|
- A purple carpet will not go with this red curtain.
- Bu kırmızı perdeye mor halı yakışmaz.
- I waited for the curtain to rise with my heart beating in excitement.
- Ben, kalbim heyecanla atarken perdenin yükselmesini bekledim.
- I hid myself behind a curtain.
- Kendimi bir perdenin arkasına sakladım.
- This curtain is made of fine material.
- Bu perde iyi bir malzemeden yapılmıştır.
- The curtain has not yet risen.
- Perde henüz kalkmadı.
- Tom accidentally set fire to the curtain.
- Tom yanlışlıkla perdeyi ateşe verdi.
- Tom pulled back the curtain.
- Tom perdeyi geri çekti.
- Pull the curtain back.
- Perdeyi geri çek.
- What color is the curtain?
- Perde ne renk?
- There was a tense silence, when the curtain fell.
- Perde kapandığında gergin bir sessizlik oldu.
- The curtain was up and the performance had started.
- Perde açılmış ve gösteri başlamıştı.
- He lowered the curtain.
- O, perdeyi indirdi.
- It happened just when the curtain was falling.
- Tam da perde inerken oldu.
- He lowered the curtain.
- Perdeyi indirdi.
- It happened just when the curtain was falling.
- Tam perde kapanırken oldu.
- She hung a curtain over the window.
- Pencerenin üzerine bir perde astı.
- I need to buy a curtain.
- Bir perde almam lazım.
- The curtain caught fire.
- Perde alev aldı.
- Tom began to undress, but then noticed that the curtain was open, so he went over to close it.
- Tom soyunmaya başladı, ama sonra perdenin açık olduğunu fark etti ve kapatmak için yanına gitti.
- Tom began to undress, but then noticed that the curtain was open, so he went over to close it.
- Tom soyunmaya başladı ama perdenin açık olduğunu fark etti, bu yüzden onu kapatmaya gitti.
- Dan accidentally set fire to the curtain.
- Dan yanlışlıkla perdeyi ateşe verdi.
- The lights went down and the curtain went up.
- Işıklar söndü ve perde yükseldi.
- A silhouette of a girl appeared on the curtain.
- Perdede bir kız silueti belirdi.
- A silhouette of a girl appeared on the curtain.
- Perdede bir kızın silueti belirdi.
- The curtain fell.
- Perde düştü.
- The curtain caught fire.
- Perde ateş aldı.
- Tom hung a dark curtain over the window.
- Tom pencerenin üzerine koyu renk bir perde astı.
- Tom hung a dark curtain over the window.
- Tom pencereye koyu bir perde astı.
- I waited for the curtain to rise with my heart beating in excitement.
- Kalbim heyecanla çarparak perdenin açılmasını bekledim.
- I need to buy a curtain.
- Bir perde satın almam gerek.
- This carpet does not match the curtain.
- Bu halı perdeye uymuyor.
- Mother chose this curtain.
- Annem bu perdeyi seçti.
- Tom pulled the curtain aside.
- Tom perdeyi kenara çekti.
- There was a tense silence, when the curtain fell.
- Perde düştüğü zaman gergin bir sessizlik vardı.
- I am mending the curtain.
- Perdeyi onarıyorum.
- A purple carpet will not go with this red curtain.
- Mor bir halı bu kırmızı perde ile gitmeyecek.
- Tom hid behind the curtain.
- Tom perdenin ardında saklandı.
- Tom, by accident, set the curtain on fire.
- Tom, kazara perdeyi ateşe verdi.
- The lights went down and the curtain went up.
- Işıklar söndü ve perde açıldı.
- Tom, by accident, set the curtain on fire.
- Tom yanlışlıkla perdeyi ateşe verdi.
- There was a curtain which was covering the door.
- Kapıyı örten bir perde vardı.
Show More (38)
|
