|
- Tom sat down on the log in front of the campfire.
- Tom kamp ateşinin önündeki kütüğe oturdu.
- Hundreds of soldiers ate in silence around their campfires.
- Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yedi.
- Tom taught me how to make a campfire.
- Tom bana kamp ateşi yakmayı öğretti.
- Because of the high fire risk, the governor of California issued a statewide campfire ban.
- Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yakma yasağı getirdi.
- Tom and his friends sat around the campfire and sang songs.
- Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve şarkılar söyledi.
- The children were sitting around the campfire singing songs.
- Çocuklar kamp ateşinin etrafında oturup şarkı söylüyorlardı.
- We pitched our tent and built a campfire.
- Çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.
- We sang around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında şarkı söyledik.
- Tom doesn't know how to start a campfire.
- Tom kamp ateşi yakmayı bilmiyor.
- The children are singing around the campfire.
- Çocuklar kamp ateşinin etrafında şarkı söylüyorlar.
- The campfire has burned down.
- Kamp ateşi yandı.
- Tom doused the campfire.
- Tom kamp ateşini söndürdü.
- I'm not used to cooking on a campfire.
- Bir kamp ateşinde yemek yapmaya alışkın değilim.
- The children sat around the campfire and listened to Tom tell ghost stories.
- Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.
- They sat at their campfires at night.
- Geceleri kamp ateşlerinin başında oturdular.
- Tom is sitting by the campfire.
- Tom kamp ateşinin yanında oturuyor.
- They relaxed around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında rahatladılar.
- Tom was singing with the children sitting around the campfire.
- Tom kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla birlikte şarkı söylüyordu.
- We like to sit around the campfire singing songs and talking to each other.
- Kamp ateşinin etrafında oturup şarkılar söylemeyi ve birbirimizle konuşmayı severiz.
- Tom made a campfire.
- Tom kamp ateşi yaktı.
- The campers sang songs around the campfire.
- Kampçılar kamp ateşi etrafında şarkılar söyledi.
- They gathered around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında toplandılar.
- Tom taught me how to make a campfire.
- Tom bana kamp ateşinin nasıl yakılacağını öğretti.
- Tom and his friends sat around the campfire and sang songs.
- Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturup şarkılar söylediler.
- They sat at their campfires at night.
- Gece kamp ateşinde oturdular.
- We pitched our tent and built a campfire.
- Çadırımızı kurduk ve kamp ateşi yaktık.
- Tom is used to cooking on a campfire.
- Tom kamp ateşinde yemek pişirmeye alışkındır.
- They danced around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında dans ettiler.
- The children are singing around the campfire.
- Çocuklar kamp ateşi etrafında şarkı söylüyorlar.
- We all had a good time singing around the campfire.
- Hepimiz kamp ateşi etrafında şarkı söyleyerek iyi vakit geçirdik.
- Hundreds of soldiers ate in silence around their campfires.
- Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.
- It wasn't Tom who lit the campfire.
- Kamp ateşini yakan Tom değildi.
- Tom reached in his pocket, pulled out some matches, struck one, and then lit the campfire.
- Tom elini cebine attı, birkaç kibrit çıkardı, birini çaktı ve sonra kamp ateşini yaktı.
- We sat around the campfire roasting marshmallows.
- Kamp ateşinin etrafında oturup marshmallow kızarttık.
- The children were sitting around the campfire singing songs.
- Çocuklar kamp ateşinin etrafında oturmuş şarkılar söylüyorlardı.
- Tom reached in his pocket, pulled out some matches, struck one, and then lit the campfire.
- Tom cebine uzandı, birkaç kibrit çıkardı, birini çaktı ve sonra kamp ateşini yaktı.
- The campers sat around the campfire.
- Kampçılar kamp ateşinin etrafında oturdu.
- The campfire is still burning.
- Kamp ateşi hala yanıyor.
- Because of the high fire risk, the governor of California issued a statewide campfire ban.
- Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yasağı yayınladı.
- Tom was singing with the children sitting around the campfire.
- Tom kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla şarkı söylüyordu.
- Put more wood on the campfire.
- Kamp ateşine biraz daha odun koy.
- The campers sang songs around the campfire.
- Kampçılar kamp ateşinin etrafında şarkılar söylediler.
- We set up our tent and built a campfire.
- Çadırımızı kurduk ve kamp ateşi yaktık.
- The whole family was sitting around the campfire.
- Bütün aile kamp ateşinin etrafında oturuyordu.
- The children sat around the campfire and listened to Tom tell ghost stories.
- Çocuklar kamp ateşinin etrafında oturmuş Tom'un anlattığı hayalet hikayelerini dinliyorlardı.
- They gathered around the campfire.
- Onlar kamp ateşi etrafında toplandılar.
- Tom and his friends sat around the campfire and roasted marshmallows.
- Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturup şekerleme kızarttılar.
- There's no need to add wood to the campfire.
- Kamp ateşine odun eklemeye gerek yok.
- The campers sat around the campfire.
- Kampçılar kamp ateşinin etrafında oturdular.
- We set up our tent and built a campfire.
- Biz çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.
- The campfire is still burning.
- Kamp ateşi hâlâ yanıyor.
- He was singing with the children sitting around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla şarkı söylüyordu.
- Tom made a campfire.
- Tom bir kamp ateşi yaktı.
- We sang songs around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında şarkılar söyledik.
- We all had a good time singing around the campfire.
- Hepimiz kamp ateşinin etrafında şarkı söyleyerek iyi vakit geçirdik.
- We sang songs around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında şarkılar söylerdik.
- I'm not used to cooking on a campfire.
- Kamp ateşinde yemek pişirmeye alışık değilim.
- The campfire has burned down.
- Kamp ateşi yanıp kül oldu.
- There's no need to add wood to the campfire.
- Kamp ateşine odun atmaya gerek yok.
- Tom sat down on the log in front of the campfire.
- Tom kamp ateşinin önündeki kütüğün üzerine oturdu.
- We sat around the campfire.
- Kamp ateşinin etrafında oturduk.
- We like to sit around the campfire singing songs and talking to each other.
- Kamp ateşinin etrafında oturup şarkılar söylemeyi ve birbirimizle konuşmayı seviyoruz.
- Tom is sitting by the campfire.
- Tom kamp ateşine yakın oturuyor.
Show More (60)
|
