|
- The situation around the entrance to the Channel Tunnel has been chaotic for months.
- Manş Tüneli'nin girişindeki durum aylardır kaotik.
- We met at the protocol entrance and it is bitterly cold outside this morning.
- Protokol girişinde buluştuk ve bu sabah dışarısı çok soğuktu.
- From which I conclude that our security around the entrance is far from guaranteed.
- Buradan, giriş çevresindeki güvenliğimizin garanti altında olmadığı sonucuna varıyorum.
- We met at the protocol entrance and it is bitterly cold outside this morning.
- Protokol girişinde buluştuk ve bu sabah dışarısı çok soğuk.
- The next stage is the entrance to Bios, where you need to install a boot from a memory card or flash drive.
- Bir sonraki aşama, hafıza kartından veya flash sürücüden bir önyükleme yüklemeniz gereken Bios'a giriştir.
- We saw a pregnant cat near the casino entrance.
- Kumarhane girişinin yakınında hamile bir kedi gördük.
- Entrance is restricted to those above 18.
- Giriş 18 yaşından büyüklerle sınırlıdır.
- The protesters barricaded the entrance.
- Protestocular girişe barikat kurdular.
- At the entrance of a Japanese house, visitors are generally asked to take off their shoes.
- Bir Japon evinin girişinde ziyaretçilerden genellikle ayakkabılarını çıkartmaları istenir.
- We are supposed to take off our shoes at the entrance.
- Girişte ayakkabılarımızı çıkarmamız gerekiyor.
- It was difficult for me to find the entrance to that building.
- O binanın girişini bulmak benim için zordu.
- I must sit for the entrance examination next year.
- Gelecek yıl giriş sınavına girmem gerekiyor.
- Fadil had twenty entrance and exit wounds, yet he survived.
- Fadıl'ın yirmi tane giriş ve çıkış yarası vardı ama yine de hayatta kaldı.
- Can you tell me where the subway entrance is?
- Metro girişinin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
- Can you tell me where the subway entrance is?
- Metro girişinin nerede olduğunu bana söyleyebilir misin?
- Where is the entrance to the dragon's cave?
- Ejderhanın mağarasının girişi nerede?
- The protesters barricaded the entrance.
- Protestocular girişe barikat kurdu.
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
- Başkan'ın korumaları girişin önünde konuşlandırılmış durumda.
- Tom and Mary sat at a table close to the entrance.
- Tom ve Mary girişe yakın bir masaya oturdular.
- Mayor Tom Jackson greeted his supporters at the entrance of the hotel.
- Belediye Başkanı Tom Jackson destekçilerini otelin girişinde karşıladı.
- It was difficult for me to find the entrance to that building.
- Binanın girişini bulmak benim için zor oldu.
- There was a crowd of people at the entrance of the theater.
- Tiyatronun girişinde bir insan kalabalığı vardı.
- Someone is guarding the entrance.
- Birisi girişi koruyor.
- Don't leave the entrance unprotected.
- Girişi korumasız bırakma.
- She found him standing near the entrance.
- Onu girişin yanında dururken buldu.
- Where is the entrance to the museum?
- Müzenin girişi neresi?
- Please wait for me at the entrance of the building.
- Lütfen beni binanın girişinde bekleyin.
- Where's the entrance?
- Giriş nerededir?
- Where is the entrance to the dragon's cave?
- Ejder mağarasına giriş nerede?
- At the entrance of a Japanese house, visitors are generally asked to take off their shoes.
- Bir Japon evinin girişinde, ziyaretçilerden genellikle ayakkabılarını çıkarmaları istenir.
- How much does an entrance ticket cost?
- Giriş bileti ne kadar?
- She saw a young man at the entrance.
- Girişte genç bir adam gördü.
- She saw a young man at the entrance.
- O, girişte genç bir adam gördü.
- Two dogs guard the entrance.
- İki köpek girişi koruyor.
- Please wait for me at the entrance of the building.
- Lütfen beni binanın girişinde bekle.
- Entrance is free of charge.
- Giriş ücretsizdir.
- Nobody's standing in front of the entrance.
- Girişin önünde kimse ayakta durmuyor.
- Some people were hanging around at the entrance.
- Bazı insanlar girişte takılıyorlardı.
- The entrance to the toilet is very dirty.
- Tuvaletin girişi çok kirli.
- Please use the north entrance.
- Lütfen kuzey girişini kullanın.
- We are supposed to take off our shoes at the entrance.
- Girişte ayakkabılarımızı çıkarmamız gerek.
- There is no security at the entrance of this restaurant at all.
- Bu restoranın girişinde hiç güvenlik yok.
- Neither entrance, nor exit.
- Ne giriş, ne çıkış.
- They caught up with him at the entrance.
- Girişte ona yetiştiler.
- The entrance ceremony will be held at 10 o'clock.
- Giriş töreni saat onda düzenlenecek.
- Neither entrance, nor exit.
- Ne giriş ne de çıkış.
- Because the entrance was locked, we couldn't enter the house.
- Giriş kilitli olduğu için eve giremedik.
- The entrance ceremony will be held at 10 o'clock.
- Giriş töreni saat 10'da yapılacak.
- Wait at the entrance to this building.
- Bu binanın girişinde bekle.
- Don't leave the entrance unprotected.
- Girişi korunmasız bırakmayın.
- I know how to make an entrance.
- Nasıl giriş yapılacağını biliyorum.
- We are supposed to take off our shoes at the entrance.
- Ayakkabılarımızı girişte çıkarmamız gerek.
- Mayor Tom Jackson greeted his supporters at the entrance of the hotel.
- Belediye Başkanı Tom Jackson otelin girişinde destekçilerini selamladı.
- We are supposed to take off our shoes at the entrance.
- Ayakkabılarımızı girişte çıkarmamız gerekiyor.
- Where's the entrance to the museum?
- Müzenin girişi nerede?
- Fadil had twenty entrance and exit wounds, yet he survived.
- Fadıl'ın yirmi giriş ve çıkış yarası vardı ama yine de hayatta kaldı.
- Please hand in the papers at the entrance.
- Lütfen girişte evrakları teslim edin.
- No one's standing in front of the entrance.
- Hiç kimse girişin önünde durmuyor.
- Tom walked toward the entrance.
- Tom girişe doğru yürüdü.
- Nobody's standing in front of the entrance.
- Girişin önünde kimse durmuyor.
- Is this an entrance to another dimension?
- Bu başka bir boyuta giriş mi?
- Where is the entrance?
- Giriş nerede?
- No one's standing in front of the entrance.
- Girişin önünde kimse durmuyor.
- I know how to make an entrance.
- Nasıl giriş yapacağımı biliyorum.
- How much does an entrance ticket cost?
- Bir giriş bileti ne kadar?
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
- Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.
- Tom and Mary sat at a table close to the entrance.
- Tom ve Mary girişe yakın bir masada oturdu.
- Some people were hanging around at the entrance.
- Bazı insanlar girişte oyalanıyorlardı.
- Where's the entrance?
- Giriş nerede?
- Where is the entrance to the museum?
- Müzenin girişi nerede?
- The construction blocked the entrance to the street.
- İnşaat, caddeye girişi engelledi.
- Entrance is restricted to those above 18.
- Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
- A car stopped at the entrance.
- Girişte bir araba durdu.
- Please hand in the papers at the entrance.
- Lütfen kağıtları girişte teslim edin.
Show More (71)
|
