|
- Allow me, if you will, to make a small personal confession.
- İzninizle, küçük bir kişisel itirafta bulunmak istiyorum.
- This resolution is a shameless confession of what the ?U means by 'cooperation' with the Balkan countries.
- Bu karar, AB'nin Balkan ülkeleriyle "iş birliği" derken neyi kastettiğinin utanmazca bir itirafıdır.
- Naturally, our contemporary experience has taught that any confession can be extracted under torture.
- Doğal olarak çağdaş deneyimlerimiz işkence altında her türlü itirafın alınabileceğini öğretti.
- This resolution is a shameless confession of what the ?U means by 'cooperation' with the Balkan countries.
- Bu karar, AB'nin Balkan ülkeleriyle 'işbirliği' derken neyi kastettiğinin utanmazca bir itirafıdır.
- Naturally, our contemporary experience has taught that any confession can be extracted under torture.
- Doğal olarak, çağdaş deneyimlerimiz işkence altında her türlü itirafın alınabileceğini öğretti.
- Tom shouldn't have signed a confession.
- Tom itirafı imzalamamalıydı.
- The law does not accept confession under torture.
- Kanun işkence altında itirafı kabul etmez.
- Sami made a strange confession.
- Sami garip bir itirafta bulundu.
- Tom has signed a confession.
- Tom bir itiraf imzaladı.
- Why did you sign the confession?
- Neden itirafı imzaladın?
- Sami made a true confession.
- Sami gerçek bir itirafta bulundu.
- The law does not accept confession under torture.
- Hukuk işkence altında itirafı kabul etmiyor.
- Did Tom sign that confession voluntarily?
- Tom bu itirafı gönüllü olarak imzaladı mı?
- Tom and Mary shouldn't have signed confessions.
- Tom ve Mary itirafları imzalamamalıydı.
- They signed a confession.
- Onlar bir itiraf imzaladı.
- I have a confession.
- Bir itirafım var.
- Confession is good for the soul.
- İtiraf, ruh için iyidir.
- You signed a confession.
- Bir itiraf imzaladın.
- Tom signed a confession.
- Tom bir itiraf imzaladı.
- Sami made a shocking confession to his sister, Layla.
- Sami kız kardeşi Layla'ya şok edici bir itirafta bulundu.
- Revenge is a confession of pain.
- İntikam acının itirafıdır.
- We have Tom's signed confession.
- Tom'un imzalı itirafı elimizde.
- You shouldn't have signed a confession.
- İtirafı imzalamamalıydın.
- They signed a confession.
- Bir itiraf imzaladılar.
- Why did you sign that confession if it wasn't true?
- Eğer doğru değilse o itirafı neden imzaladın?
- Tom's confession shocked everybody.
- Tom'un itirafı herkesi şok etti.
- Why did you sign that confession if it wasn't true?
- Doğru değilse neden o itirafı imzaladın?
- Sami made a full confession.
- Sami tam bir itirafta bulundu.
- Tom didn't sign the confession voluntarily.
- Tom itirafı kendi isteğiyle imzalamadı.
- Is that a confession?
- Bu bir itiraf mı?
- You shouldn't have signed a confession.
- Bir itiraf imzalamamalıydın.
- Sami wrote a shocking confession.
- Sami şok edici bir itiraf yazdı.
- Did Tom sign that confession voluntarily?
- Tom o itirafı kendi isteğiyle mi imzaladı?
- Why did you sign the confession?
- İtirafı neden imzaladın?
- Confession is good for the soul.
- İtiraf ruha iyi gelir.
Show More (32)
|
