dead-end - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
dead-end çıkmaz adj.
  • The measures adopted in Germany with regard to temporary work lead to a dead-end.
  • Almanya'da geçici işlerle ilgili olarak kabul edilen tedbirler bir çıkmaza yol açmaktadır.
  • The measures adopted in Germany with regard to temporary work lead to a dead-end.
  • Almanya'da geçici çalışma ile ilgili olarak kabul edilen tedbirler bir çıkmaza yol açmaktadır.
  • This is a dead-end alley.
  • Burası çıkmaz bir sokak.
Show More (5)
dead-end durma noktası n.
  • Despite his efforts, his career seemed to be in a dead-end.
  • Çabalarına rağmen kariyeri durma noktasına gelmiş gibi görünüyordu.
Show More (-2)
dead-end çıkmaz sokak n.
  • He lived on a quiet dead-end with no through traffic.
  • Trafiğin olmadığı sakin bir çıkmaz sokakta yaşıyordu.
Show More (-2)