|
- I fear that once again pressure and bargaining will carry the day and that a bad decision will be taken.
- Bir kez daha baskı ve pazarlığın ağır basacağından ve kötü bir karar alınacağından korkuyorum.
- Then comes the hard bargaining during conciliation as to where the money will come from.
- Daha sonra paranın nereden geleceği konusunda uzlaşma sırasında zorlu pazarlıklar yapılacaktır.
- I am afraid that, yet again, pressure and bargaining will carry the day and that a bad decision will be taken.
- Korkarım ki yine baskı ve pazarlıklar ağır basacak ve kötü bir karar alınacak.
- She's good at bargaining the price down.
- Pazarlıkta fiyatı kırmada iyidir.
- There will be no bargaining on this issue.
- Bu konuda bir pazarlık söz konusu olmayacak.
- I like bargaining.
- Pazarlığı severim.
- There will be no bargaining on this issue.
- Bu konuda pazarlık olmayacak.
Show More (4)
|