1 |
be identified |
belirlenmek |
v. |
|
- The second victim was identified as Dan Anderson.
- İkinci kurbanın kimliği Dan Anderson olarak belirlendi.
- One suspect has been identified.
- Bir şüphelinin kimliği belirlendi.
- The victim was identified as Tom Jackson.
- Kurbanın kimliği Tom Jackson olarak belirlendi.
- The body hasn't yet been identified.
- Cesedin kimliği henüz belirlenmedi.
- The victims haven't yet been identified.
- Kurbanların kimlikleri henüz belirlenmedi.
Show More (2)
|
2 |
be identified |
tanımlanmak |
v. |
|
- One suspect has been identified.
- Bir şüpheli tanımlandı.
- Sami was identified as the robber.
- Sami soyguncu olarak tanımlandı.
- In most cases, modernization is identified with Westernization.
- Çoğu durumda, modernizasyon batılılaşma ile tanımlanır.
- The victims haven't yet been identified.
- Kurbanlar henüz tanımlanmadı.
Show More (1)
|
3 |
be identified |
kimliği tespit edilmek |
v. |
|
- The victim hasn't been identified.
- Kurbanın kimliği tespit edilmedi.
- Neither victim has been identified.
- Hiçbir kurbanın kimliği tespit edilmedi.
Show More (-1)
|