Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
desolation
ıssızlık
n.
There are some areas of despair and
desolation.
Bazı bölgelerde umutsuzluk ve
ıssızlık
vardır.
Or the one who brought
desolation
to communities and destruction to a way of life?
Ya da topluluklara
ıssızlık
ve bir yaşam biçimine yıkım getiren kişi mi?
Show More (-1)
2
desolation
perişanlık
n.
Yesterday I was in Galicia, where the
desolation
of the fishermen is truly striking.
Dün balıkçıların
perişanlığının
gerçekten çarpıcı olduğu Galiçya'daydım.
Show More (-2)