
n.
ümit kıvılcımı
143
Idioms
a silver lining
n.
umut ışığı
144
Idioms
silver lining
n.
şerrin içindeki hayır
145
Idioms
a silver lining
n.
ümit kıvılcımı
146
Idioms
silver spoon
n.
aileden (miras) kalan/gelen para/servet
147
Idioms
the silver screen
n.
beyaz perde
148
Idioms
every cloud has a silver lining
n.
gün doğmadan neler doğar
149
Idioms
silver bullet
n.
sihirli çözüm
150
Idioms
silver bullet
n.
sihirli değnek
151
Idioms
the silver screen
n.
sinema
152
Idioms
silver tongue
n.
tatlı dil
153
Idioms
silver lining
n.
umut ışığı
154
Idioms
silver bullet
n.
uzun süredir devam eden bir sorunu çabucak çözüveren bir çözüm
155
Idioms
silver-tongued
n.
(ikna etmek amacıyla) ağzı iyi laf yapan kimse
156
Idioms
thirty pieces of silver
n.
hainliğin sembolü
157
Idioms
thirty pieces of silver
n.
ihanetin sembolü
158
Idioms
silver plate
n.
taş plak
159
Idioms
a silver tongue
n.
tatlı dil
160
Idioms
a silver tongue
n.
yumuşak dil
161
Idioms
a silver tongue
n.
kibar konuşma
162
Idioms
a silver tongue
n.
ikna edici konuşma
163
Idioms
a silver tongue
n.
güçlü ve etkili konuşma
164
Idioms
silver surfer
n.
internet kullanımında uzman ileri yaşlı kimse
165
Idioms
silver surfer
n.
interneti iyi kullanan yaşlı kimse
166
Idioms
silver-tongued orator
n.
iyi bir hatip
167
Idioms
silver-tongued orator
n.
tatlı dilli bir konuşmacı
168
Idioms
silver-tongued orator
n.
ağzı iyi laf yapan bir konuşmacı
169
Idioms
silver-tongued orator
n.
konuşmayı bilen biri
170
Idioms
cross someone's palm with silver
v.
avucuna para saymak
171
Idioms
give/hand something to somebody on a silver platter
v.
birine bir şeyi altın tepside sunmak
172
Idioms
be born with a silver spoon in one's mouth
v.
kadir gecesi doğmuş olmak
173
Idioms
be born with a silver spoon in one's mouth
v.
zengin bir ailede doğmuş olmak
174
Idioms
cross someone's palm with silver
v.
(aldığı hizmetin) karşılığını ödemek
175
Idioms
be born with a silver spoon in one's mouth
v.
varlıklı bir ailede doğmuş olmak
176
Idioms
sell the family silver
v.
aile yadigarını satmak
177
Idioms
sell the family silver
v.
aile yadigarını elden çıkarmak
178
Idioms
sell the family silver
v.
hızlıca gelir/fayda elde etmek için aileden kalan değerli şeyleri satmak
179
Idioms
sell the family silver
v.
çok değerli bir şeyi elden çıkarmak
180
Idioms
sell the family silver
v.
hatıra olarak saklamaktansa elden çıkarmak
181
Idioms
sell the family silver
v.
değerli bir şeyi ilerisi için saklamaktansa elden çıkarmak
182
Idioms
sell the family silver
v.
hızlı fayda/para elde etmek için değerli bir bir şeyi elden çıkarmak
183
Idioms
have a silver tongue
v.
tatlı dilli olmak
184
Idioms
have a silver tongue
v.
ikna edici konuşabilmek
185
Idioms
have a silver tongue
v.
güçlü ve etkili konuşabilmek
186
Idioms
have a silver tongue
v.
konuşurken ustalıkla ikna edici olmak
187
Idioms
have a silver tongue
v.
dilbaz olmak
188
Idioms
have a silver tongue
v.
ikna edici olmak
189
Idioms
be born with a silver spoon in your mouth
v.
zengin bir ailede doğmuş olmak
190
Idioms
be born with a silver spoon in your mouth
v.
varlıklı bir ailede doğmuş olmak
191
Idioms
be born with a silver spoon in your mouth
v.
zenginliğin içine doğmuş olmak
192
Idioms
be born with a silver spoon in your mouth
v.
ağzında gümüş kaşıkla doğmak
193
Idioms
cross (one's) palm with silver
v.
(birinin) avucuna para saymak
194
Idioms
cross (one's) palm with silver
v.
(birine) rüşvet vermek
195
Idioms
cross (one's) palm with silver
v.
(birinin) eline/cebine para sıkıştırmak
196
Idioms
cross (one's) palm with silver
v.
(birine) para vermek/ödeme yapmak
197
Idioms
cross palm with silver
v.
avucuna para saymak
198
Idioms
cross palm with silver
v.
rüşvet vermek
199
Idioms
cross palm with silver
v.
eline/cebine para sıkıştırmak
200
Idioms
cross palm with silver
v.
para vermek/ödeme yapmak
201
Idioms
give (something) to (one) on a (silver) platter
v.
(birine bir şeyi) altın tepside sunmak/vermek
202
Idioms
hand (something) to (one) on a (silver) platter
v.
(birine bir şeyi altın/gümüş) tepside sunmak
203
Idioms
silver-tongued
adj.
dilbaz
204
Idioms
silver-tongued
adj.
tatlı dilli
205
Idioms
born with a silver spoon
adj.
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
206
Idioms
born with a silver spoon
adj.
ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
207
Idioms
born with a silver spoon
adj.
zengin doğmuş
208
Idioms
born with a silver spoon
adj.
doğuştan zengin/varlıklı
209
Idioms
born with a silver spoon
adj.
aileden zengin/varlıklı
210
Idioms
born with a silver spoon
adj.
şanslı doğmuş
211
Idioms
born with a silver spoon
adj.
doğuştan şanslı
212
Idioms
born with a silver spoon
adj.
doğuştan şanslı ve zengin
213
Idioms
born with a silver spoon in his or her mouth
adj.
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
214
Idioms
born with a silver spoon in his or her mouth
adj.
ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
215
Idioms
born with a silver spoon in his or her mouth
adj.
zengin doğmuş
216
Idioms
born with a silver spoon in his or her mouth
adj.
doğuştan zengin/varlıklı
217
Idioms
born with a silver spoon in his or her mouth
adj.
aileden zengin/varlıklı
218
Idioms
born with a silver spoon in mouth
adj.
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
219
Idioms
born with a silver spoon in mouth
adj.
ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
220
Idioms
born with a silver spoon in mouth
adj.
zengin doğmuş
221
Idioms
born with a silver spoon in mouth
adj.
doğuştan zengin/varlıklı
222
Idioms
born with a silver spoon in mouth
adj.
aileden zengin/varlıklı
223
Idioms
every cloud has a silver lining
expr.
gün gelir devran döner
224
Idioms
every cloud has a silver lining
expr.
her yokuşun bir inişi vardır
225
Idioms
on a silver platter
expr.
gümüş tepside
226
Idioms
every cloud has a silver lining
expr.
her felakette bir hayır vardır
227
Idioms
every cloud has a silver lining
expr.
her gecenin bir sabahı vardır
228
Idioms
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
kadir gecesi doğmuş
229
Idioms
speech is silver, silence is gold
expr.
söz gümüşse sükut altındır
230
Idioms
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
zengin doğmuş
231
Idioms
silver plates [from french phrase s'il vous plaît meaning "please"]
expr.
lütfen
232
Idioms
silver plate [from french phrase s'il vous plaît meaning "please"]
expr.
lütfen
Speaking
233
Speaking
silver-plate
expr.
silvuple (lütfen)
Trade/Economic
234
Trade/Economic
silver standard
n.
gümüş standardı
235
Trade/Economic
silver certificate
n.
gümüş sertifikası
236
Trade/Economic
silver certificate
n.
gümüş belgesi
237
Trade/Economic
silver standard country
n.
gümüş para standardına bağlı ülke
238
Trade/Economic
free silver
n.
serbest gümüş sikke basımı
Law
239
Law
silver alert
n.
kayıp yaşlı uyarısı
240
Law
king's silver
n.
(erken dönem ingiliz hukukunda) ceza olarak ödenen para
Tourism
241
Tourism
silver service
n.
gümüş servis
242
Tourism
silver service
n.
yemek yiyen her kişinin kişisel ihtiyaçlarına uygun olarak, yiyeceklerin büyük bir tabakla masaya getirildiği ve müşterinin istediği porsiyonda kendisine verildiği restoran servisi
Technical
243
Technical
alloyed silver
n.
alaşımlı gümüş
244
Technical
german silver
n.
alman gümüşü
245
Technical
german silver articles
n.
alman gümüşü eşyalar
246
Technical
german silver
n.
almangümüşü
247
Technical
silver gilt
n.
altın yaldızlı gümüş
248
Technical
dore silver
n.
altınlı gümüş
249
Technical
silver glance
n.
argentit
250
Technical
king's silver
n.
arı gümüş
251
Technical
copper silver alloys
n.
bakır gümüş alaşımları
252
Technical
copper silver equilibrium phase diagramme
n.
bakır gümüş dengeli evre çizgesi
253
Technical
german silver
n.
beyaz metal
254
Technical
horn silver
n.
boynuz gümüşü
255
Technical
ph meter with a glass and silver reference combined electrode
n.
cam ve gümüş referans bileşik elektrotlu ph metre
256
Technical
chinese silver
n.
çin gümüşü
257
Technical
base silver
n.
düşük ayarlı gümüş
258
Technical
beaten silver
n.
dövülmüş gümüş
259
Technical
native silver
n.
doğal gümüş
260
Technical
dore silver
n.
dore gümüşü
261
Technical
beaten silver
n.
dövme gümüş
262
Technical
electrodeposited silver and silver alloy coatings
n.
elektrobirikimli gümüş ve gümüş alaşımı kaplamalar
263
Technical
methods for assessing the adhesion of electrodeposited silver and silver alloy coatings
n.
elektrolitik gümüş ve gümüş alaşımı kaplamaların yapışkanlığını değerlendirme yöntemleri
264
Technical
electrodeposited silver and silver alloy coatings
n.
elektrobirikimli ve gümüş alaşımı kaplamalar
265
Technical
electrodeposited silver and silver alloy coatings
n.
elektrolitik gümüş ve gümüş alaşımı kaplamalar
266
Technical
silver knife
n.
gümüş bıçak
267
Technical
silver refining
n.
gümüş arıtma
268
Technical
silver wool
n.
gümüş yünü
269
Technical
silver-coated float glass miorror
n.
gümüş kaplamalı float cam ayna
270
Technical
silver diethyldithiocarbamate spectrometric method
n.
gümüş dietilditiyokarbamat spektrometrik metot
271
Technical
silver metavanadate
n.
gümüş metavanadat
272
Technical
silver case
n.
gümüş katman
273
Technical
silver aluminium phase diagram
n.
gümüş aluminyum evre çizgesi
274
Technical
silver sand
n.
gümüş kumu
275
Technical
silver staining
n.
gümüş dekorlama
276
Technical
silver mirror
n.
gümüşlü ayna
277
Technical
silver hydrogenfluoride
n.
gümüş hidrojenflorür
278
Technical
silver bronze
n.
gümüş tuncu
279
Technical
silver base alloys
n.
gümüş temelli alaşımlar
280
Technical
silver fluoride
n.
gümüş folyo
281
Technical
silver content
n.
gümüş muhtevası
282
Technical
silver soldering
n.
gümüş lehimi yapma
283
Technical
silver products
n.
gümüş ürünleri
284
Technical
silver crucible
n.
gümüş potası
285
Technical
silver plated copper
n.
gümüş kaplı bakır
286
Technical
silver cyanide
n.
gümüş siyanür
287
Technical
silver oxygen alloys
n.
gümüş oksijen alaşımları
288
Technical
silver benzoate
n.
gümüş benzoat
289
Technical
silver fork
n.
gümüş çatal
290
Technical
silver ingot
n.
gümüş külçe
291
Technical
silver powder
n.
gümüş tozu
292
Technical
silver-gray
n.
gümüş rengi
293
Technical
silver jewellery alloys
n.
gümüş ziynet alaşımları
294
Technical
silver brazing alloy
n.
gümüşlü sert lehim alaşımı
295
Technical
silver-based alloy
n.
gümüş esaslı alaşım
296
Technical
silver carbonate
n.
gümüş karbonat
297
Technical
silver copper system
n.
gümüş bakır dizgesi
298
Technical
silver copper equilibrium diagram
n.
gümüş bakır denge çizgesi
299
Technical
silver tetrafluorob orate
n.
gümüş dörtflorborat
300
Technical
silver bromate
n.
gümüş bromat
301
Technical
silver production
n.
gümüş üretimi
302
Technical
refining of silver
n.
gümüş arıtımı
303
Technical
silver platinum alloys
n.
gümüş platin alaşımları
304
Technical
silver flakes
n.
gümüş florür
305
Technical
silver amalgam
n.
gümüşlü amalgam
306
Technical
silver solder
n.
gümüş lehimi
307
Technical
silver bath
n.
gümüş yunağı
308
Technical
silver cyanate
n.
gümüş siyanat
309
Technical
silver-exchanged zeolite
n.
gümüş değişimli zeolit
310
Technical
silver oxide
n.
gümüş oksit
311
Technical
silver lustre
n.
gümüş parlaklığı
312
Technical
silver glance
n.
gümüş pırıltısı
313
Technical
silver permanganate
n.
gümüş permanganat
314
Technical
silver autometallography
n.
gümüşlü zıtlık artırma
315
Technical
silver oil
n.
gümüş folyo
316
Technical
silver lead ore
n.
gümüş kurşun cevheri
317
Technical
silver oxygen system
n.
gümüş oksijen dizgesi
318
Technical
silver shot
n.
gümüş saçması
319
Technical
silver arsenite
n.
gümüş arsenit
320
Technical
silver plating
n.
gümüş kaplama
321
Technical
silver bromide
n.
gümüş bromür
322
Technical
silver diethyldithiocarbamate
n.
gümüş dietilditiyokarbomat
323
Technical
silver telluride
n.
gümüş telürür
324
Technical
flat silver
n.
gümüş sofra takımı
325
Technical
silver case
n.
gümüş zarf
326
Technical
silver cleaner
n.
gümüş parlatıcı
327
Technical
silver brazing alloy
n.
gümüş-pirinç alaşımı
328
Technical
silver chromate
n.
gümüş kromat
329
Technical
silver band
n.
gümüş bant
330
Technical
silver phosphate
n.
gümüş fosfat
331
Technical
silver enhancement
n.
gümüşlü zıtlık artırma
332
Technical
silver perchlorate
n.
gümüş perklorat
333
Technical
silver bath
n.
gümüş kaplama yunağı
334
Technical
silver wire
n.
gümüş tel
335
Technical
silver platinum system
n.
gümüş platin dizgesi
336
Technical
silver aluminium system
n.
gümüş aluminyum dizgesi
337
Technical
silver acetate
n.
gümüş asetat
338
Technical
brittle silver ore
n.
gevrek gümüş cevheri
339
Technical
silver sulphite
n.
gümüş sülfit
340
Technical
silver coated electrolytic copper wire
n.
gümüş kaplı elektrolitik bakır tel
341
Technical
silver electrode
n.
gümüş elektrot
342
Technical
silver tetratungstate
n.
gümüş dörttungstat
343
Technical
silver zinc battery
n.
gümüş çinko pili
344
Technical
silver persulphate titrimetric method
n.
gümüş persülfat titrimetrik metot
345
Technical
silver chain
n.
gümüş zincir
346
Technical
silver beating
n.
gümüş dövme
347
Technical
silver enhancement
n.
gümüş pulcuklar
348
Technical
silver selenide
n.
gümüş selenür
349
Technical
silver brazing
n.
gümüş sert lehimi
350
Technical
silver alloys
n.
gümüş alaşımları
351
Technical
silver nitrite
n.
gümüş nitrit
352
Technical
silver iodate
n.
gümüş iyodat
353
Technical
silver foil
n.
gümüş varağı
354
Technical
silver iodide
n.
gümüş iyodür
355
Technical
silver rolling
n.
gümüş haddeleme
356
Technical
silver base alloy
n.
gümüş esaslı alaşım
357
Technical
silver staining
n.
gümüşlü dekorlama
358
Technical
silver cleaner paste
n.
gümüş parlatma macunu
359
Technical
silver-grey
n.
gümüş rengi
360
Technical
silver fineness
n.
gümüş ayarı
361
Technical
silver leaf
n.
gümüş varak
362
Technical
silver sulphate
n.
gümüş sülfat
363
Technical
silver brazing
n.
gümüşlü sert lehimleme
364
Technical
silver plating
n.
gümüş ile kaplama
365
Technical
gray silver
n.
gümüş karbonat
366
Technical
silver plated
n.
gümüş kaplama
367
Technical
silver sulphide
n.
gümüş sülfür
368
Technical
silver rod
n.
gümüş çubuk
369
Technical
silver arsenate
n.
gümüş arsenat
370
Technical
silver standard
n.
gümüş para standardı
371
Technical
silver-plated nut
n.
gümüş kaplamalı somun
372
Technical
silver thiocyanate
n.
gümüş tiyosiyanat
373
Technical
silver sulfide
n.
gümüş sülfür
374
Technical
dore silver
n.
ham gümüş
375
Technical
silver thaw
n.
ince buz
376
Technical
fine silver
n.
ince gümüş
377
Technical
coin silver
n.
madeni para yapımında kullanılan standart gümüş
378
Technical
german silver
n.
nikel gümüşü
379
Technical
oxygen- silver phase diagramme
n.
oksijen gümüş evre çizgesi
380
Technical
oxygen-silver system
n.
oksijen gümüş dizgesi
381
Technical
nickel silver
n.
nikel gümüşü
382
Technical
nanoscale silver
n.
nano-ölçekli gümüş
383
Technical
platinum-silver phase diagramme
n.
platin-gümüş evre çizgesi
384
Technical
platinum-silver system
n.
platin-gümüş dizgesi
385
Technical
bright silver
n.
parlak gümüş yaldız
386
Technical
coin silver
n.
para gümüşü
387
Technical
fulminating silver
n.
patlayıcı gümüş
388
Technical
refined silver
n.
rafine gümüş
389
Technical
cyanide silver plating
n.
siyanürlü gümüş kaplama
390
Technical
liquid silver
n.
sıvı gümüş
391
Technical
black silver
n.
siyah gümüş
392
Technical
squeegee silver
n.
sıkmaç gümüşü
393
Technical
silver wire
n.
sırma
394
Technical
sterling silver
n.
sterling gümüşü
395
Technical
black silver
n.
stefanit
396
Technical
ruby silver
n.
yakut gümüşü
397
Technical
german silver
n.
bakır ve çinko içeren bir nikel alaşımı
398
Technical
nickel silver
n.
bakır ve çinko içeren bir nikel alaşımı
399
Technical
silver point
n.
gümüşün erime noktası
400
Technical
silver steel
n.
gümüş oranı çok düşük olan bir çelik ve gümüş alaşımı
401
Technical
silver plate
v.
gümüşle kaplamak
402
Technical
silver plated
adj.
gümüş kaplı
403
Technical
silver plated
adj.
gümüşle kaplanmış
404
Technical
silver plated
adj.
gümüş kaplanmış
405
Technical
silver-plated
adj.
gümüş kaplamalı
406
Technical
palladium-silver
adj.
palladyum-gümüş
407
Technical
silver-plated on thread
adj.
vida dişleri gümüş kaplanmış
Textile
408
Textile
silver shoes
n.
gümüş rengi ayakkabılar
409
Textile
silver fox
n.
gümüş tilkinin değerli kürkü
Woodworking
410
Woodworking
silver maple
n.
gümüşi akçaağacın sert ve kırılgan odunu
411
Woodworking
silver quandong
n.
quandong ağacının kolay işlenebilir kerestesi
Automotive
412
Automotive
silver plating
n.
gümüş kaplama
413
Automotive
silver blazing
n.
gümüş kaynağı
414
Automotive
silver solder
n.
gümüş lehim
415
Automotive
silver oxide battery
n.
gümüş oksitli akü
416
Automotive
silver solder
n.
gümüş kaynağı lehimi
Mining
417
Mining
red silver
n.
pirarjirit minerali
418
Mining
red silver
n.
prustit minerali
419
Mining
white silver
n.
beyaz gümüş
420
Mining
natural silver
n.
doğal gümüş
421
Mining
silver deposit
n.
gümüş yatağı
422
Mining
silver-lead-zinc ore mining
n.
gümüş-kurşun-çinko madenciliği
423
Mining
red silver ore
n.
kızıl gümüş cevheri
424
Mining
silver thread
n.
sırma
425
Mining
brittle silver glance
n.
stefanit
426
Mining
dark red silver ore
n.
koyu kırmızı-siyah renkli bir gümüş antimon sülfit
Medical
427
Medical
silver poisoning
n.
arjirizm
428
Medical
silver sulfadiazine-impregnated central venous catheters
n.
gümüş sülfadiyazin kaplı santral venöz kateterler
429
Medical
silver leaf disease
n.
gümüş hastalığı
430
Medical
stained by silver method
adj.
gümüş metoduyla boyanan/boyanmış
Anatomy
431
Anatomy
vitreous silver
n.
camsı cisim
Pharmaceutics
432
Pharmaceutics
silver proteinate
n.
proteinat
433
Pharmaceutics
mild silver protein
n.
iltihaplı deri dokularının tedavisinde lokal antiseptik olarak kullanılan bir bileşik
Gastronomy
434
Gastronomy
silver hake
n.
mezgit balığı
Chemistry
435
Chemistry
caustic silver
n.
gümüş nitrat
436
Chemistry
caustic silver
n.
cehennem taşı
437
Chemistry
nitrate of silver
n.
gümüş nitrat
438
Chemistry
nitrate of silver
n.
fotoğrafçılıkta ve dağlama maddesi olarak kullanılan beyaz kristalli bir tuz
439
Chemistry
telluric silver
n.
hessit
440
Chemistry
reaction to ammoniacal silver nitrate
n.
amonyaklı gümüş nitrata reaksiyon
441
Chemistry
reaction to ammoniacal silver nitrate
n.
amonyaklı gümüş nitratla reaksiyon
442
Chemistry
antimonial silver
n.
antimonlu gümüş
443
Chemistry
silver glance
n.
argentit
444
Chemistry
silver-glance
n.
arjantit
445
Chemistry
silver nitrate
n.
cehennem taşı
446
Chemistry
silver nitrate solution
n.
gümüş nitrat çözeltisi
447
Chemistry
silver diethyldithiocarbamate
n.
gümüş dietilditiyokarbamat
448
Chemistry
silver white
n.
gümüş beyazı
449
Chemistry
silver sulfadiazine
n.
gümüş sülfadiazin
450
Chemistry
silver platinum
n.
gümüşlü platin
451
Chemistry
silver-halide
n.
gümüş halojenür
452
Chemistry
silver halide
n.
gümüş halojenür
453
Chemistry
determination of silver content
n.
gümüş muhtevası tayini
454
Chemistry
silver sodium zirconium hydrogenphosphate
n.
gümüş sodyum zirkonyum hidrojenfosfat
455
Chemistry
chloride silver nitrate titration with chromate indicator
n.
kromat indikatörü yanında gümüş nitrat ile titrasyon
456
Chemistry
horn silver
n.
gümüş klorür içeren ve ışığa maruz kalması ile kararan beyaz-soluk sarı veya gri mineral
457
Chemistry
horn silver
n.
izomorf gümüş halojenür grubu
Biochemistry
458
Biochemistry
silver protein
n.
albümin veya jelatin ile gümüş oksit içeren antibakteriyel ve koloid bir ilaç
Marine Biology
459
Marine Biology
silver scabbardfish
n.
çatalkuyruk balığı
460
Marine Biology
silver salmon
n.
gümüş sombalığı
461
Marine Biology
silver-gray eel
n.
gümüşi yılan balığı
462
Marine Biology
silver scabbardfish
n.
palaska balığı
463
Marine Biology
silver sillago
n.
sivriburun gümüş
464
Marine Biology
american silver perch (bairdiella chrysoura)
n.
scianidae familyasına ait küçük gümüşi bir balık
465
Marine Biology
silver perch (bairdiella chrysoura)
n.
scianidae familyasına ait küçük gümüşi bir balık
466
Marine Biology
silver perch (bidyanus bidyanus)
n.
tatlısu levreği
467
Marine Biology
silver perch (morone americana)
n.
beyaz levrek
468
Marine Biology
silver perch (pomoxis annularis)
n.
genellikle küçük göletlerde yaşayan gümüş rengi bir balık
469
Marine Biology
silver jenny (eucinostomus gula)
n.
batı atlantik sahillerinde yaşayan gümüş renkli bir balık
470
Marine Biology
silver whiting (menticirrhus littoralis)
n.
abd'nin güney atlantik ve meksika körfezi kıyılarında yaşayan, gümüş grisi mat bir mezgit balığı
471
Marine Biology
silver bream
n.
tahta balığı
472
Marine Biology
silver shell
n.
atlantik kıyılarında görülen bir çift kabuklu
473
Marine Biology
silver scabbardfish
n.
çatal kuyruk
474
Marine Biology
silver belly [new zealand]
n.
tatlı suda yaşayan yılan balığı
475
Marine Biology
silver chub
n.
kuzey amerika'nın kuzeydoğusundaki akarsularda yaşayan semotilus cinsi bir balık
476
Marine Biology
silver eel
n.
kılkuyruk balığı
477
Marine Biology
silver eel
n.
cinsel olgunluğa henüz ulaşmış olup üremek için okyanusa dönmek üzere olan gümüşi yılan balığı
478
Marine Biology
silver gar
n.
zargana
479
Marine Biology
silver gar
n.
belone ve akraba cinslere mensup çeşitli yeşil ve gümüş renkli uzun ince balıklara verilen ad
480
Marine Biology
silver gar
n.
zargana familyasından avrupa'ya özgü uzun ve yeşil-gümüş renkli bir balık
481
Marine Biology
silver lunge
n.
abd’nin büyük göller bölgesi’nde ve kanada'da görülen, çatalsı kuyruğa sahip sarı benekli bir av balığı
482
Marine Biology
silver moonfish
n.
opah
483
Marine Biology
silver moonfish
n.
ay balığı
484
Marine Biology
silver perch
n.
abd'nin meksika ve new york arasında kalan doğu sahillerinde yaşayan bairdiella cinsi küçük gümüşi bir balık
485
Marine Biology
silver perch
n.
gümüş renkteki balık
486
Marine Biology
silver perch
n.
avustralya'ya özgü bidyanus cinsi bir tatlısu levreği
487
Marine Biology
silver trout
n.
gümüşi renkli bir alabalık çeşidi
488
Marine Biology
silver trout
n.
kızıl somonun denizle bağlantısı olmayan sularda yaşayan küçük bir çeşidi
489
Marine Biology
silver trout
n.
kaynak alabalığının yalnızca monadnock gölü'nde tespit edilmiş bir çeşidi
Zoology
490
Zoology
silver-tip
n.
bozayı
491
Zoology
silver-tip
n.
boz ayı
492
Zoology
silver-washed fritillary
n.
cengaver kelebek
493
Zoology
silver-studded blue
n.
gümüş lekeli esmergöz
494
Zoology
silver plover
n.
gümüşi yağmurcun
495
Zoology
silver pheasant
n.
gümüş sülün
496
Zoology
silver-spotted skipper
n.
gümüş benekli zıpzıp
497
Zoology
silver-studded blue
n.
gümüşlekeli esmergöz
498
Zoology
silver fox
n.
güney afrika tilkisi
499
Zoology
silver fox
n.
kara sırtlı çakal
500
Zoology
silver fox
n.
bir amerikan tavşanı cinsi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of silver
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy