temsil etmek

Sens de "temsil etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	temsil etmek	represent v.
Her dream was to represent her country at the international tournament. Hayali, ülkesini uluslararası bir turnuvada temsil etmekti. More Sentences
General
2	General	temsil etmek	present v.
I believe that those present in the House are representative. Mecliste bulunanların bu durumu temsil ettiğine inanıyorum. More Sentences
3	General	temsil etmek	stand for v.
There must be no doubt about what the EU stands for. AB'nin neyi temsil ettiği konusunda hiçbir şüphe olmamalıdır. More Sentences
4	General	temsil etmek	represent v.
This is what the changeover to the euro represents. Euro'ya geçişin temsil ettiği şey budur. More Sentences
Law
5	Law	temsil etmek	represent v.
It must be clear to us that this draft constitution represents a considerable advance in almost every area. Bu anayasa taslağının hemen her alanda kayda değer bir ilerlemeyi temsil ettiği bizim için açık olmalıdır. More Sentences
Technical
6	Technical	temsil etmek	represent v.
This represents a genuine sea change. Bu gerçek bir deniz değişimini temsil etmektedir. More Sentences
General
7	General	temsil etmek	typify v.
8	General	temsil etmek	speak for v.
9	General	temsil etmek	personify v.
10	General	temsil etmek	exemplify v.
11	General	temsil etmek	symbolize v.
12	General	temsil etmek	impersonate v.
13	General	temsil etmek	body forth v.
14	General	temsil etmek	perform v.
15	General	temsil etmek	symbolise v.
16	General	temsil etmek	act v.
17	General	temsil etmek	type v.
18	General	temsil etmek	enact v.
19	General	temsil etmek	body (forth) v.
20	General	temsil etmek	clothe v.
21	General	temsil etmek	fashion v.
22	General	temsil etmek	sample v.
23	General	temsil etmek	shadow (forth) v.
24	General	temsil etmek	shadow (out) v.
Phrasals
25	Phrasals	temsil etmek	hold out v.
Idioms
26	Idioms	temsil etmek	have the words for v.
27	Idioms	temsil etmek	carry the banner for v.
28	Idioms	temsil etmek	identify oneself with v.
Archaic
29	Archaic	temsil etmek	character v.

Sens de "temsil etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 94 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	az temsil etmek	under-represent v.
Women are certainly not under-represented in the media now. Kadınlar şu anda medyada kesinlikle az temsil edilmiyor. More Sentences
2	General	az temsil etmek	underrepresent v.
Women are particularly underrepresented, at 9%, in academic teaching posts in Germany. Almanya'daki akademik öğretim görevlerinde kadınlar %9 ile özellikle az temsil edilmektedir. More Sentences
3	General	(mahkemede birini) temsil etmek	represent v.
She was very bold to represent herself during a difficult divorce trial. Zorlu bir boşanma davasında kendi kendini temsil etme konusunda çok cesaretliydi. More Sentences
4	General	(mecliste) temsil etmek	represent v.
He represents the left political party. O adam sol siyasi partiyi temsil ediyor. More Sentences
Phrasals
5	Phrasals	(bir şeyde birini/bir şeyi) temsil etmek	represent (someone or something) in (something) v.
She lives in that area, which my son represents in the City Council. Kendisi, oğlumun Belediye Meclisi'nde temsil ettiği bölgede yaşıyor. More Sentences
General
6	General	bir şeyi temsil etmek için sanatı kullanan kimse	interpreter n.
7	General	simge ile temsil etmek	emblematize v.
8	General	simge ile temsil etmek	emblematise v.
9	General	şirketi temsil etmek	represent the company v.
10	General	ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek	represent his/her country in the best possible way in the international arena v.
11	General	ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek	to represent his/her country at the highest level in the international arena v.
12	General	yurtdışında temsil etmek	represent abroad v.
13	General	yetersiz temsil etmek	under-represent v.
14	General	(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek	under-represent v.
15	General	(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek	underrepresent v.
16	General	yetersiz temsil etmek	underrepresent v.
17	General	birisini temsil etmek	represent someone v.
18	General	birini mahkemede temsil etmek	represent someone in court v.
19	General	aşırı/fazla temsil etmek	overrepresent v.
20	General	gerçekçi olarak temsil etmek	actualise v.
21	General	gerçekçi olarak temsil etmek	actualize v.
22	General	etkili biçimde temsil etmek	catch v.
23	General	örnek olarak temsil etmek	token v.
24	General	klişeleşmiş bir şekilde temsil etmek	typecast v.
25	General	yetersiz şekilde temsil etmek	underdraw v.
26	General	simge ile temsil etmek	emblemize v.
27	General	simge ile temsil etmek	emblemise v.
28	General	sembolik olarak temsil etmek	be v.
29	General	hayvan veya canavar olarak temsil etmek	bestialize v.
30	General	hayvan veya canavar olarak temsil etmek	bestialise v.
31	General	insan formunda temsil etmek	humanize v.
32	General	insan formunda temsil etmek	humanise v.
33	General	yanlış temsil etmek	misrepresent v.
34	General	fiziksel olarak temsil etmek	imbody v.
35	General	(bütünü) temsil etmek	imbody v.
36	General	modelle temsil etmek	dummy (in) v.
37	General	sanat yoluyla anlayıp temsil etmek	interpret v.
38	General	insanla dolu olarak temsil etmek veya resmetmek	people v.
39	General	hukuken temsil etmek	present v.
40	General	silüetle temsil etmek	silhouette v.
41	General	üst insan olarak temsil etmek	superhumanise v.
42	General	üst insan olarak temsil etmek	superhumanize v.
43	General	sesi temsil etmek veya anlamı aktarmak için yazı ve basımda kullanılan sözcük, sembol ve işaretlere ait veya ilişkili	graphical adj.
Phrasals
44	Phrasals	başkasını temsil etmek	act for v.
45	Phrasals	bir yönüyle bir şeyi temsil etmek	exemplify something by something v.
46	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyde) temsil etmek	represent (someone or something) in (something) v.
47	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyde) temsilcisi, avukatı, vekili olarak temsil etmek	represent (someone or something) in (something) v.
48	Phrasals	birini bir şeyde temsil etmek	represent someone in something v.
49	Phrasals	birini bir şeyde temsilcisi, avukatı, vekili olarak temsil etmek	represent someone in something v.
50	Phrasals	(birine/bir şeye) bir şeyi temsil etmek	represent to (someone or something) v.
51	Phrasals	(birinin/bir şeyin) gözünde bir şeyi temsil etmek	represent to (someone or something) v.
52	Phrasals	(birini/bir şeyi) birine veya bir şeye temsil etmek	represent to (someone or something) v.
53	Phrasals	biri için bir şeyi temsil etmek	represent something to someone v.
54	Phrasals	(bir şeyde birini/bir şeyi) temsil etmek	represent (someone or something) in (something) v.
55	Phrasals	bir şeyde birini temsil etmek	represent someone in something v.
56	Phrasals	birini temsil etmek	appear for someone v.
57	Phrasals	'-i temsil etmek	front for v.
58	Phrasals	(birini/bir şeyi) temsil etmek	front for (someone or something) v.
59	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şey) olarak temsil etmek	represent (someone or something) as (something) v.
60	Phrasals	olarak temsil etmek	represent as v.
61	Phrasals	-de temsil etmek	represent in v.
62	Phrasals	-in tarafını temsil etmek	slant toward v.
63	Phrasals	(bir şeyi) temsil etmek	stand for (something) v.
64	Phrasals	(birini/bir grubu) temsil etmek	work for (someone or something) v.
Phrases
65	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek	slant in favor of (someone or something) v.
66	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek	slant toward (someone or something) v.
Idioms
67	Idioms	karnından konuşanları taklit/temsil etmek için kullanılan bir ifade	gottle of geer [cliché] n.
68	Idioms	(temsil etmek) sesi olmak	represent v.
69	Idioms	ülkesini temsil etmek	fly the flag v.
70	Idioms	ülkesini temsil etmek	show the flag v.
71	Idioms	ülkesini temsil etmek	wave the flag v.
72	Idioms	(birinin) kaderini temsil etmek	have (someone's) number on it v.
73	Idioms	(birini/bir şeyi) eksiksiz/tam olarak temsil etmek	do (someone or something) justice v.
74	Idioms	(birini/bir şeyi) doğru bir şekilde temsil etmek	do (someone or something) justice v.
75	Idioms	bir şeyi doğru temsil etmek/resmetmek	do justice to something v.
76	Idioms	(ülkesini) temsil etmek	fly the flag v.
77	Idioms	(ülkesini) temsil etmek	show the flag v.
78	Idioms	(ülkesini) temsil etmek	wave the flag v.
Speaking
79	Speaking	kendinizi temsil etmek mi istiyorsunuz?	do you intend to represent yourself expr.
Law
80	Law	bir gayri-reşit adına dava açmak ve onu davada temsil etmek üzere mahkeme tarafından atanan vasi	guardian ad litem n.
81	Law	vekaleten temsil etmek	represent by proxy v.
82	Law	vekaleten temsil etmek	act as an attorney in fact v.
83	Law	vekaleten temsil etmek	act representatively v.
84	Law	vekaleten temsil etmek	act for and on behalf of the principle v.
Politics
85	Politics	ülkenin bir bölümünü değil, tamamını temsil etmek üzere seçilmiş temsilciler	electors at large n.
Industry
86	Industry	karar verme sürecinde çalışanların çıkarlarını temsil etmek üzere bir işletmenin yönetim kuruluna seçilmiş bir işçi	worker director n.
Technical
87	Technical	sesi temsil etmek veya anlamı aktarmak için yazı ve basımda kullanılan sözcük, sembol ve işaretlere ait veya ilişkili	graphic adj.
Math
88	Math	ikili rakamlar 0 (yanlış) ve 1 (doğru) aracılığıyla mantıksal önermeleri temsil etmek için kullanılan bir cebirsel notasyon sistemi	boolean n.
Biology
89	Biology	anamorfoz ile temsil etmek	anamorphose v.
Social Sciences
90	Social Sciences	genellikle eşcinselleri temsil etmek için kullanılan bayrak	rainbow flag n.
Art
91	Art	(resim veya heykeli) materyalist şekilde temsil etmek	carnalise v.
92	Art	(resim veya heykeli) materyalist şekilde temsil etmek	carnalize v.
93	Art	hayvan şeklinde temsil ve tasvir etmek	animalise v.
94	Art	hayvan şeklinde temsil ve tasvir etmek	animalize v.