comb - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
comb taramak v.
  • He doesn't bother to comb his hair.
  • Saçını taramaya zahmet etmez.
  • The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
  • Güzel bakire kayanın tepesine oturdu ve güneş ışığında altın saçlarını taradı.
  • I have to comb my hair.
  • Saçımı taramalıyım.
Show More (29)
comb tarak n.
  • The Danish Presidency should also go through the 85 000 pages of EU laws with a fine-toothed comb.
  • Danimarka Dönem Başkanlığı ayrıca 85.000 sayfalık AB yasalarını ince dişli bir tarakla gözden geçirmelidir.
  • Lend me your comb for a minute, will you?
  • Bana bir dakikalığına tarağını ödünç verir misin?
  • You can use a fine-toothed comb to check for nits.
  • Bit yumurtalarını ayıklamak için ince dişli bir tarak kullanabilirsiniz.
Show More (13)