tahsis etmek

Sens de "tahsis etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 49 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	tahsis etmek	allocate v.
Every year, the budget allocates major resources which are subsequently not used. Her yıl bütçe, daha sonra kullanılmayan büyük kaynaklar tahsis eder. More Sentences
2	Common Usage	tahsis etmek	assign v.
Agenda 2000 assigns an annual amount of EUR 41 million for the combating of infectious animal diseases. Gündem 2000, bulaşıcı hayvan hastalıklarıyla mücadele için yıllık 41 milyon Euro tahsis etmektedir. More Sentences
General
3	General	tahsis etmek	dedicate v.
He dedicated half his earnings to disaster relief. Kazancının yarısını afet yardımına tahsis etti. More Sentences
4	General	tahsis etmek	appropriate v.
It is therefore important to appropriate more funds. Bu nedenle daha fazla fon tahsis edilmesi önemlidir. More Sentences
5	General	tahsis etmek	appropriate for v.
The money was appropriated for building the gymnasium. Para, spor salonunun inşası için tahsis edildi. More Sentences
6	General	tahsis etmek	assign v.
Imagine that a major disaster strikes in the spring, to which the Commission assigns EUR 700 million from this Fund. İlkbaharda büyük bir felaket yaşandığını ve Komisyon'un bu Fon'dan 700 milyon Avro tahsis ettiğini düşünün. More Sentences
7	General	tahsis etmek	allow v.
The Council has allowed itself 236 new posts in order to prepare for enlargement. Konsey genişlemeye hazırlanmak amacıyla kendisine 236 yeni kadro tahsis etmiştir. More Sentences
8	General	tahsis etmek	give v.
It is imperative that new priorities are given new financial resources. Yeni önceliklere yeni mali kaynakların tahsis edilmesi zorunludur. More Sentences
Trade/Economic
9	Trade/Economic	tahsis etmek	allocate v.
The most despicable way of allocating emissions is by auctioning them. Emisyonları tahsis etmenin en aşağılık yolu bunları açık arttırmaya çıkarmaktır. More Sentences
Law
10	Law	tahsis etmek	allocate v.
By allocating subsidies, the EU itself is guilty of distorting actions of which it is now accusing Korea. AB, sübvansiyonları tahsis etmesi nedeniyle şimdi Kore'yi itham ettiği çarpıtma eylemlerinden kendisi suçludur. More Sentences
Politics
11	Politics	tahsis etmek	allocate v.
Ultimately, it is down to us, as Parliament, to allocate the scarce resources as fairly as possible. Nihayetinde, kıt kaynakları mümkün olduğunca adil bir şekilde tahsis etmek Parlamento olarak bize düşmektedir. More Sentences
Telecom
12	Telecom	tahsis etmek	allocate v.
The Council has also made an effort to allocate resources to the different priorities in the field of external measures. Konsey ayrıca dış tedbirler alanındaki farklı önceliklere kaynak tahsis etmek için çaba sarf etmiştir. More Sentences
General
13	General	tahsis etmek	allot v.
14	General	tahsis etmek	consign v.
15	General	tahsis etmek	devote v.
16	General	tahsis etmek	set apart v.
17	General	tahsis etmek	consecrate v.
18	General	tahsis etmek	earmark v.
19	General	tahsis etmek	reserve v.
20	General	tahsis etmek	set-aside v.
21	General	tahsis etmek	ascribe v.
22	General	tahsis etmek	assign to v.
23	General	tahsis etmek	apply v.
24	General	tahsis etmek	engage v.
25	General	tahsis etmek	lend v.
26	General	tahsis etmek	design v.
27	General	tahsis etmek	improper [obsolete] v.
28	General	tahsis etmek	sepose [obsolete] v.
29	General	tahsis etmek	sort [obsolete] v.
30	General	tahsis etmek	supervene upon v.
Phrasals
31	Phrasals	tahsis etmek	tell off v.
32	Phrasals	tahsis etmek	put on v.
Trade/Economic
33	Trade/Economic	tahsis etmek	allot v.
34	Trade/Economic	tahsis etmek	devote v.
35	Trade/Economic	tahsis etmek	reserve v.
36	Trade/Economic	tahsis etmek	earmark v.
37	Trade/Economic	tahsis etmek	assign v.
38	Trade/Economic	tahsis etmek	apportion v.
39	Trade/Economic	tahsis etmek	allot v.
Law
40	Law	tahsis etmek	assign v.
41	Law	tahsis etmek	allot v.
Politics
42	Politics	tahsis etmek	assign v.
Technical
43	Technical	tahsis etmek	reserve v.
44	Technical	tahsis etmek	assign v.
Aeronautic
45	Aeronautic	tahsis etmek	allcate v.
Archaic
46	Archaic	tahsis etmek	devove v.
47	Archaic	tahsis etmek	dispose v.
48	Archaic	tahsis etmek	separate v.
49	Archaic	tahsis etmek	state v.

Sens de "tahsis etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 99 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	arazi tahsis etmek	assign a land to v.
2	General	arazi tahsis etmek	assign some land to v.
3	General	araç tahsis etmek	allocate a vehicle v.
4	General	yeniden tahsis etmek	reassign v.
5	General	tekrar tahsis etmek	reappropriate v.
6	General	-e tahsis etmek	designate for v.
7	General	para tahsis etmek	endow v.
8	General	yeniden tahsis etmek	reallocate v.
9	General	yer/koltuk tahsis etmek	assign a seat v.
10	General	ilave mühlet tahsis etmek	grant an extension of time v.
11	General	bölgeyi farklı bir kullanım için tahsis etmek	rezone v.
12	General	yeniden tahsis etmek	reallocate v.
13	General	tekrar tahsis etmek	reallocate v.
14	General	yeniden tahsis etmek	reallot v.
15	General	tekrar tahsis etmek	reallot v.
16	General	yeniden tahsis etmek	reapportion v.
17	General	kura çekerek tahsis etmek	cavel v.
18	General	yeniden tahsis etmek	redistribute v.
19	General	farklı şekilde tahsis etmek	redistribute v.
20	General	yeniden tahsis etmek	regrade v.
21	General	yeniden tahsis etmek	remap v.
22	General	önceden tahsis etmek	predispose v.
23	General	kalacak yer tahsis etmek	billet v.
24	General	yanlış şekilde tahsis etmek	misallot v.
25	General	hatalı şekilde tahsis etmek	misassign v.
26	General	yeniden tahsis etmek	repartition v.
27	General	önceden tahsis etmek	destine v.
28	General	ikame edilemeyecek miktarlarda tahsis etmek	overcommit v.
29	General	gereksiz ölçüde yüksek rütbe tahsis etmek	overrank v.
30	General	tahsis edilen şekilde pay etmek	dole v.
31	General	bir diğeriyle birlikte aynı amaca tahsis etmek	coordain v.
32	General	önceden tahsis etmek	preallot v.
33	General	önden tahsis etmek	preappoint v.
34	General	önceden tahsis etmek	preassign v.
35	General	önceden tahsis etmek	preconsign v.
36	General	önceden tahsis etmek	predesignate v.
37	General	önceden tahsis etmek	predevote v.
38	General	önden tahsis etmek	preengage v.
39	General	önden tahsis etmek	pregage [obsolete] v.
40	General	resmen tahsis etmek	sign v.
41	General	eyalete tahsis etmek	provincialise v.
42	General	eyalete tahsis etmek	provincialize v.
43	General	bir kadroya tahsis etmek	squad v.
44	General	yer tahsis etmek	stall [obsolete] v.
45	General	(belirli faaliyete) tahsis etmek	zone v.
Phrasals
46	Phrasals	belirli bir amaca tahsis etmek	set aside v.
47	Phrasals	bir alanı bir şeye tahsis etmek	zone something as something v.
48	Phrasals	birini bir şeye/birine (iş, grup) tahsis etmek	detail someone to someone or something v.
49	Phrasals	bir gruba, duruma, senaryoya tahsis etmek	place in v.
50	Phrasals	birine kötü bir yer tahsis etmek	relegate someone to something v.
51	Phrasals	(kendini/bir şeyi bir şey) için tahsis etmek	commit (oneself or something) for (something) v.
52	Phrasals	birini/bir şeyi bir şey için tahsis etmek	commit someone or something for something v.
53	Phrasals	bir bölgenin bir kısmını (başka bir amaç için) ayırmak/tahsis etmek	zone off v.
54	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	allot something to someone or something v.
55	Phrasals	(birinin) ihtiyacına yönelik (bir şey) sağlamak/tahsis etmek	accommodate (one) with (something) v.
56	Phrasals	birinin ihtiyacına yönelik bir şey sağlamak/tahsis etmek	accommodate someone with something v.
57	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	allocate something to someone or something v.
58	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	allocate something between someone or something v.
59	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	allocate something among someone or something v.
60	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	allocate something to someone or something v.
61	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	allocate something between someone or something v.
62	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	allocate something among someone or something v.
63	Phrasals	bir şey için bir şey tahsis etmek	appropriate something for something v.
64	Phrasals	bir şey için belirli bir miktar para ayırmak/tahsis etmek	appropriate something for something v.
65	Phrasals	birini/bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	assign someone or something to someone or something v.
66	Phrasals	(bir şey için bir şey) tahsis etmek	channel (something) in (something) v.
67	Phrasals	(bir şey için bir şey) tahsis etmek	channel (something) into (something) v.
68	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye tahsis etmek	commit someone or something to something v.
69	Phrasals	için tahsis etmek	commit for v.
70	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) tahsis etmek	dedicate (someone or something) to (someone or something) v.
71	Phrasals	-e tahsis etmek	dedicate to v.
72	Phrasals	birini/bir şeyi birine/bir şeye tahsis etmek	devote someone or something to someone or something v.
73	Phrasals	(birine/bir şeye) tahsis etmek	devote to (someone or something) v.
74	Phrasals	için tahsis etmek	earmark for v.
75	Phrasals	(biri/bir şey) için tahsis etmek	earmark for (someone or something) v.
76	Phrasals	biri/bir şey için bir şey tahsis etmek	earmark something for someone or something v.
77	Phrasals	birini başka birinin işine tahsis etmek	farm someone out v.
78	Phrasals	belirli bir amaca tahsis etmek	give over v.
79	Phrasals	belirli bir işleve tahsis etmek	give over v.
80	Phrasals	(bir şeyi birine) yeniden tahsis etmek	reissue (something) to (one) v.
81	Phrasals	-e yeniden tahsis etmek	reissue to v.
82	Phrasals	(bir alanı bir şeye) tahsis etmek	zone (some place) as (something) v.
83	Phrasals	(bir alanı bir şeye) tahsis etmek	zone (something) for (something) v.
Idioms
84	Idioms	biri için birini/bir şeyi tahsis etmek	make someone or something available to someone v.
85	Idioms	(birini/bir şeyi birine) tahsis etmek	make (someone or something) available to (one) v.
Trade/Economic
86	Trade/Economic	hisse tahsis etmek	allot v.
87	Trade/Economic	maliyetin bir bölümünü bir ürüne, bir departmana veya bir faaliyete tahsis etmek	prorate v.
88	Trade/Economic	kredi tahsis etmek	grant a loan v.
Law
89	Law	vasiyetle tahsis etmek	legate v.
90	Law	papazın aylık maaşının ödenmesine cemaatteki toprak sahiplerinin bireysel hisselerini tahsis etmek	local [scotland] v.
Politics
91	Politics	kamu yararına tahsis etmek	dedicate v.
Electric
92	Electric	depo tahsis etmek	allocate v.
Marine
93	Marine	(gemiye) demirleme alanı tahsis etmek	berth v.
Linguistics
94	Linguistics	kitap numarası tahsis etmek	cutter v.
Military
95	Military	(askeri personele) konaklama yeri tahsis etmek	canton v.
96	Military	kalıcı olarak (asker veya malzeme) tahsis etmek	assign v.
97	Military	(birine) resmen tahsis etmek	issue v.
Archaic
98	Archaic	önceden tahsis etmek	prefix v.
99	Archaic	(para) kendine tahsis etmek	sink v.