| 1 |
convict of (something) |
(bir şeyden) hüküm giymek |
v. |
|
- Tom was convicted of murder.
- Tom cinayetten hüküm giydi.
- Layla was convicted of torture.
- Layla işkenceden hüküm giydi.
- Tom was convicted of second-degree assault in 2013.
- Tom 2013 yılında ikinci derece saldırı suçundan hüküm giydi.
- He was convicted of murder.
- Cinayetten hüküm giydi.
- Tom was convicted of manslaughter.
- Tom kasıtsız adam öldürmekten hüküm giydi.
- Have you ever been convicted of a crime?
- Hiç bir suçtan hüküm giydiniz mi?
- Tom was convicted of tax evasion.
- Tom vergi kaçakçılığından hüküm giydi.
- Sami will be convicted of murder.
- Sami cinayetten hüküm giyecek.
- Sami was convicted of killing a jeweler.
- Sami bir kuyumcuyu öldürmekten hüküm giydi.
- Tom was convicted of first-degree murder.
- Tom birinci derece cinayetten hüküm giydi.
- Sami was convicted of murder and sentenced to death.
- Sami cinayetten hüküm giydi ve ölüm cezasına çarptırıldı.
- Tom has been convicted of first degree murder.
- Tom birinci derece cinayetten hüküm giydi.
- Have you ever been convicted of a felony?
- Hiç ağır bir suçtan hüküm giydin mi?
- Sami was convicted of double murder.
- Sami çifte cinayetten hüküm giydi.
- Have you ever been convicted of a crime?
- Bir suçtan hiç hüküm giydin mi?
- Tom was convicted of kidnapping in 2013.
- Tom 2013 yılında adam kaçırma suçundan hüküm giydi.
- Sami was convicted of murder.
- Sami cinayetten hüküm giydi.
- Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.
- Tom son dört yılda iki kez alkollü araç kullanmaktan hüküm giydi.
- Sami was convicted of six homicides.
- Sami altı cinayetten hüküm giydi.
- Tom was convicted of assault with a deadly weapon.
- Tom ölümcül silahla saldırıdan hüküm giydi.
- No one has been convicted of the crime yet.
- Henüz kimse bu suçtan hüküm giymedi.
- Tom was never convicted of the crime.
- Tom bu suçtan asla hüküm giymedi.
Show More (19)
|
| 2 |
convict of (something) |
(bir şeyden) suçlu bulunmak |
v. |
|
- Dan was wrongfully convicted of murdering his wife.
- Dan karısını öldürmekten haksız yere suçlu bulunmuştu.
- Fadil was convicted of first degree murder.
- Fadıl birinci derece cinayetten suçlu bulundu.
- Tom was convicted of arranging the murder of his wife.
- Tom karısının cinayetini ayarlamaktan suçlu bulundu.
- Sami was convicted of murder.
- Sami cinayetten suçlu bulundu.
- Sami was convicted of double murder.
- Sami çifte cinayetten suçlu bulundu.
Show More (2)
|
| 3 |
convict of (something) |
(bir şeyden) mahkum edilmek |
v. |
|
- Fadil was arrested and convicted of a weapon-related violation.
- Fadıl silahla ilgili bir ihlal nedeniyle tutuklandı ve mahkum edildi.
- Tom was never convicted of the crime.
- Tom asla suçtan mahkum edilmedi.
Show More (-1)
|
