Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
sapıp sapmadığını ölçmek
secondary refractory anemia
instructing to carry out terrorist activity
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
cheating
hile
n.
It's difficult to eliminate
cheating.
Hileyi
ortadan kaldırmak zordur.
You shouldn't let him get away with
cheating.
Yaptığı
hileyi
yanına kar bırakmamalısın.
That's
cheating.
Bu
hile.
It's difficult to eliminate
cheating.
Hileyi
ortadan kaldırmak zor.
Show More (1)
2
cheating
aldatan
adj.
These inferior products on the market are
cheating
consumers and bringing herbal medicines into disrepute.
Piyasadaki bu kalitesiz ürünler tüketicileri
aldatmakta
ve bitkisel ilaçların itibarını zedelemektedir.
David, the lunatic, the drug addict, who stole and
cheated
and ruined everything.
David, deli, uyuşturucu bağımlısı, hırsız,
aldatan
ve her şeyi mahveden bir adam.
Show More (-1)