|
- What you are achieving here will be catastrophic in its effect.
- Burada başardığınız şeyin etkisi felaket olacaktır.
- Liberalisation can sometimes be a means to achieving this, but never an end in itself.
- Liberalleşme bazen bunu başarmak için bir araç olabilir, ancak asla kendi başına bir amaç değildir.
- Achieving this, however, is easier said than done.
- Ancak bunu başarmak, söylemek yapmaktan daha kolaydır.
- But we can already take steps towards achieving this now, during your presidency, before Laeken.
- Ancak bunu başarmak için Laeken'den önce sizin başkanlığınız sırasında şimdiden adım atabiliriz.
- So what we will end up achieving is to halt this kind of research, which really is not acceptable.
- Sonuç olarak, gerçekten kabul edilemez olan bu tür araştırmaları durdurmayı başaracağız.
- We have noted that you have a good grasp of the issue and are interested in really achieving something here.
- Konuyu iyi kavradığınızı ve burada gerçekten bir şeyler başarmakla ilgilendiğinizi fark ettik.
- Research and development need to be stepped up with a view to achieving this.
- Bunu başarabilmek için araştırma ve geliştirme çalışmalarının hızlandırılması gerekmektedir.
- Up to now there have been considerable problems in achieving this.
- Şu ana kadar bunu başarmakta önemli sorunlar yaşandı.
- The key elements for achieving this are transparency, non-discrimination and fair competition.
- Bunu başarmak için kilit unsurlar şeffaflık, ayrımcılık yapmama ve adil rekabettir.
- Up to now there have been considerable problems in achieving this.
- Şimdiye kadar bunu başarmakta önemli sorunlar yaşandı.
- Abortion must be seen as the solution of last resort and the report suggests various ways of achieving this.
- Kürtaj son çare olarak görülmelidir ve rapor bunu başarmak için çeşitli yollar önermektedir.
- I regret to say that policy is the art of achieving.
- Üzülerek söylemeliyim ki politika, başarma sanatıdır.
- Achieving this would represent a major step forward, and we are working on it.
- Bunu başarmak ileriye doğru atılmış büyük bir adım olacaktır ve biz de bunun üzerinde çalışıyoruz.
- The Geneva Agreement seems to be the surest way of achieving it.
- Cenevre Anlaşması bunu başarmanın en kesin yolu gibi görünüyor.
- The means of achieving this are difficult but they are real.
- Bunu başarmanın yolları zordur ama gerçektir.
- One way of achieving this is to recognise the CFP's regional dimension.
- Bunu başarmanın bir yolu da Ortak Balıkçılık Politikasının bölgesel boyutunu tanımaktır.
- One very effective way of achieving this would be to raise the effective retirement age.
- Bunu başarmanın çok etkili bir yolu, etkin emeklilik yaşını yükseltmek olacaktır.
- What plans are there for achieving this in practice?
- Bunu pratikte başarmak için ne gibi planlar var?
- Sadly, we are far from achieving this.
- Ne yazık ki bunu başarmaktan çok uzağız.
- The best way of achieving this to ensure that the Commission has a place in the structure of these agencies.
- Bunu başarmanın en iyi yolu, Komisyonun bu kurumların yapısında bir yeri olmasını sağlamaktır.
- Research and development need to be stepped up with a view to achieving this.
- Bunu başarmak için araştırma ve geliştirmenin hızlandırılması gerekmektedir.
- Our policy for achieving that is the stabilisation and association process.
- Bunu başarmak için uyguladığımız politika istikrar ve birleşme sürecidir.
- We are nowhere near achieving that.
- Bunu başarmanın yakınından bile geçmiyoruz.
- I would not want to change or spare anything in achieving this.
- Bunu başarırken hiçbir şeyi değiştirmek ya da esirgemek istemem.
Show More (21)
|
