yapmak zorunda bırakmak

Sens de "yapmak zorunda bırakmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	yapmak zorunda bırakmak	compel to do v.
They were compelled to do it by force, or thrown into prison. Bunu zorla yapmak zorunda bırakıldılar ya da hapse atıldılar. More Sentences
2	Phrasals	yapmak zorunda bırakmak	oblige to do v.
3	Phrasals	yapmak zorunda bırakmak	terrify into v.
Idioms
4	Idioms	yapmak zorunda bırakmak	lead to do v.

Sens de "yapmak zorunda bırakmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak	compel (someone) to (do something) v.
I was compelled to leave school. Ben okulu terk etmek zorunda bırakıldım. More Sentences
2	Phrasals	(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak	oblige (one) to (do something) v.
To our regret, we were obliged to call off the game, which we had been looking forward to. Ne yazık ki oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk. More Sentences
3	Phrasals	birini bir şeye mecbur etmek/yapmak zorunda bırakmak	obligate someone to something v.
4	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir şey yapmak zorunda bırakmak	force on (someone or something) v.
5	Phrasals	harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak	push to v.
6	Phrasals	(birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak	terrify (one) into (something) v.
7	Phrasals	birini bir şey yapmak zorunda bırakmak	terrify someone into something v.
8	Phrasals	birini bir şey yapmak zorunda bırakmak	terrorize someone into something v.
9	Phrasals	(birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak	terrorize (one) into (something) v.
10	Phrasals	birini (bir şey) yapmak zorunda/mecburiyetinde bırakmak	bounce into (something) v.
11	Phrasals	(birini) bir şey yapmak zorunda bırakmak	bounce into (someone) v.
12	Phrasals	(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak	call upon (someone) v.
13	Phrasals	(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak	obligate (one) to v.
14	Phrasals	(yapmak) zorunda bırakmak	obligate to v.
15	Phrasals	(birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak	push (someone) into (something) v.
16	Phrasals	(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak	torment (one) into (doing something) v.
17	Phrasals	(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak	torture (one) into (doing something) v.
Idioms
18	Idioms	(birini) harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak	shake (one's) tree v.
19	Idioms	(bir şey) yapmak zorunda bırakmak	lead one to v.
20	Idioms	harekete geçmek/bir şey yapmak zorunda bırakmak	shake tree v.