Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
ingerida
export worthy packaging
petrol sondaj dubası mavnası
stog [dialect]
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
distress signal
tehlike sinyali
n.
We've got a
distress signal
from that ship.
Biz o gemiden bir
tehlike sinyali
aldık.
The ship's captain ordered the radio operator to send a
distress signal.
Gemi kaptanı telsiz operatörüne bir
tehlike sinyali
göndermesini emretti.
The ship flashed a
distress signal.
Gemi
tehlike sinyali
verdi.
Show More (0)
2
distress signal
imdat sinyali
n.
The ship's captain ordered the radio operator to send a
distress signal.
Geminin kaptanı telsiz operatörüne
imdat sinyali
göndermesini emretti.
Show More (-2)