|
- These basic assertions attract a wide consensus in Europe.
- Bu temel iddialar Avrupa'da geniş bir mutabakat sağlamaktadır.
- What is at issue is the assertion that 'we will enlarge from 15 states to 20'.
- Söz konusu olan '15 eyaletten 20 eyalete çıkacağız' iddiasıdır.
- The assertion that we have to come to an agreement on the fight against terrorism is also open to question.
- Terörizmle mücadele konusunda bir anlaşmaya varmamız gerektiği iddiası da sorgulanmaya açıktır.
- My second question concerns the assertion of consumer protection.
- İkinci sorum tüketicinin korunması iddiası ile ilgilidir.
- The assertion that we have to come to an agreement on the fight against terrorism is also open to question.
- Terörle mücadele konusunda bir anlaşmaya varmamız gerektiği iddiası da sorgulanmaya açıktır.
- I should like to be able to repudiate such assertions in the future.
- Gelecekte bu tür iddiaları reddedebilmek isterim.
- The two cases I mentioned before can only confirm those assertions, one positively and one negatively.
- Daha önce bahsettiğim iki vaka, biri olumlu diğeri olumsuz olmak üzere bu iddiaları doğrulamaktadır.
- The assertion that there is not enough non-GM food available is not correct.
- Yeterli miktarda GDO'suz gıda bulunmadığı iddiası doğru değildir.
- This is a clear indication that you are right to make this assertion.
- Bu da sizin bu iddiada bulunmakta ne kadar haklı olduğunuzun açık bir göstergesidir.
- It is inadmissible to make important assertions that are contrary to the current state of affairs in Europe.
- Avrupa'daki mevcut duruma aykırı önemli iddialarda bulunmak kabul edilemez.
- I was commenting on the Rules of Procedure and the assertions made in the question.
- İçtüzük ve soruda dile getirilen iddialar hakkında yorum yapıyordum.
- This goes against the somewhat unrealistic assertions of the reports we are considering this evening.
- Bu durum, bu akşam değerlendirdiğimiz raporların gerçekçi olmayan iddialarına ters düşmektedir.
- I must say in all frankness that there is also no truth in the assertion that no scientific evaluation exists.
- Açık yüreklilikle söylemeliyim ki, hiçbir bilimsel değerlendirmenin mevcut olmadığı iddiasında da doğruluk payı yoktur.
- An assertion isn't a proof.
- Bir iddia bir kanıt değildir.
- So long as you have no evidence for your assertions, I am not having this conversation.
- İddialarınız için kanıtınız olmadığı sürece, bu konuşmayı yapmayacağım.
- Can you prove the validity of your assertion?
- İddianızın geçerliliğini kanıtlayabilir misiniz?
- Can you prove the validity of your assertion?
- İddianızın geçerliliğini ispat edebilir misiniz?
Show More (14)
|
