assist - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
assist yardımcı olmak v.
  • The Commission is continuing to assist the government and society in general to address these challenges.
  • Komisyon bu zorlukların aşılması için hükümete ve genel olarak topluma yardımcı olmaya devam ediyor.
  • Our role should be to accompany, reassure and assist those who are fleeing dictatorships.
  • Bizim rolümüz diktatörlüklerden kaçanlara eşlik etmek, onlara güven vermek ve yardımcı olmak olmalıdır.
  • Our job is to encourage and assist them.
  • Bizim işimiz onları teşvik etmek ve onlara yardımcı olmaktır.
Show More (60)
assist yardım etmek v.
  • It is making itself guilty of the failure to assist those whom it has a duty to protect.
  • Konsey, korumakla yükümlü olduğu kişilere yardım etmemekle kendisini suçlu duruma düşürmektedir.
  • We therefore have no plans for the time being to assist Turkey under ECHO.
  • Dolayısıyla şu an için ECHO kapsamında Türkiye'ye yardım etme planımız bulunmamaktadır.
  • On this issue, the Commission will devise projects to assist Afghan refugees in neighbouring countries.
  • Bu konuda Komisyon, komşu ülkelerdeki Afgan mültecilere yardım etmek için projeler geliştirecektir.
Show More (59)
assist yardım n.
  • They assisted the painter financially.
  • Ressama maddi yardımda bulundular.
  • Sami needed a few co-workers to assist.
  • Sami'nin yardım için birkaç iş arkadaşına ihtiyacı vardı.
  • I'll assist Tom.
  • Tom'a yardım sağlayacağım.
Show More (0)