| 1 |
conductor |
orkestra şefi |
n. |
|
- A great marketing manager is like the conductor of an orchestra.
- İyi bir pazarlama yöneticisi orkestra şefine benzer.
- A great marketing manager is like the conductor of an orchestra.
- Harika bir pazarlama yöneticisi, tıpkı bir orkestranın şefi gibidir.
- A great marketing manager is like the conductor of an orchestra.
- İyi bir satış yöneticisi aynı bir orkestra şefi gibidir.
- A conductor directs an orchestra.
- Bir orkestra şefi orkestrayı yönetir.
- The conductor appeared on the stage.
- Orkestra şefi sahneye çıktı.
- The famous conductor lives in New York.
- Ünlü orkestra şefi New York'ta yaşıyor.
- The conductor appeared on the stage.
- Orkestra şefi sahnede belirdi.
- Tom is a conductor.
- Tom bir orkestra şefi.
- Tom is a conductor.
- Tom bir orkestra şefidir.
- Tom is a world-famous conductor.
- Tom dünyaca ünlü bir orkestra şefi.
- Tom wanted to be an orchestra conductor.
- Tom orkestra şefi olmak istiyordu.
- The conductor of this orchestra is a fine musician.
- Bu orkestranın şefi iyi bir müzisyen.
- A conductor directs an orchestra.
- Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.
- This famous conductor lives in New York.
- Bu ünlü orkestra şefi New York'ta yaşıyor.
- He has good credentials as a conductor.
- Orkestra şefi olarak iyi referansları var.
Show More (12)
|
| 2 |
conductor |
kondüktör |
n. |
|
- The conductor forgot to punch my ticket.
- Kondüktör biletimi kesmeyi unuttu.
- You can purchase a ticket from the conductor.
- Kondüktörden bir bilet satın alabilirsiniz.
- The bus conductor told her to get off because she could not pay the fare.
- Kondüktör ücreti ödeyemediği için ona inmesini söyledi.
- Tom is a conductor.
- Tom bir kondüktördür.
Show More (1)
|
| 3 |
conductor |
koro şefi |
n. |
|
- Tom is a world-famous conductor.
- Tom dünyaca ünlü bir koro şefidir.
- He has good credentials as a conductor.
- Bir koro şefi olarak iyi referansları vardı.
- The conductor appeared on the stage.
- Koro şefi sahneye çıktı.
- The conductor appeared on the stage.
- Koro şefi sahnede göründü.
Show More (1)
|
| 4 |
conductor |
şef (orkestra/koro için) |
n. |
|
- He stands alone as a conductor of ballet music.
- O, bağımsız bir bale müziği şefi.
- He stands alone as a conductor of ballet music.
- Bağımsız bir bale müziği şefidir.
Show More (-1)
|
| 5 |
conductor |
biletçi |
n. |
|
- The conductor forgot to punch my ticket.
- Biletçi biletimi zımbalamayı unuttu.
- You can purchase a ticket from the conductor.
- Biletçiden bir bilet satın alabilirsiniz.
Show More (-1)
|
