Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
gülümsemeyi unutmayın
chemical warfare
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
be in order
yolunda olmak (işler)
v.
I'm sure you'll find everything
is in order.
Eminim her şeyin
yolunda olduğunu
göreceksiniz.
Tom reported that everything
was in order.
Tom her şeyin
yolunda olduğunu
bildirdi.
Tom thought everything
was in order.
Tom her şeyin
yolunda olduğunu
düşünüyordu.
She went around the apartment to see that everything
was in order.
Her şeyin
yolunda olup
olmadığını görmek için daireyi dolaştı.
Show More (1)
2
be in order
düzenli olmak
v.
Everything should
be in order.
Her şey
düzenli olmalı.
Show More (-2)