uygun görmek

Sens de "uygun görmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	uygun görmek	think fit v.
Do as you think fit. Nasıl uygun görüyorsan öyle yap. More Sentences
2	General	uygun görmek	see fit v.
To combine, as one sees fit, martial law with something alleged to be criminal law is utterly intolerable. Birinin uygun gördüğü gibi, sıkıyönetimi ceza hukuku olduğu iddia edilen bir şeyle birleştirmek tamamen kabul edilemez. More Sentences
3	General	uygun görmek	see fit to v.
The EC Court of Auditors has not seen fit to recommend it. AT Sayıştayı bu konuda tavsiyede bulunmayı uygun görmemiştir. More Sentences
4	General	uygun görmek	consider appropriate v.
The Commission will take any step it considers appropriate following a detailed analysis of the situation. Komisyon, durumun detaylı bir şekilde analiz edilmesinin ardından uygun gördüğü her türlü adımı atacaktır. More Sentences
5	General	uygun görmek	countenance v.
6	General	uygun görmek	choose v.
7	General	uygun görmek	approve v.
8	General	uygun görmek	deem suitable v.
9	General	uygun görmek	find (something) acceptable v.
10	General	uygun görmek	favour v.
11	General	uygun görmek	favor v.
12	General	uygun görmek	conceit [obsolete] v.

Sens de "uygun görmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	birini başka birine uygun görmek/bulmak	think someone fit for someone v.
Phrasals
2	Phrasals	birini (bir işe/göreve) uygun görmek	consider someone for something v.
3	Phrasals	için uygun görmek	consider for v.
Colloquial
4	Colloquial	(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak	be down v.
5	Colloquial	(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak	be down with v.
6	Colloquial	(birini) uygun görmek/bulmak	down with v.
Idioms
7	Idioms	bir şeyi yapmayı uygun bulmak/görmek	see fit to do something v.
8	Idioms	(bir şey yapmayı) uygun görmek	think fit (to do something) v.
Politics
9	Politics	katılmamayı uygun görmek	opt out v.