|
- Somebody had put a bed across the bathroom door and so she could not get in.
- Birisi banyo kapısının karşısına bir yatak koymuştu ve bu yüzden içeri giremedi.
- Now, we do have all the necessary luxuries, like bathrooms.
- Şimdi, banyo gibi gerekli tüm lükslere sahibiz.
- You want your bathroom to be just as nice and comfortable as every other room in your house.
- Banyonuzun evinizdeki diğer tüm odalar gibi şık ve rahat olmasını istersiniz.
- Throughout the bathroom, regularly pour water on the baby's body so it is not cold.
- Banyo boyunca bebeğin vücuduna üşümemesi için düzenli olarak su dökün.
- Throughout the bathroom, regularly pour water on the baby's body so it is not cold.
- Banyo yaptırırken bebeğinizin vücuduna düzenli aralıklarla su dökün, böylece üşüme hissetmez.
- You want your bathroom to be just as nice and comfortable as every other room in your house.
- Banyonuzun da evinizdeki diğer odalar gibi şık ve rahat olmasını istersiniz.
- You want your bathroom to be just as nice and comfortable as every other room in your house.
- Banyonuzun evinizdeki diğer odalar kadar güzel ve konforlu olmasını istiyorsunuz.
- Throughout the bathroom, regularly pour water on the baby's body so it is not cold.
- Banyo boyunca, üşümemesi için bebeğin vücuduna aralıklarla su dökün.
- I locked myself in the bathroom.
- Kendimi banyoya kilitledim.
- Sami was locked himself in the bathroom.
- Sami kendini banyoya kilitledi.
- The bathroom's on the left.
- Banyo solda.
- Mary spends hours in the bathroom.
- Mary banyoda saatler harcıyor.
- No one is in the bathroom.
- Banyoda kimse yok.
- This house has two bathrooms.
- Bu ev iki banyoya sahiptir.
- We have to paint the bathroom ceiling.
- Banyo tavanını boyamak zorundayız.
- I use the internet in the bathroom.
- İnterneti banyoda kullanıyorum.
- Tom found Mary dead in the bathroom.
- Tom, Mary'yi banyoda ölü buldu.
- The bathroom is empty.
- Banyo boş.
- He is in the bathroom.
- O, banyoda.
- He locked himself in the bathroom.
- O kendini banyoya kilitledi.
- Could you show me where the bathroom is?
- Bana banyonun nerede olduğunu gösterir misin?
- May I use your bathroom?
- Banyonu kullanabilir miyim?
- Why are you in the bathroom?
- Neden banyodasın?
- There are three bedrooms, a kitchen, a dining room, a living room, and a bathroom.
- Üç yatak odası, bir mutfak, bir yemek odası, bir oturma odası ve bir banyo var.
- Tom is in the bathroom now.
- Tom şu anda banyoda.
- I'm inside the bathroom because I'm washing my hands.
- Ben banyodayım çünkü ellerimi yıkıyorum.
- All the bedrooms have a bathroom and a television set.
- Bütün yatak odalarında banyo ve televizyon var.
- I ran to the bathroom to look at myself in the mirror.
- Aynada kendime bakmak için banyoya koştum.
- This house has three bathrooms.
- Bu evin üç banyosu var.
- You cannot install cameras in bathrooms as a matter of privacy.
- Gizlilik konusu olarak banyolara kamera kuramazsınız.
- Sami went to the bathroom to brush his teeth.
- Sami dişlerini fırçalamak için banyoya gitti.
- Keep the bathroom spick-and-span.
- Banyoyu tertemiz tut.
- I have a first aid kit in the bathroom.
- Banyoda bir ilk yardım çantam var.
- The lights in the bathroom aren't working.
- Banyodaki ışıklar çalışmıyor.
- He locked himself in the bathroom.
- Kendini banyoya kilitledi.
- Tom is in the bathroom brushing his teeth.
- Tom banyoda dişlerini fırçalıyor.
- Sharing a bathroom's not so bad.
- Bir banyoyu paylaşmak o kadar da kötü değildir.
- Sami didn't see Layla walk into the bathroom.
- Sami, Layla'nın banyoya girdiğini görmedi.
- The bathroom is empty.
- Banyo boştur.
- Sami was heard talking in the bathroom.
- Sami'nin banyoda konuştuğu duyuldu.
- I was in the bathroom.
- Ben banyodaydım.
- If I take a hot shower, the mirror in the bathroom fogs up.
- Eğer sıcak bir duş alırsam, banyodaki ayna buğulanıyor.
- Sami was locked himself in the bathroom.
- Sami kendini banyoya kilitlemişti.
- Bathroom's free.
- Banyo boş.
- She is in the bathroom.
- O, banyoda.
- That toilet brush belongs in the bathroom, not in the kitchen.
- O tuvalet fırçası banyoya ait, mutfağa değil.
- The doors opens to the bathroom.
- Kapılar banyoya açılıyor.
- Sami ran into the bathroom.
- Sami banyoya girdi.
- There's a cockroach in the bathroom.
- Banyoda bir hamamböceği var.
- I sometimes hear my father singing in the bathroom.
- Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
- She locked himself in the bathroom.
- Kendini banyoya kilitledi.
- Do you know where the bathroom is?
- Banyonun nerede olduğunu biliyor musun?
- We had spotlights installed in the bathroom.
- Banyoya spot ışıkları taktırdık.
- I'm going to be in the bathroom.
- Ben banyoda olacağım.
- Each room has its own bathroom.
- Her oda kendi banyosuna sahiptir.
- Besides a living room in the house, there were also two bedrooms and, of course, a kitchen and a bathroom.
- Evde bir oturma odasının yanı sıra iki yatak odası ve tabii ki bir mutfak ve banyo da vardı.
- You'll have your own bathroom.
- Kendi banyon olacak.
- The apartment is cheap, but it only has communal bathrooms.
- Daire ucuz ama sadece ortak banyoları var.
- You cannot install cameras in bathrooms as a matter of privacy.
- Özel hayatın gizliliği için banyolara kamera koyamazsınız.
- Sami ran into the bathroom.
- Sami banyoya koştu.
- Tom knocked on the bathroom door.
- Tom banyo kapısını çaldı.
- Keep the bathroom spick-and-span.
- Banyoyu pırıl pırıl tut.
- Besides a living room in the house, there were also two bedrooms and, of course, a kitchen and a bathroom.
- Evde bir oturma odasının yanı sıra iki yatak odası ve tabii ki bir mutfak ve bir banyo vardı.
- Tom came out of the bathroom with only a towel on.
- Tom banyodan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- He's in the bathroom.
- Şu an banyoda.
- The towels in the bathroom are dirty.
- Banyodaki havlular kirli.
- Mary went to the bathroom to reapply her makeup.
- Mary makyajını tazelemek için banyoya gitti.
- Tom walked into the bathroom.
- Tom banyoya girdi.
- Mary locked herself in the bathroom and cried.
- Mary kendini banyoya kilitledi ve ağladı.
- I'm in the bathroom.
- Ben banyodayım.
- Nowadays toilet and bathroom is one piece.
- Bugünlerde tuvalet ve banyo tek parça.
- Tom is still in the bathroom.
- Tom hala banyoda.
- All the bedrooms have a bathroom and a television set.
- Tüm yatak odalarında bir banyo ve televizyon vardır.
- Tom locked himself in the bathroom and started to cry.
- Tom kendini banyoya kilitledi ve ağlamaya başladı.
- Could you show me where the bathroom is?
- Bana banyonun yerini gösterebilir misiniz?
- My apartment has a living room, a bedroom, a kitchen and a bathroom.
- Dairemde bir oturma odası, bir yatak odası, bir mutfak ve bir banyo var.
- Tom's medication's not in the bathroom.
- Tom'un ilacı banyoda değil.
- I found a tree frog on the wall in my bathroom.
- Banyomun duvarında bir ağaç kurbağası buldum.
- A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.
- Doğal gün ışığı alan büyük bir banyo bu daireye ait.
- She went into the bathroom.
- O, banyoya gitti.
- Tom forgot to lock the bathroom door.
- Tom banyo kapısını kilitlemeyi unuttu.
- The boy's toys are in the bathroom.
- Çocuğun oyuncakları banyoda.
- Nowadays toilet and bathroom is one piece.
- Günümüzde tuvalet ve banyo tek parçadır.
- The bathroom is at the end of the hall.
- Banyo, koridorun sonunda.
- The bathroom is at the end of the hall.
- Banyo, holün sonundadır.
- The bathroom's on the left.
- Banyo sol tarafta.
- Tom came out of the bathroom with a towel around his waist.
- Tom belinde bir havluyla banyodan çıktı.
- She gave a small cry of alarm and fled to the bathroom.
- Ufak bir korku çığlığı atıp banyoya kaçtı.
- Sami came out of the bathroom.
- Sami banyodan çıktı.
- She is in the bathroom.
- Şu anda banyoda.
- She went into the bathroom.
- Banyoya girdi.
- I'm in the bathroom because I'm washing my hands.
- Banyodayım çünkü ellerimi yıkıyorum.
- Tom slammed the bathroom door shut.
- Tom banyo kapısını çarparak kapattı.
- We have to paint the bathroom ceiling.
- Banyo tavanını boyamalıyız.
- Sharing a bathroom's not so bad.
- Bir banyoyu paylaşmak o kadar da kötü değil.
- Are there two bathrooms in the flat?
- Dairede iki banyo var mı?
- Aimee's in the bathroom now.
- Aimee şimdi banyoda.
- Is Tom in the bathroom?
- Tom banyoda mı?
- If I take a hot shower, the mirror in the bathroom fogs up.
- Sıcak duş alırsam banyodaki ayna buğulanır.
- Are there two bathrooms in the flat?
- Apartman dairesinde iki banyo var mıdır?
- Aimee's in the bathroom now.
- Aimee şu an banyoda.
- The boy's toys are in the bathroom.
- Oğlanın oyuncakları banyoda.
- The boy is washing in the bathroom.
- Oğlan banyoda çamaşır yıkıyor.
- There's a spider in the bathroom.
- Banyoda bir örümcek var.
- I use the internet in the bathroom.
- Ben banyoda internet kullanırım.
- The bathroom is upstairs.
- Banyo üst katta.
- Tom is in the bathroom.
- Tom banyoda.
- Sami was alone in the bathroom.
- Sami banyoda yalnızdı.
- Sami followed Layla into the bathroom.
- Sami, Leyla'yı banyoya kadar takip etti.
- I'm going to the bathroom.
- Banyoya gidiyorum.
- Each room has its own bathroom.
- Her odanın kendi banyosu vardır.
- Mary locked herself in the bathroom and cried for nearly an hour.
- Mary kendini banyoya kilitledi ve yaklaşık bir saat boyunca ağladı.
- I want to go to the bathroom.
- Banyoya gitmek istiyorum.
- Tom's medication's not in the bathroom.
- Tom'un ilaçları banyoda değil.
- My father is shaving in the bathroom.
- Babam banyoda tıraş oluyor.
- When will you eventually get out of the bathroom?
- Banyodan ne zaman çıkacaksın?
- Can you show me where the bathroom is?
- Bana banyonun nerede olduğunu gösterebilir misin?
- Is there a bathroom in the room?
- Odada bir banyo var mı?
- Mary locked herself in the bathroom so that no one would see her cry.
- Mary ağladığını kimse görmesin diye kendini banyoya kilitledi.
- Each room has a private bathroom.
- Her odada özel bir banyo bulunmaktadır.
- He locked himself in the bathroom and started to cry.
- Kendini banyoya kilitledi ve ağlamaya başladı.
- Tom came out of the bathroom with only a towel on.
- Tom üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
- A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.
- Doğal gün ışığı olan büyük bir banyo bu daireye aittir.
- Tom hid in the bathroom.
- Tom banyoya saklandı.
- The entire bathroom was stainless steel.
- Tüm banyo paslanmaz çelikti.
- You spend too much time in the bathroom in the morning.
- Sabahları banyoda çok fazla zaman geçiriyorsun.
- She gave a small cry of alarm and fled to the bathroom.
- O küçük bir korku çığlığı attı ve banyoya kaçtı.
- Sami used Layla's bathroom.
- Sami, Layla'nın banyosunu kullandı.
- Tom seems to need to go to the bathroom.
- Tom'un banyoya gitmesi gerekiyor gibi görünüyor.
- The bathroom pipes are clogged with sewage.
- Banyo boruları kanalizasyonla tıkanmış.
- I have a first aid kit in the bathroom.
- Banyoda ilk yardım çantam var.
- Tom went to the bathroom to wash his hands.
- Tom ellerini yıkamak için banyoya gitti.
- Tom slammed the bathroom door shut.
- Tom banyonun kapısını çarparak kapattı.
- Tom walked into the bathroom.
- Tom banyoya yürüdü.
- Little Tom locked himself in the bathroom and couldn't open the door.
- Küçük Tom kendini banyoya kilitledi ve kapıyı açamadı.
- There was no bathroom.
- Banyo yoktu.
- I thought Tom was in the bathroom.
- Tom'un banyoda olduğunu sandım.
- Can I use your bathroom?
- Banyonuzu kullanabilir miyim?
- Knock before entering the bathroom.
- Banyoya girmeden önce kapıyı çal.
- I put a clean towel in the bathroom for you.
- Senin için banyoya temiz bir havlu koydum.
- I am shaving in the bathroom.
- Banyoda tıraş oluyorum.
- Sami fell in the bathroom and hit his head.
- Sami banyoda düştü ve kafasını vurdu.
- Tom rushed into the bathroom.
- Tom aceleyle banyoya girdi.
- This house has two bathrooms.
- Bu evde iki banyo var.
- She locked herself in the bathroom and started to cry.
- Kendini banyoya kilitleyip ağlamaya başladı.
- Does it have a bathroom?
- Banyosu var mı?
- Each room has its own bathroom.
- Her odanın kendine ait banyosu var.
- Tom is in the bathroom, isn't he?
- Tom banyoda, değil mi?
- Dad is shaving in the bathroom.
- Babam banyoda tıraş oluyor.
- The bathroom's down the hall.
- Banyo koridorun sonunda.
- I thought Tom was in the bathroom.
- Tom'un banyoda olduğunu düşündüm.
- Tom ran to the bathroom and locked himself in.
- Tom banyoya koştu ve kendini içeri kilitledi.
- There is only one towel in our bathroom.
- Banyomuzda sadece bir havlu var.
- Mary came out of the bathroom with only a towel on.
- Mary banyodan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- The bathroom is occupied now.
- Banyo şu an dolu.
- Tom is in the bathroom now.
- Tom şu an banyoda.
- We have an elevator and a private bathroom.
- Asansörümüz ve özel banyomuz var.
- She's in the bathroom.
- O banyoda.
- Sami fell in the bathroom and hit his head.
- Sami banyoda düştü ve başını çarptı.
- This house has three bathrooms.
- Bu evde üç banyo var.
- Tom has been in the bathroom for quite a while.
- Tom uzun süredir banyoda.
- Is there a bathroom in the room?
- Odada banyo var mı?
- There was pink mold in that bathroom.
- O banyoda pembe küf vardı.
- Tom locked his dog in the bathroom.
- Tom köpeğini banyoya kilitledi.
- We had spotlights installed in the bathroom.
- Banyoya spot aydınlatma yaptırdık.
- She locked herself in the bathroom and started to cry.
- Kendini banyoya kilitledi ve ağlamaya başladı.
- I've got to go to the bathroom.
- Ben banyoya gitmek zorundayım.
- Tom ran to the bathroom.
- Tom banyoya koştu.
- This is the bathroom.
- Burası banyo.
- Mary came out of the bathroom with only a towel on.
- Mary üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
- Can you show me where the bathroom is?
- Banyonun nerede olduğunu gösterebilir misin?
- Tom forgot to lock the bathroom door.
- Tom banyonun kapısını kilitlemeyi unuttu.
- You spend too much time in the bathroom in the morning.
- Sabah banyoda çok fazla zaman harcıyorsun.
- The bathroom is dirty.
- Banyo kirli.
- There's only one bath towel in our bathroom.
- Banyomuzda sadece bir banyo havlusu var.
- I have to go to the bathroom.
- Banyoya gitmem gerekiyor.
- There was no bathroom.
- Orada banyo yoktu.
- The bathroom window is open.
- Banyo penceresi açık.
- May I go to the bathroom, please?
- Banyoya gidebilir miyim lütfen?
- Sami was heard talking in the bathroom.
- Sami banyoda konuşurken duyuldu.
- I am shaving in the bathroom.
- Ben banyoda tıraş oluyorum.
- He's in the bathroom.
- O, banyoda.
- Layla walked into the bathroom.
- Layla banyoya girdi.
- He locked himself in the bathroom and started to cry.
- Kendini banyoya kilitleyip ağlamaya başladı.
- Tom is in the bathroom, I think.
- Tom banyoda, sanırım.
- There is a bathroom here.
- Burada bir banyo var.
- Where's your bathroom?
- Banyon nerede?
- My apartment has a living room, a bedroom, a kitchen and a bathroom.
- Dairemde oturma odası, yatak odası, mutfak ve banyo bulunmaktadır.
- Nowadays toilet and bathroom is one piece.
- Günümüzde tuvalet ve banyo tek parça.
- Mary locked herself in the bathroom and cried for nearly an hour.
- Mary banyoda kendisini kilitledi ve yaklaşık bir saat ağladı.
- I'm in the bathroom.
- Banyodayım.
- Sami went to the bathroom.
- Sami banyoya gitti.
- Tom is still in the bathroom.
- Tom hâlâ banyoda.
- Tom locked himself in the bathroom.
- Tom kendini banyoya kilitledi.
- I was in the bathroom.
- Banyodaydım.
- I've got to go to the bathroom.
- Banyoya gitmek zorundayım.
- Mary went to the bathroom to reapply her makeup.
- Mary makyajını yeniden uygulamak için banyoya gitti.
- There is only one towel in our bathroom.
- Banyomuzda yalnızca bir havlu var.
- He is in the bathroom.
- Şu an banyoda.
- Tom locked himself in the bathroom and cried.
- Tom kendini banyoya kilitledi ve ağladı.
- Mary spends hours in the bathroom.
- Mary banyoda saatler geçiriyor.
- The cleaning staff is cleaning the men's bathroom.
- Temizlik personeli erkeklerin banyosunu temizliyor.
- Each room has a private bathroom.
- Her odanın özel banyosu var.
- There's only one bath towel in our bathroom.
- Banyomuzda sadece bir tane banyo havlusu var.
Show More (201)
|
|
- Layla walked into the bathroom.
- Leyla tuvalete girdi.
- I need to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmeliyim.
- Knock before entering the bathroom.
- Tuvalete girmeden önce kapıyı çalın.
- May I use your bathroom?
- Tuvaletinizi kullanabilir miyim?
- Sami went to the bathroom.
- Sami tuvalete gitti.
- Tom excused himself to go to the bathroom.
- Tom tuvalete gitmek için izin istedi.
- Knock when going to the bathroom, OK?
- Tuvalete giderken kapıyı çal, tamam mı?
- Where's your bathroom?
- Tuvalet nerede?
- When will you eventually get out of the bathroom?
- Tuvaletten nihayet ne zaman çıkacaksın?
- I have to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmem lazım.
- I've gotta go to the bathroom.
- Tuvalete gitmek zorundayım.
- Please excuse me; I have to go to the bathroom.
- İzninizle, tuvalete gitmem gerekiyor.
- I am walking to the bathroom.
- Ben de tuvalete yürüyorum.
- Tom said he needed to use the bathroom.
- Tom tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi.
- May I go to the bathroom, please?
- Tuvalete gidebilir miyim lütfen?
- I want to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmek istiyorum.
- Don't use this bathroom.
- Bu tuvaleti kullanma.
- Excuse me, where's the bathroom?
- Affedersiniz, tuvalet nerede?
- Excuse me, could someone tell me where the bathroom is?
- Affedersiniz, biri bana tuvaletin nerede olduğunu söyleyebilir mi?
- Sami followed Layla into the bathroom.
- Sami, Layla'yı tuvalete kadar takip etti.
- Where's the nearest bathroom?
- En yakın tuvalet nerede?
- Please excuse me; I have to go to the bathroom.
- Lütfen beni bağışlayın, tuvalete gitmek zorundayım.
- The doors opens to the bathroom.
- Kapılar tuvalete açılır.
- I'm going to the bathroom.
- Tuvalete gidiyorum.
- I had to use the bathroom.
- Tuvalate girmem gerekiyordu.
- I've got to go to the bathroom.
- Ben tuvalete gitmek zorundayım.
- I have to go the bathroom.
- Tuvalete gitmem lazım.
- Mary locked herself in the bathroom and cried.
- Mary kendini tuvalete kilitledi ve ağladı.
- Tom locked himself in the bathroom and cried.
- Tom kendisini tuvalete kilitledi ve ağladı.
- Tom went to the bathroom.
- Tom tuvalete gitti.
- I have to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmek zorundayım.
- Do you know where the closest bathroom is?
- En yakın tuvaletin nerede olduğunu biliyor musun?
- I don't like cleaning the bathroom.
- Tuvaleti temizlemeyi sevmiyorum.
- Where is the bathroom?
- Tuvalet nerede?
- Tom went to the bathroom to wash his hands.
- Tom ellerini yıkamak için tuvalete gitti.
- Where's the bathroom?
- Tuvalet nerede?
- I've gotta go to the bathroom.
- Tuvalete gitmem gerek.
- I've got to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmem lazım.
- The reason Mary has to go to the bathroom so often is that she drinks ten cups of tea a day.
- Mary'nin bu kadar sık tuvalete gitmesinin nedeni günde on bardak çay içmesi.
- Where's your bathroom?
- Tuvaletiniz nerede?
- When pimple face uses the bathroom, it takes him at least two hours!
- Sivilceli surat tuvalete gittiğinde en az iki saat sürüyor!
- The reason Mary has to go to the bathroom so often is that she drinks ten cups of tea a day.
- Mary'nin çok sık tuvalete gitmek zorunda olmasının nedeni onun günde on bardak çay içmesidir.
- Where is the bathroom?
- Tuvalet nerededir?
- I'm inside the bathroom because I'm washing my hands.
- Tuvaletteyim çünkü ellerimi yıkıyorum.
- I'm going to go to the bathroom.
- Tuvalete gideceğim.
- Do you know where the bathroom is?
- Tuvaletin nerede olduğunu biliyor musunuz?
- I need to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmem lazım.
- I have to go the bathroom.
- Tuvalete gitmek zorundayım.
- Don't use this bathroom.
- Bu tuvaleti kullanmayın.
- May I go to the bathroom?
- Tuvalete gidebilir miyim?
- Tom seems to need to go to the bathroom.
- Tom'un tuvalete gitmeye ihtiyacı var gibi görünüyor.
- In Germany, you have to pay for everything, even to to use a public bathroom.
- Almanya'da her şey için para ödemek zorundasınız, umumi tuvaleti kullanmak için bile.
- I have to go to the bathroom.
- Tuvaleti kullanmak zorundayım.
Show More (50)
|
