|
- When I travel, I don't wear armor.
- Ben yolculuk ederken zırh giymiyorum.
- He who wears armor falls with a big crash!
- Zırh giyen büyük bir gürültüyle düşer!
- The arrow pierced his armor.
- Ok onun zırhını deldi.
- The arrow pierced his armor.
- Ok zırhını deldi.
- Give me the armor.
- Zırhını ver.
- The female warrior's armor seemed to leave many parts of her body unprotected.
- Kadın savaşçının zırhı vücudunun birçok kısmını korumasız bırakmış gibi görünüyordu.
- Give me the armor.
- Zırhı bana ver.
- The female warrior's armor seemed to leave many parts of her body unprotected.
- Kadın savaşçının zırhı vücudunun birçok yerini korumasız bırakıyor gibiydi.
- When I travel, I don't wear armor.
- Seyahat ederken zırh giymem.
Show More (6)
|