apart from - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
apart from dışında prep.
  • It does not strictly do anything apart from altering the taste.
  • Tadını değiştirmek dışında kesinlikle hiçbir şey yapmaz.
  • There are other reasons for this apart from air traffic control.
  • Bunun hava trafik kontrolü dışında başka nedenleri de var.
  • They have committed no crime apart from trying to help Afghanistan and the Afghan people.
  • Afganistan'a ve Afgan halkına yardım etmeye çalışmak dışında hiçbir suç işlemediler.
Show More (49)
apart from yanı sıra expr.
  • Apart from schools, this also affects the citizens and society as a whole.
  • Bu durum okulların yanı sıra vatandaşları ve toplumun genelini de etkilemektedir.
  • Apart from the ethical issues, the associated medical risks are simply too great.
  • Etik meselelerin yanı sıra, ilgili tıbbi riskler de çok büyük.
  • Biofuels have, apart from the positive C02 effect, other environmental effects too.
  • Biyoyakıtların olumlu C02 etkisinin yanı sıra başka çevresel etkileri de vardır.
Show More (4)
apart from bir yana prep.
  • She had, apart from anything else, 123 amendments to work through, 35 of which were from my group alone.
  • Her şey bir yana, üzerinde çalışması gereken 123 değişiklik vardı ve bunların 35'i sadece benim grubumdan geldi.
  • Quite apart from your personal health problems, it is a matter of courtesy.
  • Kişisel sağlık sorunlarınız bir yana, bu bir nezaket meselesidir.
  • Quite apart from the Gallic bias of its content, this timetable started out as a tall order in linguistic terms.
  • İçeriğindeki Galya yanlılığı bir yana bu zaman çizelgesi dilbilimsel açıdan uzun bir sipariş olarak başladı.
Show More (3)
apart from başka prep.
  • What are we Europeans doing, apart from pontificating as we did at Monterrey?
  • Biz Avrupalılar Monterrey'de yaptığımız gibi ahkam kesmekten başka ne yapıyoruz?
  • Apart from his parents, no one knows him very well.
  • Ebeveynlerinden başka hiç kimse onu çok iyi tanımıyor.
  • Mary has only ever had one other boyfriend, apart from Tom.
  • Mary'nin Tom'dan başka sadece bir erkek arkadaşı oldu.
Show More (1)
apart from bir kenara bırakırsak prep.
  • Apart from the weather, it was a good picnic.
  • Havayı bir kenara bırakırsak, güzel bir piknik oldu.
Show More (-2)
apart from haricinde prep.
  • Apart from cats, I like animals.
  • Kediler hariç, hayvanları severim.
Show More (-2)