|
- These birds have to have this special food.
- Bu kuşların bu özel yiyeceğe sahip olması gerekiyor.
- Indeed, the report lists dogs, cats, ornamental tropical fish, amphibia, reptiles, birds and mammals.
- Nitekim raporda köpekler, kediler, süs tropikal balıkları, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler listelenmiştir.
- We do not intend to make vegetarians of them, any more than we can induce carrion-eating birds to stop eating carrion.
- Onları vejetaryen yapmaya niyetimiz yok, tıpkı leş yiyen kuşları leş yemeyi bırakmaya ikna edemeyeceğimiz gibi.
- When autumn comes the birds fly to the south.
- Sonbahar geldiğinde kuşlar güneye uçar.
- We already have the birds and habitats directives, which enable us to preserve a part of our biodiversity.
- Biyolojik çeşitliliğimizin bir bölümünü korumamızı sağlayan kuşlar ve habitatlar direktifleri zaten elimizdedir.
- Safeguarding biodiversity depends on the birds directive and the habitats directive being implemented in full.
- Biyoçeşitliliğin korunması, kuşlar yönetmeliği ve habitatlar yönetmeliğinin tam olarak uygulanmasına bağlıdır.
- Bats are not birds, they're mammals.
- Yarasalar kuş değildir, memelidir.
- The birds in the cage are canaries.
- Kafesteki kuşlar kanaryadır.
- A lot of people think that bats are birds.
- Birçok insan yarasaların kuş olduğunu düşünür.
- The birds are singing.
- Kuşlar şarkı söylüyor.
- Even the birds are staying in the shade here!
- Kuşlar bile burada gölgede kalıyor!
- I could hear birds chirping outside my window.
- Penceremin dışında kuş cıvıltıları duyabiliyordum.
- We like to observe birds.
- Kuşları gözlemlemeyi severiz.
- The people don't like the birds.
- İnsanlar kuşları sevmiyorlar.
- The birds went across the sea.
- Kuşlar denizi geçtiler.
- The birds were hungry.
- Kuşlar açtı.
- Dead birds started to fall down from the sky and nobody knew why.
- Gökyüzünden ölü kuşlar düşmeye başladı ve kimse nedenini bilmiyordu.
- The cock and the other birds awaken me in the morning.
- Sabahları horoz ve diğer kuşlar beni uyandırıyor.
- Tom knows a lot about birds.
- Tom, kuşlar hakkında çok şey biliyor.
- All birds come from eggs.
- Bütün kuşlar yumurtadan çıkar.
- The birds were singing in the forest.
- Kuşlar ötüyorlardı ormanda.
- Snakes are said to mesmerize small animals and birds.
- Yılanların, küçük hayvanları ve kuşları büyülediği söylenir.
- The birds jumped from branch to branch.
- Kuşlar daldan dala atladılar.
- Not all birds build nests.
- Bütün kuşlar yuva yapmaz.
- Did you see any birds?
- Hiç kuş gördün mü?
- Did you see any birds?
- Sen hiç kuş gördün mü?
- The birds are singing in the trees.
- Kuşlar ağaçların arasında şarkı söylüyor.
- All birds come from inside an egg.
- Bütün kuşlar bir yumurtanın içinden çıkar.
- Birds evolved from dinosaurs.
- Kuşlar dinozorlardan evrimleşti.
- The birds were chirping happily.
- Kuşlar mutlu bir şekilde cıvıldıyordu.
- Seagulls are mainly coastal birds.
- Martılar esas olarak kıyı kuşlarıdır.
- I saw some birds flying away.
- Uçarak uzaklaşan bazı kuşlar gördüm.
- Tom knows a lot about birds.
- Tom kuşlar hakkında çok şey biliyor.
- All birds come from inside an egg.
- Bütün kuşlar yumurtadan çıkar.
- My heart broke at the sight of the dying birds.
- Ölen kuşları gördüğümde kalbim kırıldı.
- Bats are not birds, they're mammals.
- Yarasalar kuş değil memelidirler.
- I watched the birds on the balcony while drinking my coffee.
- Kahvemi içerken balkondaki kuşları izledim.
- A swarm of birds crouched in the branches.
- Bir kuş sürüsü dallara kondu.
- The birds went across the sea.
- Kuşlar denizi geçti.
- Those birds sound lovely.
- O kuşlar güzel ses çıkarıyor.
- How many kinds of birds are in your backyard?
- Arka bahçenizde kaç çeşit kuş var?
- The birds were singing in the forest.
- Kuşlar ormanda ötüyorlardı.
- Watching wild birds is a lot of fun.
- Yaban kuşlarını izlemek çok eğlenceli.
- He studied the flight of birds.
- Kuşların uçuşunu okudu.
- I didn't know that most birds can't see at night.
- Çoğu kuşun geceleri göremediğini bilmiyordum.
- The birds sang.
- Kuşlar öttü.
- Tom heard some birds chirping.
- Tom, bazı kuşların cıvıldadığını duydu.
- The birds flew away in all directions.
- Kuşlar bütün yönlere uçup gitti.
- Feathers are a distinguishing feature of birds.
- Tüyler kuşların ayırt edici bir özelliğidir.
- He takes good care of the birds.
- Kuşlara çok iyi bakar.
- He saw brightly-colored birds, flowers and leaves.
- Parlak renkli kuşlar, çiçekler ve yapraklar gördü.
- Birds are singing here and there in the park.
- Parkın orasında burasında kuşlar ötüşüyor.
- Falcons are predatory birds.
- Doğanlar avcı kuşlardır.
- He's a member of the Royal Society for the Protection of Birds.
- O, Kraliyet Kuşları Koruma Derneği'nin bir üyesidir.
- Birds fly south in the winter.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.
- Cats kill billions of birds every year.
- Kediler her yıl milyarlarca kuşu öldürüyor.
- The hungry birds were eating from the bird feeder.
- Aç kuşlar kuş yemliğinden yiyorlardı.
- Does mankind have dominion over animals and birds?
- İnsanoğlunun hayvanlar ve kuşlar üzerinde egemenliği var mıdır?
- Unlike birds, which feed and shelter their young, fish abandon their eggs.
- Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine, balıklar yumurtalarını terk eder.
- This little girl let the birds escape.
- Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.
- The birds used to sing in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda şarkı söylerdi.
- Some of the birds didn't fly.
- Kuşlardan bazıları uçmadı.
- The birds are flying high in the sky.
- Kuşlar gökyüzünde yükseklerde uçuyor.
- Birds flap their wings to fly.
- Kuşlar uçmak için kanatlarını çırparlar.
- Now you're talking to birds.
- Şimdi kuşlarla konuşuyorsunuz.
- The birds flew away in all directions.
- Kuşlar dört bir yana uçuştu.
- The birds flew away in all directions.
- Kuşlar her yöne uçup gittiler.
- Tom wrote a book about birds.
- Tom kuşlar hakkında bir kitap yazdı.
- Tom scared the birds away.
- Tom kuşları korkutup kaçırdı.
- The newly hatched baby birds were way too feathery.
- Yumurtadan yeni çıkmış yavru kuşlar çok tüylü idi.
- Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler avcı kuşlardır.
- The birds are singing in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda ötüyor.
- Watching wild birds is a lot of fun.
- Yabani kuşları izlemek çok eğlencelidir.
- Birds sing.
- Kuşlar şarkı söyler.
- Birds are flying in the air.
- Kuşlar havada uçuyorlar.
- The birds placed a nest on a branch.
- Kuşlar dalın üzerine bir yuva yerleştirdiler.
- Now you're talking to birds.
- Artık kuşlarla konuşuyorsun.
- I am watching wild birds.
- Yabani kuşları izliyorum.
- I like to observe birds.
- Kuşları gözlemlemeyi severim.
- Birds often fly together.
- Kuşlar sık sık birlikte uçar.
- The cock and the other birds awaken me in the morning.
- Sabahları horoz ve diğer kuşlar beni uyandırır.
- How can I prevent my cat from killing birds?
- Kedimin kuşları öldürmesini nasıl önleyebilirim?
- Now you're talking to birds.
- Şimdi kuşlarla konuşuyorsun.
- Most birds have two legs and two wings.
- Çoğu kuşun iki bacağı ve iki kanadı vardır.
- Birds fly.
- Kuşlar uçarlar.
- Stoats are the worst enemy of birds in New Zealand.
- Gelincikler, Yeni Zelanda'da kuşların en kötü düşmanıdır.
- Birds are natural enemies of insects.
- Kuşlar böceklerin doğal düşmanıdır.
- Parrots are very smart birds.
- Papağanlar çok akıllı kuşlardır.
- My cat catches birds.
- Kedim kuşları yakalıyor.
- Birds were singing up in the tree.
- Kuşlar ağaçta şarkı söylüyorlardı.
- Those birds sound lovely.
- Bu kuşlar kulağa hoş geliyor.
- He likes to watch the birds fly above his head.
- Başının üstünde uçan kuşları seyretmekten hoşlanır.
- He knows how to catch birds.
- Kuşları nasıl yakalayacağını biliyor.
- Birds flap their wings to fly.
- Kuşlar, uçmak için kanatlarını çırparlar.
- Even the birds are staying in the shade here!
- Burada kuşlar bile gölgede kalıyorlar!
- The birds soar in the air.
- Kuşlar havada süzülüyor.
- Listen to the birds sing.
- Kuşların cıvıltılarını dinleyin.
- The birds don't seem scared of the plastic owl.
- Kuşlar plastik baykuştan korkmuşa benzemiyor.
- My cat catches birds.
- Kedim kuşları yakalar.
- Men, dogs, fish, and birds are all animals.
- İnsanlar, köpekler, balıklar ve kuşlar birer hayvandır.
- I am master of all the birds in the world, and have only to blow my whistle and every one will come to me.
- Ben dünyadaki bütün kuşların efendisiyim ve sadece düdüğümü çalmam yeter, hepsi bana gelir.
- Pigeons are very bothersome birds in cities.
- Güvercinler şehirlerde çok rahatsız edici kuşlardır.
- Listen to the birds chirp.
- Kuşların cıvıldamasını dinleyin.
- I love being woken up by the sound of birds singing.
- Öten kuşların sesiyle uyandırılmayı seviyorum.
- Birds flew away at the sound.
- Kuşlar, sesten uçup gitti.
- I heard birds singing outside my window.
- Penceremin dışında öten kuşları duydum.
- The frost was such that the birds fell on the fly.
- Don öyle bir şeydi ki, kuşlar sineklerin üzerine düştü.
- Old birds are not caught with chaff.
- Yaşlı kuşlar samanla yakalanmaz.
- Seagulls are mainly coastal birds.
- Martılar çoğunlukla kıyı kuşlarıdır.
- Didn't you see any birds?
- Hiç kuş görmedin mi?
- I like to observe birds.
- Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- Birds fly in packs.
- Kuşlar sürüler halinde uçar.
- The birds were singing in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda şarkı söylüyorlardı.
- Tom has written a book about birds.
- Tom kuşlar hakkında bir kitap yazdı.
- Birds often fly together.
- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- The birds flew off in different directions.
- Kuşlar farklı yönlere uçtu.
- The trees were full of birds.
- Ağaçlar kuşlarla doluydu.
- Tom takes good care of the birds.
- Tom kuşlara çok iyi bakıyor.
- The birds jumped from branch to branch.
- Kuşlar daldan dala atladı.
- Tom likes to observe birds.
- Tom kuşları gözlemlemeyi seviyor.
- The birds outside are singing.
- Dışardaki kuşlar şarkı söylüyorlar.
- They are happy, because they see the birds in the tree near the window.
- Mutlular, çünkü pencerenin kenarında ağaçtaki kuşları görüyorlar.
- Your voice is sweeter to me than even the song of young birds.
- Sesin bana genç kuşların şarkısından bile daha tatlı geliyor.
- Birds fly in the sky.
- Kuşlar gökyüzünde uçar.
- The birds are flying around.
- Çevrede kuşlar uçuyorlar.
- Sooner or later, every parent has to have a talk with their children about the birds and the bees.
- Er ya da geç, her ebeveyn çocuklarıyla kuşlar ve arılar hakkında konuşmak zorundadır.
- Some birds eat seeds and fruits, others insects or worms.
- Bazı kuşlar tohum ve meyve yer, diğerleri böcek ya da solucan.
- At once the birds left their nests.
- Kuşlar hemen yuvalarını terk ettiler.
- Birds fly in the sky.
- Kuşlar gökyüzünde uçarlar.
- Birds drink water.
- Kuşlar su içer.
- The birds return in the Spring.
- İlkbaharda kuşlar döner.
- Listen to the birds chirp.
- Kuşların cıvıltısını dinleyin.
- Do you hear the birds singing?
- Kuşların cıvıltısını duyuyor musun?
- I've never seen so many birds at one time before.
- Daha önce hiç bu kadar çok kuşu bir arada görmemiştim.
- I'm getting better at identifying birds.
- Kuşları tanımlamada gittikçe daha iyi oluyorum.
- The birds placed a nest on a branch.
- Kuşlar bir dalın üzerine yuva yapmışlar.
- I'm observing wild birds.
- Yabani kuşları gözlemliyorum.
- She will often sit there feeding birds.
- Sık sık orada oturup kuşları besler.
- Tom takes good care of the birds.
- Tom, kuşlara iyi bakar.
- These are birds.
- Bunlar kuştur.
- How many birds are there in the garden of the school?
- Okulun bahçesinde kaç tane kuş var?
- What are the other birds?
- Diğer kuşlar nelerdir?
- The birds chirp loudly while flying rapidly.
- Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıldarlar.
- The birds' beautiful singing was heard among the trees.
- Kuşların güzel şarkıları ağaçlar arasından duyuluyordu.
- Birds sing early in the morning.
- Kuşlar sabah erken öterler.
- Birds fly south in winter.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.
- The wood is alive with birds.
- Ağaç kuşlarla dolu.
- The man shot three birds with a gun.
- Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
- She was eager to feed the birds.
- Kuşları beslemeye hevesliydi.
- Don't make any noise or you'll scare the birds away.
- Gürültü yapma yoksa kuşları korkutup kaçırırsın.
- A swarm of birds crouched in the branches.
- Bir kuş sürüsü dallarda çömelmişti.
- I saw five planes taking off, as if they were birds.
- Beş uçağın sanki kuşmuş gibi havalandığını gördüm.
- Can all birds fly?
- Bütün kuşlar uçabilir mi?
- Birds fly south in winter.
- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Toucans are tropical birds.
- Tukanlar tropik kuşlardır.
- Not all birds can fly.
- Bütün kuşlar uçamaz.
- Pelicans are strange birds.
- Pelikanlar tuhaf kuşlardır.
- Some beautiful birds fly above the trees.
- Bazı güzel kuşlar ağaçların üzerinde uçuyor.
- Look at all those birds.
- Şu kuşlara bak.
- Birds fly in packs.
- Kuşlar sürü halinde uçarlar.
- The birds used to sing in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda öterdi.
- The birds are so tame they will eat from your hand.
- Kuşlar o kadar evcil ki elinizden yemek yerler.
- The birds took off.
- Kuşlar havalandı.
- How many birds are there in the garden of the school?
- Okul bahçesinde kaç tane kuş vardır?
- Birds have wings.
- Kuşların kanatları vardır.
- Did you hear the birds chirping?
- Kuşların cıvıltısını duydun mu?
- Birds scare me.
- Kuşlar beni korkutuyor.
- Give way to the birds.
- Kuşlara yol ver.
- Tom wants to feed the birds in the park.
- Tom parktaki kuşları beslemek istiyor.
- The birds are building a nest.
- Kuşlar bir yuva yapıyorlar.
- Dead birds started to fall down from the sky and nobody knew why.
- Gökten ölü kuşlar düşmeye başladı ve kimse nedeninin bilmiyordu.
- I wonder why birds migrate.
- Kuşların neden göç ettiğini merak ediyorum.
- The birds are building a nest.
- Kuşlar bir yuva inşa ediyorlar.
- The birds were flying in a group.
- Kuşlar bir grup halinde uçuyorlardı.
- They are happy, because they see the birds in the tree near the window.
- Mutlular, çünkü pencerenin yanındaki ağaçta kuşları görüyorlar.
- He wrote a book about birds.
- Kuşlar hakkında bir kitap yazdı.
- Birds were singing among the trees.
- Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.
- Birds learn to fly by instinct.
- Kuşlar içgüdüyle uçmayı öğrenirler.
- The sudden noise scattered the birds.
- Ani ses kuşları dağıttı.
- The birds twitter cheerfully.
- Kuşlar neşeyle cıvıldıyor.
- Parrots are very smart birds.
- Papağanlar çok zeki kuşlardır.
- The magician made birds appear and disappear.
- Sihirbaz kuşların görünüp kaybolmasını sağladı.
- Birds can fly thousands of miles away and return to the same place every year.
- Kuşlar binlerce kilometre uzağa uçup, her yıl aynı yere dönebilirler.
- Birds sing.
- Kuşlar şarkı söylüyor.
- Some birds migrate to warmer regions in the winter.
- Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç ederler.
- Tom sat on a park bench feeding birds.
- Tom bir parktaki banka oturmuş kuşları besliyordu.
- The birds are singing merrily.
- Kuşlar neşeyle şarkı söylüyor.
- These birds migrate to North Africa in the winter.
- Bu kuşlar kışın Kuzey Afrika'ya göç ederler.
- The birds twitter cheerfully.
- Kuşlar neşeyle cıvıldarlar.
- Tom knows how to catch birds.
- Tom kuşları nasıl yakalayacağını bilir.
- In winter, we need to feed the birds.
- Kışın kuşları beslememiz gerekir.
- Pelicans are strange birds.
- Pelikanlar garip kuşlardır.
- Men, dogs, fish, and birds are all animals.
- İnsanlar, köpekler, balıklar ve kuşların hepsi hayvandır.
- He wrote a book about birds.
- O, kuşlarla ilgili bir kitap yazdı.
- You like to observe birds, don't you?
- Kuşları gözlemlemeyi seviyorsun, değil mi?
- The sudden noise scattered the birds.
- Ani gürültü kuşları dağıttı.
- She wrote a book about birds.
- Kuşlar hakkında bir kitap yazdı.
- The noise keeps the birds away.
- Gürültü kuşları uzak tutuyor.
- The birds were singing in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda şarkı söylüyordu.
- How many kinds of birds are in your backyard?
- Bahçende kaç çeşit kuş var?
- Tom removed the tomato slices from his sandwich and threw them to the birds.
- Tom sandviçindeki domates dilimlerini çıkardı ve kuşlara attı.
- Your voice is sweeter to me than even the song of young birds.
- Senin sesin benim için genç kuşların cıvıldamalarından bile daha tatlıdır.
- There are birds singing in the cage, aren't there?
- Kafeste öten kuşlar var, değil mi?
- Little birds are singing merrily in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda neşeyle ötüyorlar.
- He studied the way birds fly.
- Kuşların nasıl uçtuğunu inceledi.
- Some birds are flying high in the sky.
- Bazı kuşlar gökyüzünde yüksek uçuyorlar.
- Birds always return to their nests.
- Kuşlar her zaman yuvalarına dönerler.
- Birds have sharp eyes.
- Kuşlar keskin gözlere sahiptirler.
- Tom likes to observe birds.
- Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
- How high can birds fly?
- Kuşlar ne kadar yükseğe kadar uçabilir?
- Birds learn to fly instinctively.
- Kuşlar uçmayı içgüdüsel olarak öğrenirler.
- The sun is shining and the birds are singing.
- Güneş parlıyor ve kuşlar şarkı söylüyor.
- These birds don’t fly well but they are excellent runners.
- Bu kuşlar iyi uçamazlar ama mükemmel koşuculardır.
- Tom knows how to catch birds.
- Tom kuşları nasıl yakalayacağını biliyor.
- He knows how to catch birds.
- O, kuşları nasıl yakalayacağımı biliyor.
- My heart broke when I saw the dying birds.
- Ölen kuşları gördüğümde kalbim kırıldı.
- The birds are singing merrily.
- Kuşlar neşeyle cıvıldıyor.
- Please let the captured birds go.
- Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
- These birds don’t fly well but they are excellent runners.
- Bu kuşlar iyi uçmaz ama harika koşuculardır.
- Can birds smell?
- Kuşlar koku alabilir mi?
- Tom removed the tomato slices from his sandwich and threw them to the birds.
- Tom domates dilimlerini sandviçinden çıkarıp kuşlara attı.
- They like to observe birds.
- Kuşları gözlemlemeyi severler.
- The birds in the cage are singing merrily.
- Kafesteki kuşlar neşeyle ötüyor.
- I hear the twittering of birds.
- Ben kuşların cıvıltısını duyuyorum.
- Birds are singing here and there in the park.
- Kuşlar parkta bir orada bir burada ötüyor.
- Look at all those birds.
- Bütün şu kuşlara bak.
- He opened the cage and set the birds free.
- Kafesi açtı ve kuşları serbest bıraktı.
- The birds flew to the south.
- Kuşlar güneye uçtu.
- The birds are flying south.
- Kuşlar güneye uçuyor.
- He saw brightly-colored birds, flowers and leaves.
- O, parlak renkli kuşlar, çiçekler ve yapraklar gördü.
- Birds evolved from dinosaurs.
- Kuşlar dinozorlardan evrilmiştir.
- Mary likes to observe birds.
- Mary kuşları gözlemekten hoşlanır.
- Little birds are singing merrily in the trees.
- Ufak kuşlar ağaçlarda neşeyle cıvıldıyor.
- Stoats are the worst enemy of birds in New Zealand.
- Geyikler Yeni Zelanda'da kuşların en büyük düşmanıdır.
- She likes to observe birds.
- Kuşları gözlemlemeyi seviyor.
- The noise keeps the birds away.
- Gürültü kuşları uzak tutar.
- Some birds migrate to warmer regions in the winter.
- Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç eder.
- The wood is alive with birds.
- Orman kuşlarla dolup taşıyor.
- She watched the birds intently and joyfully.
- Kuşları dikkatle ve neşeyle izledi.
- Did you hear the birds chirping?
- Kuşların cıvıl cıvıl öttüğünü duydun mu?
- Watching wild birds is great fun.
- Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.
- So what are birds actually?
- Peki kuşlar aslında nedir?
- Birds were singing up in the tree.
- Kuşlar ağaçta şarkı söylüyordu.
- White doves are pretty birds.
- Beyaz güvercinler güzel kuşlardır.
- I hear the twittering of birds.
- Kuşların cıvıltısını işitiyorum.
- He takes good care of the birds.
- Kuşlara iyi bakıyor.
- The birds were flying in a group.
- Kuşlar grup halinde uçuyorlardı.
- The birds return in the Spring.
- Kuşlar baharda geri döner.
- He hit two birds with one stone.
- Bir taşla iki kuş vurdu.
- All birds have wings.
- Bütün kuşların kanatları vardır.
- Birds have sharp eyes.
- Kuşların keskin gözleri vardır.
- Birds are singing in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda şarkı söylüyor.
- So what are birds actually?
- Yani kuşlar aslında nedir?
- Birds usually wake up early in the morning.
- Kuşlar genellikle sabah erken uyanır.
- He studied the flight of birds.
- Kuşların uçuşunu inceledi.
- I heard birds singing outside my window.
- Penceremin dışında kuşların şarkı söylediğini duydum.
- Cranes are big beautiful birds.
- Turnalar, büyük ve güzel kuşlardır.
- Birds are the natural enemies of insects.
- Kuşlar böceklerin doğal düşmanıdır.
- We must preserve birds.
- Kuşları korumalıyız.
- How do birds fly?
- Kuşlar nasıl uçar?
- He likes to observe birds.
- O, kuşları gözlemlemeyi sever.
- Didn't you see my birds?
- Kuşlarımı görmedin mi?
- Please let the captured birds go.
- Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin verin.
- Why do birds have wings?
- Kuşlar neden kanatlıdır?
- The birds in the cage are canaries.
- Kafesteki kuşlar kanarya.
- The frost was such that the birds fell on the fly.
- Soğuk öyle ki kuşlar anında düştü.
- I know a lot about birds.
- Kuşlar hakkında çok şey biliyorum.
- Listen to the birds.
- Kuşları dinleyin.
- The boy observed the birds all day.
- Çocuk bütün gün kuşları gözlemledi.
- Birds make their nests in trees.
- Kuşlar yuvalarını ağaçlara yaparlar.
- The newly hatched baby birds were way too feathery.
- Yumurtadan yeni çıkan yavru kuşlar çok tüylüydü.
- Listen to the birds sing.
- Kuşların şarkısını dinleyin.
- Birds sing early in the morning.
- Kuşlar sabah erkenden öter.
- I'm observing wild birds.
- Ben yabani kuşları gözlemliyorum.
- It must be morning, for the birds are singing.
- Kuşlar öttüğüne göre sabah olmuş olmalı.
- Birds lay eggs.
- Kuşlar yumurtlar.
- Birds scare me.
- Kuşlar beni korkutur.
- He likes to watch the birds fly above his head.
- Başının üstünde uçan kuşları izlemeyi seviyor.
- Tom doesn't know much about birds.
- Tom kuşlar hakkında pek bir şey bilmiyor.
- The sun is shining and the birds are singing.
- Güneş parlıyor ve kuşlar ötüyor.
- How can I prevent my cat from killing birds?
- Kedimin kuşları öldürmesini nasıl engelleyebilirim?
- Why do birds have wings?
- Kuşların neden kanatları var?
- I watched the birds on the balcony while drinking my coffee.
- Kahvemi içerken balkonda kuşları izledim.
- Birds have sharp vision.
- Kuşların keskin görüşleri vardır.
- Crows are smart birds.
- Kargalar akıllı kuşlardır.
- Birds are singing in the trees.
- Kuşlar ağaçlarda ötüyorlar.
- In winter, we need to feed the birds.
- Kışın kuşları beslemeliyiz.
- Falcons are predatory birds.
- Doğanlar yırtıcı kuşlardır.
- The birds in the cage are singing merrily.
- Kafesteki kuşlar neşeyle şarkı söylüyor.
- Listen to the birds sing.
- Kuşların şarkısını dinle.
- Some birds can imitate the human voice.
- Bazı kuşlar insan sesini taklit edebilir.
- Feathers are peculiar to birds.
- Tüyler kuşlara özgüdür.
- In winter, we must feed the birds.
- Kışın kuşları beslemeliyiz.
- Listen to the birds sing.
- Kuşların sesini dinleyin.
- Birds often fly together.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.
- White doves are beautiful birds.
- Beyaz güvercinler güzel kuşlardır.
- Birds always return to their nests.
- Kuşlar her zaman yuvalarına döner.
- Birds learn to fly instinctively.
- Kuşlar içgüdüsel olarak uçmayı öğrenirler.
- Birds learn to fly by instinct.
- Kuşlar uçmayı içgüdüleriyle öğrenirler.
- Now you're talking to birds.
- Şimdi de kuşlarla konuşuyorsun.
- I love watching birds.
- Ben kuşları izlemeyi seviyorum.
- Cats kill billions of birds every year.
- Kediler her sene milyarlarca kuşu öldürüyor.
- Tom's parents never told him about the birds and the bees.
- Tom'un ailesi ona kuşlardan ve arılardan hiç bahsetmemiş.
- Tom could hear birds chirping outside his window.
- Tom penceresinin dışında cıvıldayan kuşları duyabiliyordu.
- Some birds are flying high in the sky.
- Bazı kuşlar gökyüzünde yükseklerde uçuyorlar.
- She was eager to feed the birds.
- O, kuşları beslemek için istekliydi.
- Give way to the birds.
- Kuşlara yol verin.
- She knows nothing about the birds and the bees.
- Kuşlar ve arılar hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- The birds stopped chirping.
- Kuşlar cıvıldamayı kesti.
- Mary likes to observe birds.
- Mary kuşları gözlemlemeyi sever.
- She wrote a book about birds.
- O, kuşlar hakkında bir kitap yazdı.
- The birds were singing in the forest.
- Kuşlar ormanda şarkı söylüyorlardı.
- Some of the birds didn't fly.
- Bazı kuşlar uçmadı.
- The birds were hungry.
- Kuşlar acıkmıştı.
- I watch the birds.
- Kuşları izliyorum.
- The birds outside are singing.
- Dışarıdaki kuşlar ötüyor.
- How high can birds fly?
- Kuşlar ne kadar yükseğe uçabilir?
- Tom's parents never told him about the birds and the bees.
- Tom'un ailesi ona kuşlardan ve arılardan asla bahsetmedi.
- He likes to observe birds.
- Kuşları gözlemlemeyi seviyor.
- Falcons are predatory birds.
- Şahinler yırtıcı kuşlardır.
- In the morning, the birds started to sing.
- Sabah kuşlar ötmeye başladı.
- Please free the captured birds.
- Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın.
- He studied how birds flew.
- Kuşların nasıl uçtuğunu inceledi.
- The frost was such that the birds fell on the fly.
- Soğuk o kadar çoktu ki kuşlar aniden düştü.
- A flock of birds is flying.
- Bir kuş sürüsü uçuyor.
- Birds were singing among the trees.
- Kuşlar ağaçların arasında şarkı söylüyordu.
- What are the other birds?
- Diğer kuşlar neler?
- She wrote a book about birds.
- O, kuşlarla ilgili bir kitap yazdı.
- Birds are warm-blooded.
- Kuşlar sıcakkanlıdır.
- Cats kill billions of birds every year.
- Kediler her yıl milyarlarca kuş öldürüyor.
- I love watching birds.
- Kuşları izlemeyi seviyorum.
- Please take care of my birds while I am away.
- Lütfen ben yokken kuşlarıma göz kulak ol.
- Birds were singing in the woods.
- Kuşlar ormanda şakıyorlardı.
- I could hear birds singing outside my window.
- Penceremin dışında öten kuşları duyabiliyordum.
- Birds can fly thousands of miles away and return to the same place every year.
- Kuşlar binlerce mil uzağa uçabilir ve her yıl aynı yere geri dönebilirler.
- The pigeon and the ostrich are both birds; one can fly and the other cannot.
- Güvercin ve devekuşu iki kuştur; biri uçabilirken diğeri uçamaz.
- The birds are building a nest.
- Kuşlar yuva yapıyor.
- The people don't like the birds.
- İnsanlar kuşları sevmiyor.
- Birds are chirping.
- Kuşlar cıvıldıyor.
- Are flamingos wading birds?
- Flamingolar su kuşları mıdır?
- We like to observe birds.
- Kuşları gözlemeyi severiz.
- Birds are the natural enemies of insects.
- Kuşlar böceklerin doğal düşmanlarıdır.
- He's a member of the Royal Society for the Protection of Birds.
- Kraliyet Kuşları Koruma Derneği'nin bir üyesi.
- Please take care of my birds while I am away.
- Ben yokken kuşlarıma bak lütfen.
- Listen to the birds.
- Kuşları dinle.
- In the morning, the birds started to sing.
- Kuşlar sabah şarkı söylemeye başladı.
- Some birds eat seeds and fruits, others insects or worms.
- Bazı kuşlar tohumları ve meyveleri, diğerleri ise böcekleri veya solucanları yerler.
- Birds are flying in the air.
- Kuşlar havada uçuyor.
- The birds were singing in the forest.
- Kuşlar ormanda şarkı söylüyordu.
- My heart broke at the sight of the dying birds.
- Ölen kuşları görünce kalbim kırıldı.
- Birds build nests.
- Kuşlar yuva yapar.
- The birds are flying around.
- Kuşlar etrafta uçuyor.
- Why do birds have wings?
- Kuşların neden kanatları vardır?
- They like to observe birds.
- Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
- I killed two birds in one stone.
- Bir taşla iki kuş vurdum.
- Does mankind have dominion over animals and birds?
- İnsanların hayvanlar ve kuşlar üzerinde hakimiyeti var mıdır?
- Birds were singing in the sky.
- Kuşlar gökyüzünde şarkı söylüyorlardı.
- The birds' beautiful singing was heard among the trees.
- Kuşların güzel ötüşü ağaçların arasından duyuluyordu.
- We can have dogs, cats, birds, and so on.
- Köpeklerimiz, kedilerimiz, kuşlarımız falan olabilir.
- The birds are singing.
- Kuşlar şakıyorlar.
- Birds make their nests in trees.
- Kuşlar, yuvalarını ağaçlara yaparlar.
- Tom is throwing stones at birds.
- Tom kuşlara taş atıyor.
- How many kinds of birds are in your garden?
- Bahçenizde kaç çeşit kuş var?
Show More (362)
|