disagreeable - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
disagreeable nahoş adj.
  • My own country would find the whole situation even more disagreeable.
  • Benim ülkem bu durumu daha da nahoş bulacaktır.
  • There is no more disagreeable thing than this.
  • Bundan daha nahoş bir şey yok.
  • What a disagreeable fellow he is!
  • Ne kadar nahoş bir adam!
Show More (8)
disagreeable huysuz adj.
  • He was a disagreeable old man.
  • Huysuz bir ihtiyardı.
  • They're quite disagreeable, aren't they?
  • Oldukça huysuzlar, değil mi?
  • Tom is disagreeable.
  • Tom huysuzdur.
Show More (3)
disagreeable rahatsız edici adj.
  • The odour was disagreeable.
  • Koku rahatsız ediciydi.
  • This is one of the most disagreeable things I've ever seen.
  • Bu şimdiye kadar gördüğüm en rahatsız edici şeylerden biridir.
  • Tom is a very disagreeable person.
  • Tom çok rahatsız edici bir kişi.
Show More (0)
disagreeable hoş olmayan adj.
  • I think it is very disagreeable of Parliament to tell us that it received the proposal too late.
  • Parlamento'nun bize teklifi çok geç aldığını söylemesinin hiç de hoş olmadığını düşünüyorum.
Show More (-2)
disagreeable tatsız adj.
  • Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
  • Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.
Show More (-2)