Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
mudflaps
slayt boyutu
fas (fetal alcohol syndrome)
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
bloodletting
kan dökme
n.
What can the EU do about this constant mutual
bloodletting
on Russian territory?
AB, Rusya topraklarındaki bu sürekli karşılıklı
kan dökme
konusunda ne yapabilir?
Show More (-2)
2
bloodletting
katliam
n.
Who intervened to stop this
bloodletting?
Bu
katliamı
durdurmak için kim müdahale etti?
Show More (-2)