active - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
active aktif adj.
  • Countries must take active measures to promote equality in practice.
  • Ülkeler uygulamada eşitliği teşvik etmek için aktif önlemler almalıdır.
  • The bodies that supply the finance and then administer the measures must also play an active role in the process.
  • Finansmanı sağlayan ve ardından tedbirleri yöneten kurumlar da süreçte aktif bir rol oynamalıdır.
  • The instrument is very active in involving local women’s organisations in third countries.
  • Bu araç üçüncü dünya ülkelerindeki yerel kadın örgütlerini dahil etme konusunda çok aktiftir.
Show More (229)
active faal adj.
  • There has never been a price war, as market liquidity is controlled by a single active player.
  • Piyasa likiditesi tek bir faal aktör tarafından kontrol edildiği için hiçbir zaman bir fiyat savaşı yaşanmamıştır.
  • The instrument is very active in involving local women’s organisations in third countries.
  • Bu araç üçüncü dünya ülkelerindeki yerel kadın örgütlerini dahil etme konusunda çok faal durumdadır.
  • Before that, he had been an active anti-Communist.
  • Bundan öncesinde faal bir komünist karşıtıydı.
Show More (4)
active etkin adj.
  • We also believe that we have played an active role in demonstrating the principle of democracy to all European citizens.
  • Ayrıca demokrasi ilkesinin tüm Avrupa vatandaşlarına gösterilmesinde etkin bir rol oynadığımıza inanıyoruz.
  • Currently in this area there are no active hostilities.
  • Şu anda, bu alanda etkin silahlı çatışma yok.
  • We're an active group.
  • Biz etkin bir grubuz.
Show More (1)
active hareketli adj.
  • The stock market is very active.
  • Borsa çok hareketli.
  • The stock market is very active.
  • Borsa çok hareketlidir.
Show More (-1)
active enerjik adj.
  • There were once a King and a Queen, and they had a son called Sigurd, who was very strong and active, and good-looking.
  • Bir zamanlar bir kral ve bir kraliçe varmış ve Sigurd adında çok güçlü, enerjik ve yakışıklı bir oğulları olmuş.
Show More (-2)